Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kar ortağı

Kar ortağı
 

Ekonomi tarihimiz yeni bir kavrama daha sahne olup, gittikçe zenginleşiyor.

Kar Ortaklığı!

Ancak bu sizin bildiğiniz ortaklıktan değil!

Hani sermaye koyup, bir şirketin belli bir hissesine sahip olursunuz.

Hissenizin küçüklüğü size yönetim hakkı tanımaz veya tanısa bile siz o haktan imtina eder, sadece kazanç üzerinden hissenize düşen karın payını almak istersiniz.

Benim anlatmak istediğim bu tür ortaklıktan değil!

Her hangi bir şirketin kuruluşunda veya sonradan hisse alımında, her hangi bir sermaye konulması söz konusu değil!

Şimdi içinizde ama da atıyor diyeniniz olabilir. Yoo atmıyorum. Bu benim söylediğim olay herkes için geçerli değil.

Ya çok güzel bir bayan olacaksınız, ya çok çok ünlü bir adam olacaksınız ve sizin isminiz geçtiği yerde kapılar ardına kadar açılacak veya bir Bakan, Başbakan, yüksek mertebeden bürokrat olacaksınız ki, çocuklarınızın böyle bir şirkete ortak olması sağlansın. Yoksa yoldan geçen Mehmet Ağa’nın çocuklarının veya sizin, benim çocuğumun böyle bir şirket ortaklığı söz konusu olamaz.

Genellikle bu tür ortaklıklar, hep dostluk uğuruna yapılır. Politikacı ile dost olmak isteyen veya yüksek mertebedeki bürokratla dost olmak isteyen, bazı uyanık işverenlerimiz, hep böylesi ortaklıklara önem verirler.

Son dönemde böyle ortaklıkların varlığı iyice arttı ve ne kadar gizlenilmeye çalışılsa da su yüzüne çıkmaya başladı.

Bir örnekle konuyu biraz açmaya çalışayım. Ben Türkiye’de ünlü bir siyasetçiyim! Oğlum, kızım veya damadım dünyanın öbür uçunda, benim siyasi gücümü kullanarak, burslu(!) okumuş ve yine benim uluslararası(!) ilişkimi kullanarak iyi bir iş bulmuş, çalıyor. Ancak benim siyasi gücümün de belli bir süresi var. Bu süre içinde çocuklarım veya eşlerinin bazı şirket ortaklıklarından uzak durması düşünülebilir mi? Elbette düşünülemez! Benim de bu memlekete onca hizmetimin yanı sıra, onca dostum, arkadaşım var. Elbette o dostlarım ve arkadaşlarım, benim yakınlarımı düşünecekler ve birçok şirkete ortak alıp, çocuklarım ve yakınlarımın gelecekle ilgili kaygılarını sona erdireceklerdir! Yani bu değirmenin suyunun her zaman akmayacağını bileceklerdir. İşte o değirmenin suyu akarken, hem benim yakınlarımın testisini, hem de kendi testilerini dolduracaklardır!

Olay yukarıda anlattığım gibi geliştiği zaman, bazı kartel medyası yazarları, bunu etik bulmuyorlar! Ne yani bizim çocuklarımız siyaset, pardon ticaret yapamayacaklar mı? Oysa biz bu ülkeye ömrümüzü vermiyor muyuz?!

Tabi bu arada, bazı siyasetçiler işi gücü bırakıp, böylesine halkın ilgisini çekmeyen(!) konuları ortaya atıp, ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar! Bunlar tıpkı bulanık suda balık avlamaya çalışanlar gibi!..

Geçeceksiniz bunları! Bildiğiniz gibi ekonomik kriz dalga dalga, derinleşerek geliyor. Böylesi bir ortamda, siyasetçilerimizin çocuklarını kurtlara yem mi yapalım?!

Bu memleket nasıl bizimse, bu ülkeye hizmet etmek için gecesini gündüzüne katan siyasetçilerimizin çocukları da bizim! Onlarda bu ülkede siyaset, pardon ticaret yapacaklar ve kara ortaklık esasına dayanan, imza yetkisinin bile başkasına verildiği ve bize özgü bir sistem olan bu ticaret şekliyle ceplerine birazcık para koyacaklar!

Kimse öküzün altında buzağı aramasın! Biz; eşeğimizi sağlam kazığa bağlamışken ve hamdolsun ayağımız yere sağlam basarak, krizin ülkemizi teğet geçmesini sağlamışken, kimse eksik gedik konuşmasın!

Allahın izniyle, bu seçim döneminde fakir fukara insan bırakmayacağız! Tüm evlerin beyaz eşyalarını, halılarını, çek yatlarını tamamlayıp, tüm evlerin kömür ihtiyaçlarını da karşılayarak, hep birlikte yağmur duası gibi Rüzgar duasını çıkacağız!

Evet, dualarınızı bizden ve ülkemizden eksik etmeyin! Bizler seçimi tekrar kazanalım ve ülkede fakir fukara kalmasın! Bunları ben demiyorum. Bunlar malum kişilerin sözü. Gerisi size kalmış…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..