Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Mizah
 

Karadeniz taka’sı / komedi…

Karadeniz taka’sı / komedi…
 

www.bahcesel.com


Böyle kar kapıyı kesmiş, soğuk şehrimizde misafirliğini uzun tutmuş bir akşam; annem öksürüyor. Nerden duymuştum, nerden okumuşsam aklımda, soğan suyunun öksürüğe iyi geldiği. Eee bundan daha iyi deney tahtası olamazdı. Hem annem iyileşecekti. Ben hayırlı bir o kadarda duyarlı evlattım!

İki soğanı aldım, katı meyve sıkacağından sıktım. 1 çay bardağı soğan suyum vardı elimde.İçeri koştum.Anneme “soğan suyu sağlıklıymış hem de öksürüğü kesermiş hadi bi iç anne göreceksin iyi olacaksın” gibi sözler söyleyerek ağzına dayadım. (Annecim bunu yazarken bile hala gülüyorum vallahi gözlerim yaşardı. Affet)

Neyse, kadın 3 yudumda içemedi içemedikçe ben ısrar ettim. Nihayetinde bitirdiğinde annemin gözlerinden yaşlar, ağzından feryatlar hücum ediyordu.Biz gülüyorduk.Alt tarafı soğan suyuydu abartıyordu.Ne vardı ki soğan suyunda…Annecim kıvranıp bağırdıkça biz evdekiler gülmekten midem krampları geçiriyorduk. Hnai öyle ki altına kaçıran var mı diye sorsam cevap verilir di. Soğuk yerini hararete bırakmıştı o derece yani.

Nihayetinde olayın ayırtına vardığımda, “ambulans çağıralım” dedim. “Yok” dedi “yok, ölüyorum kurtaran yok mu? Kız ben sana ne yaptımdı da beni öldürüyorsun” diye feryat figan annem ağladıkça ben; “Allah Allah anne ne var bunda" diye mantık yürütüyordum. Hayır! bu böyle olmayacaktı. Bunu anlamanın tek yolu vardı, çaktırmadan mutfağa girip birde kendime soğan suyu yapıp daha ilk yudumda; tıpkı Tomve Jery’lik olmuş gözlerim yerinden fırlamış, midem infilak etmiş, hayatla bağım kopmuştu…Ölüyordum!!! İnanın...

Annemi unutmuştum. Kendim böğürüyordum.Kafamı Affedersinizde klozete tıkmış, içimdekilerin çıkmasını istiyordum tıpkı tom gibi gözlerimden yuvarlak halkalar saçılıyordu renk renk.

Annemin dünya ile irtibatı sağlanmış, nefesleri normale dönmeye başlamış, klozete yapışmış olan benim başımda “inanmadın bana, annene inanmadın da kendinde denedin oh olsun. Gördün mü kendin şu kadarcığa dayanamadın, bana bir bardağı içirttin, az daha anne katili olacaktın ” sözlerini dinliyordum.

Bir daha mı? tövbe…

****

-Aloooo kimsin?

-Ben, ihsan beyefendi?

-Kimi aradın kardeşim gecenin bu ikisinde?

-Siz kimsiniz?

-Ahmet?

-Hangi Ahmet?

-İhsanın kayınpederiyim…Yoksa sen ihsanı mı aradın?

-Yok yav ihsan benim. Aaa baba, baba sen misin? Sen evde değil misin, nerden telefon açıyon. Dışarımı çıktın! Bişey mi oldu?

-Oğlum ben oturma odasındayım.Telefon çaldı baktım.

-Eeee bizi kim aradı peki?

-Ne bileyim ben. Sabah beridir senle konuşuyormuşum.hahahaa işe bak yahu!

-Yat baba yat. Bende telefona bakmıştım paralelden..

-Hadi Allah rahatlık versin.İyi geceler.

Gecenin bir vakti sabaha yakın sahipsiz bir telefon gelir. O akşam tesadüfen yatıya kalan kayınpeder, oturma odasında yatarken telefona bakar, aynı anda da damat yatak odasındaki telefondan cevap verir.Esas arayan kapatmış; damat-kayınpeder birbiri ile konuşmaktadır.

Olay tamamen gerçektir.


Efendim bu bir karadeniz taka'sıdır bilginize...üstelik hem geveze, hem komiktir bu da ayrıca bilginize...

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..