Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

17 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

Kara elmasın kapkara yazısı

Kara elmasın kapkara yazısı
 

Soma’da yaşanan maden faciasının bugün dördüncü günü. Yüzlerce can toprağın 2000 m altında ya yanarak, ya da korbon monoksit dediğimiz dumanla zehirlenerek bu hayattan göçüp gittiler. Yüzlerce ailenin ocağına od düştü.

Öncelikle maden şehitlerimize allahtan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağolsun.

Manisa’nın Soma İlçesinde ki kömür madenlerinde yaklaşık 15 bin işçimiz çalışmaktadır. Facianın meydana geldiği maden ocağı ise AKP iktidarı döneminde özelleştirme kapsamında TKİ’den işletmesi alınarak iktidarın her zaman yaptığı gibi yine “yandaş” bir firmaya yok pahasına devredilmiş, her zaman yapılan yüzlerce “yandaş” firmadan birisi de böylece ödüllendirilmiştir.

Facia öncesi CHP Manisa milletvekili’nin Soma’da özel şirketlere devredilen madenlerle ilgili “araştırma Komisyonu” kurulması MHP’nin CHP’nin ve HDP’nin destek vermesine rağmen AKP oylarıyla reddedilmiştir. Belkide böyle bir felaketin yaşanmasının önlenmesi engellenmiştir. Bu engellemeyi yapan AKP vekillerine şimdi sormak lazımdır, “vicdanınız rahat mı, bu vebalden, yüzlerce işçimizin ölümünün vebalinden sayın ustanız sizi kurtarabilecek mi”?

Soma özel sektöre geçtikten sonra kazalarda artış olmuş, insanlar kaçak olarak, ya da düşük üçretle, iş güvenliği ve iş sağlığı ile ilgili yeterli tetbirler alınmadan yerin 2000 M altına mahkûm edilmiştir.

Yapılan açıklamalar sonucunda da özelleştirme kapsamında işletme hakkı özel sektöre verilen kömür ocaklarında inanılmaz vurgun ve talan olduğu ortaya çıkmaktadır.

Avrupada kömürün ton maliyeti alınan teknolojik ve iş güvenliğine yapılan büyük yatırımlar sonucunda70-80 dolara mal edilirken, Türkiyede  yatırım yapılmadığı, yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı için 24-28 dolar arasında bir maliyetle çıkarılmaktadır.

 24-28 dolara mal edilen kömürü özel sektörden bugünkü hükümet 124 dolara TKİ vasıtasıyla almakta, alınan bu kömürler de AKP politikaları kapsamında yoksul halka bedava dağıtılmaktadır. Bir taraftan kendi yandaş maden şirketleri zengin edilmekte, diğer taraftanda devlet soyulmaktadır.Kısacası alan memnun, satan memnundur.

Bu konuda başta devletin ve özel sektörün ihmalleri olduğu kadar sendikalarımızın da kusurlu olduğunu, yetersiz olduğunu burada açıkca söylemek gerekmektedir.

Sendikal alanda ve üye bazında en güçlü sendikaların başında gelen maden işkolunda ki sendikalarımız sadece üyelerinin aidatlarını almayı bilmiş, üyelerine vermesi gereken “iş güvenliği, işçi sağlığı” gibi eğitimleri vermemiş, bu alanda işverenlere baskı uygulamıştır.

Sonuç olarak bu yaşadığımız “kara alınyazısına” hangi pencereden bakarsanız bakın, her penceresinde ihmal var, vurdumduymazlık vardır.

Yukarıda da belirttim, bugün facianın yaşandığı dördüncü güne giriyoruz. Ne acıdır ki ne devletin resmi yetkilileri, ne maden işletme sahipleri ve ne de sendikalar  “resmi rakamları” hala açıklayamamışlardır.

Şu ana kadar resmi açıklama ölü sayısının 284 olduğunu, halen madende 18 işçinin bulunduğu ifade edilmektedir. Oysa acı gerçek bu rakamların çok üstündedir. Bizzat madende olayı yaşayan ve çalışanların ifadesi ile facia esnasında yerin altında en az 780 kişinin olduğunu, halen ulaşılamamış 300-350 cıvarında ceset olduğunu söylenmektedir.Türkiye tarihinin en büyük maden faciasını yaşıyor, aradan dört gün geçmş, ne hükümet, ne şirket madene kaç kişinin girdiğini, kaç kişinin çıkarıldığını ve içerde ulaşılmayan kaç kişinin olduğunu bilmemektedir.

Hükümetin bakanları geliyor, Başbakan geliyor, Cumhurbaşkanı geliyor, kurtarma çalışmalarını engelleme pahasına maden ocağının önünde akıl almaz güvenlik tetbirleri, korumalar sıralanıyor ve Sayın Başbakan açıklamalrını yapıyor.

Bir başbakan düşünün ki yaşanan faciayı derhal araştırtması, gerekli tetbirleri aldırması gerekirken olayı ta 1866 ya, 18 y.y götürüyor ve “bu işin fıtratında bu ölümler vardır” diyebiliyor. Başbakan üyesi olmaya çalıştığımız 21 yy AB ülkelerinde alınan insani ve teknolojik tetbirlerle iş kazaları ve maden kazalarında bugün geçmişe göre %70 oranında azalma sağlandığını, Türkiye’nin ise yaşanan kazalarda AB ülkeleri içersinde başı çektiğini asla ve asla görmemekte, neredeyse “kara elmasın kapkara yazısını” fıtrata, allahın takdirine bağlamaktadır.

Başta Başbakan ve hükümet yetkilileri Soma Faciası ile ilgili konuştukca batmaktadır. Vatandaşın haklı tepkilerini görmek istememekte, yapılan protestolara sabır göstermesi gerekirken ya bürokratı tarafından, ya bizzat kendisi tarafından "darp" edilmeye çalışılmaktadır.

 Dünya basınına da yansıyan o tekmeleme olayı yıllarca hafızalardan silinmeyecek bir olaydır.

Protestoların artması üzerine yüzlerce korumasına ve akıl almaz tedbirlere rağmen bu ülkenin Başbakanı bir AVM sığınması, protestoculardan birine sözlü ve fiili saldırıda bulunması ise bu iktidarın ve başının artık şuurunu kaybettiği, saldırmakla, tekmelemekle bir yere varılamayacağını görmeleri gerekmektedir.

Burada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de “takdir etmek”  gerektiğine inanıyorum. Kurtarma çalışmalarının aksatılmaması için yaptığı ziyaretlerde ne bakanlar, ne Başbakan ve Cumhurbaşkanı gibi yüzlerce koruma ordusuyla olay yerine gitmemiş, kendi güvenliğini kendisi sağlayarak büyük bir dayanışma örneği sergilemiştir.

Yaşadığımız bu acı olayın bizi yönetenlere ders olması, acilen 21 yüz yılın gerektirdiği teknolojik ve çağdaş tetbirlerin bir an önce alınması ve milletimize bir daha böyle büyük acılar yaşatılmaması en büyük dileğimizdir.

 

 Sonsuzluk (Osman Özeker)   16.05.2014 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..