Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '09

 
Kategori
Öykü
 

Kara yürekli cadı

Kara yürekli cadı
 

Kara Yürekli Cadı


Bir varmış, bir yokmuş…
Yeryüzünde bir yerlerde bir Kara Yürekli Cadı yaşarmış…
Yüzü güzel olan bu cadının, yüreği en az saçları kadar kapkaraymış…
Dışarıdan bakanlar, onun ne kadar kara yürekli olduğunu pek bilemezlermiş…
Çünkü yüzü güzel, kendisi pek sessizmiş…
Kendisine sonsuza kadar hizmet edecek bir köle arar dururmuş, bu Kara Yürekli Cadı…
Günün birinde yakışılı bir Prens’e rastlamış…
Bakmış, Prens tam dişine göre, saftirik mi, saftirik…
Hemen planını uygulamaya koymuş…
İlk olarak, zavallı Prens’i güzelliği ile büyülemiş ve etkisi altına almış…
Daha sonra da seks büyüsü ile iyice iyice kör etmiş gözlerini…
Ardından, büyünün etkisi altındaki biçare Prens’i alıp, Karanlıklar Şatosuna götürüp hapsetmiş…
O günde sonra gariban Prens’in hayatı zindana dönmüş…
Önceleri büyünün etkisi o kadar fazlaymış ki, ve Prens öyle uyuşmuş ki, bir süre pek hiçbir şeyin farkına varamamış…
Prens’in zamanla büyünün etkisinden kurtulacağını önceden bilen Cadı, bir gece ondan hamile kalmayı başarmış…
Nitekim zamanla, tıpkı aynı dozda alınan ağrı kesicileri bir yerden sonra etkisinin azaldığı gibi büyünün etkisinde de azalma başlamış…
Ve Prens, Cadı’nın yüzünün güzelliğinin altında sakladığı kara yüreğinin farkına varmaya ve gün geçtikçe daha çok acı çekmeye başlamış…
Artık gözleri açılan gureba Prens’in durumu eskisinden de kötüymüş…
Çünkü Cadı, Prens’i azalmış olsa da hem büyüleri ile hem de çocuğu ile onu Karanlıklar Şatosuna hapsetmiş bire kere…

“İYİ DE, NE VAR BUNDA KADERİNE RAZI OLSUN, VE SALLA BAŞINI AL MAAŞINI ŞEKLİNDE YAŞASIN GİTSİN!” diyenlerinizi duyar gibiyim. Maalesef bu o kadar kolay bir şey değil sayın okuyucular. Eğer adam vursanız 6-7 senede tahliye olursunuz. Ama Prens’in durumu öyle mi? Baksanıza zavallı Prens müebbete mahkum olmuş... Ölene kadar bu eziyet çekilir mi?..
Neyse nerede kalmıştık.

Prens, kendisine yapılan eziyetin farkına vardıktan sonra uzun bir çektiği acıların azalması için Cadı’nın gönlünü hoş tutmaya çalışmış… (Tıpkı okuyucunu dediği gibi ”Salla başını durumu…)
Heyhat ne mümkün! Ne yaparsa yapsın hiçbir işe yaramamış…
Çünkü Cadı’nın tek isteği, Prens’in mutsuz olmasıymış ve bu yüzden de eziyeti asla azalmamış…
Fakat Cadı’nın unuttuğu bir şey varmış…
Her şeyi kontrol altında olduğunu sanmak en büyük hataymış…
İsterseniz elinizde dünyanın en güçlü iktidarları, silahları veya büyüleri olsun, eğer ki birini öldürmediyseniz, onu yok etmiş sayılmazsınız… Yani sizi öldürmeyen şey sizi güçledirir…
İşte Yüreği Kara Cadı’nın unuttuğu bu gerçek onun sonunu hazırlama başlamış…
Zaman içinde çektiği acı, kaybedeceği varlıkların değerinin kat kat üstüne çıkan Prens’in canı tak demiş artık…

Ve bir akşam Prens her şeyin diyetini ödemeye hazır olduğunu hisstemiş…
“Al demiş diyetini” Kara Yürekli Cadı’ya…
”Kendi göğsünü kesip yüreğini (oğlunu) içinden çıkarmış ve Cadı’nın önüne bırakmış…
”Tıpkı Ömer Seyfettin’in romanındaki…
Artık kuşlar kadar hür ve mutluymuş…
Ama artık yüreği yokmuş Prens’in…

Unutmayın sevgili okurlar ! Her şeyin bir bedeli vardır… Ve hiçbir şey mutlak olmadığı gibi hiçbir insan sizin malınız değildir…
 
Toplam blog
: 180
: 4439
Kayıt tarihi
: 01.08.08
 
 

Kısaca -Yaş Grubu Türkiye Triatlon Şampiyonu, Vegan Triatlet, Türkiye Triatlon Federasyonu Eski B..