- Kategori
- Dünya
Karadeniz'de "Ukrayna Krizi"
Konu, her ne kadar ABD ve Rusya arasındaki bir "gerilim" gibi görünse de; aslında, Karadeniz'i dalgalandıran bir "Ukrayna Krizi"dir...
*
Konunun merkezinde yer alan Ukrayna, bilindiği gibi önceleri Varşova Paktı üyesi idi...Ama şimdilerde ABD'nin, ve -belki de- AB'nin de etkisiyle, NATO ile üyelik sürecini yaşamaktadır.
Rusya ise, NATO tarafından batıdan kuşatılacağını düşünerek Ukrayna'ya gözdağı veriyor. Bunun karşısında ABD ise, Ukrayna'yı NATO'ya dahil ederek, Karadeniz'de "askeri varlığını" hissettirmek istiyor.
Türkiye de, ABD, Rusya ve Ukrayna arasındaki bu gerginliği-krizi yukarıda da değindiğim gibi, yakından izlemekte ve özellikle bu gerginliği en aza indirecek "dengeci" bir politika ortaya koymaktadır.
Şimdilik, Türkiye'nin, Ukrayna'nın NATO'ya dahil edilmesi ve edilmemesi konusunda ne düşündüğü tam olarak, bana göre, belli değildir...
Türkiye, bu krizin faha fazla gerilmemesi için elinden geleni yapmaktır...Bunun için, elindedi "Montrö" kozunu devreye sokmayı pek düşünmemektedir.
Şu anda, Türkiye, bir NATO ülkesi olarak ABD ile baştan beri, biraz sancılı olsa da, sürdürdüğü bir müttefiklik ilşkisi vardır. Ayrıca, Rusya ile de, Suriye konusunda İran ile de paylaştığı sıcak ilişkisini "soğutmamk" için dikkatli olmak durumundadır...
*
Şu sıralarda, konu ile ilgili olarak değişik haberler gündemi işgal etmektedir. Bunlardan en önemlisi, Rusya'nin, ABD ile arasındaki gerginliği artıracak ve Ukrayna'ya gözdağı verecek bir askeri tatbikat yapıyor olmasıdır...
Bu tatbikat, Ukrayna'nın doğu sınırında yapılmaktadır. Bu bölge, güneyden Karadeniz'e de bağlantısı olan bir konumdadır. Rusya, bu tatbikatla birlikte Kırım açıklarına da savaş gemileri gönderdi.
Rusya, askeri yığınağını ve tatbikatını daha da ileri götürür ve "1914 yılında Kırım'i ilhak ettiği gibi", Ukrayna'nın Karadeniz kıyılarını da "ilhak" gibi bir aşamaya taşırsa ne olur?
ABD, Ukrayna'nın, henüz NATO dışında olması nedeneniye, Boğazlar'dan geçerek, Rusya'nın, Ukrayna'ya yönelik bu harekatı önlemesi mümkün değildir.
Şu anda, Türkiye'nin kontolündeki "Montrö Sözleşmesi" buna izin vermez...
*
Türkiye, bu durumda ne yapmalı?
ABD yanıda yer alıp Ukrayna'nın NATO'ya alınmasına onay mı vermeli; yoksa Rusya'nın tarafında olup, arasndaki sıcak ilşkilerin devamını sağlamalı mı?
Hani derler ya, "aşağı tükürse sakal; yukarı tükürse bıyık" ...İşte öylde
Bu durumda, Türkiye'nin tercihi, "ne sakala ne de bıyığa tükürmektir"...
Bu mümkün müdür?Mümkün olabilir.
Rusya, Ukrayna'nın Karadeniz kıyılarını içine alan bir bölgesini "ilhak" edip kontrolüne alırsa, "Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına karşı çıkmaz"...
Böylece, Türkiye de, bu gerginliğin devamında, kontrolünde olan "Montrö Sözleşmesi" yüzünden başının ağrıtılmasından kurtulur...
Ayrıca, ABD'nin de, Karadeniz'de "askeri varlığını" göstermesine de gerek kalmaz...Aksi halde, ABD ve
Rusya ararsındak i bu "gerginlik" o kadar artar ki tarafları savaşa kadar götürebilir...En son haberlere göre, ABD'nin, Karadeniz'e savaş gemisi göndermekten vazgeçmesini, gerginliğin azaltılmasına yönelik bir hareket olduğunu düşünmek gerekir...
Acaba öyle mi?
*
TÜRKİYENİN JEOPOLİTİK ÖNEMİ...
Unutmayalım ki, Türkiye, jeopolitik konumu ile, çevresinde-etki ve ilgi sahasında- meydana gelecek benzeri siyasi ve askeri olayları, hem "etkileyecek" hem de onlardan "etkilenecek" bir özelliğe sahiptir...Bu nedenle, bölgede olası bir "siyasi" ya da "askeri" gerginlik sırasında, Türkiye'nin alacağı tavır, savaş öncesi siyasi gerginliğin ve savaşların sonunu belirleyecek niteliktedir...
*
S O N U Ç...
Bu haliyle, yani Karadeniz'e kıyısı varken, Ukrayna'nın üye olarak, NATO'ya kabulü, bana göre mümkün değildir...Bu durum, "Karadeniz'de bir ABD askeri varlığının kabulü" anlamına gelir...
Böyle bir kabul, aynı zamanda Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini de zedeler...Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin, Türkiye lehine olan yaptırımlarının uygulamasını da tartışmaya açar.
Bu nedenle, Türkiye, Ukrayna'nın NATO'ya alınmasına "ONAY" vermeden önce, Karadeniz'in ve Boğazların, şu andaki sakinliğini aklından çıkarmamalıdır...
cdenizkent
18-19 Nisan 2021