- Kategori
- Mizah
Kar yağsa da tatil olsa!
Kar yüzünü Türkiye'nin batısında da gösteriyor nihayet bu yıl. Tarımsal üretici kar ve yağmuru umutla ve hasretle beklerken, bir başka kitle daha var kar yağmasını yürekten dileyen! Öğrenciler.
Türkiye'de kar yağması demek, eğitime, işe ve hatta futbola ara demek. Oysa her yıl, kar gelirken meteoroloji uyarısını yapar, yetkililer de hemen "kriz masasını" kurarlar. Öyle sihirli bir değnektir ki bu kriz masası, her şeyi düzeltecekmiş izlenimi yaratır insanda.
Norveç ve İsveç gibi İskandinav ülkelerinde bizim oranlarımızdan çok daha fazla kar yağıyor ama hayat hiç aksamıyor. Kasırgalar haricinde Avrupa'da ve dünyada insanlar yaşamlarını bir ölçüde de olsa sürdürüyor, gündelik faaliyetler sürdürülebiliyor.
Ne hikmetse bizim "kriz masası" dünyanın bilmediği bir şey biliyor olmalı ki, kar yağacağı zaman okulları tatil ederek, mesai saatlerini değiştirerek ve hatta futbol müsakalarını erteleyerek çözüm arar. Belediyelerin açıklamasına göre "gece sabaha kadar bilmem ne kadar ekip çalışarak tuzlama yapacaktır". Buna rağmen, sabah yine de işimize giderken çektiğimiz çilenenin haddi hesabı yoktur.
İnsan düşünmeden ve hatta gülmeden yapamıyor. Ya bir de kriz masası olmasa, bu muazzam tedbirleri almasa ne yapardık biz? Tüm İstanbul'da yaşayan insanımızın kriz masasına ve buldukları çözümlere duacı olup, şükretmesi lazım! Özellikle de öğrenci arkadaşlar. İçlerinden okulu bitirince kriz masasında çalışmak isteyen olur mu bilmem ama bu kutsal mesleği mutlaka gözönünde bulunduracaklarını ve revaçta bir tercih olacağını hatta ÖSYM'nin de güzide bir üniversitemizde "kar yağışında kriz yönetimi ve masa işleri" bölümü kurabileceğini düşünüyorum.
Kar yağsada yollarımızın kapanmadığı, yakıtımızın ve elektriğimizin kesilmediği günler dileğiyle...