Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '08

 
Kategori
Güncel
 

Karadeniz taka’sı/ abi var ya ekmek Kur’an çarpsın ki, özel…

Karadeniz taka’sı/ abi var ya ekmek Kur’an çarpsın ki, özel…
 

Tamam yemin biraz fazla oldu!

Biliyorsunuz annem rahatsız ciğerlerinden, bu süreçte 6 doktor 3 hastane bilmem kaç gün harcadık. Feda olsun. Olsun da, illa da Özel hastane abicim

Ankara’dayım telefon açtılar Annem SSKiken, Devlet Hastanesi haine geitirlen hastaneye; iyi dedikleri bir doktorun servisine yatırılmış.Hah dedim tamam iyileşecek.O teşhis koyamayan doktora kadar 4 dr bitirdik.Yaz ilacı yolla, yaz ilacı yolla modundaki olanlardan bahsediyorum.

Bir gün iki gün 6 gün oldu.Annem öksürdükçe yaprak gibi oluyor ağzından bir avuç ilaç, kolundan kiloluk serum eksik olmuyor falan.Nihayetinde bir yakınıma telefon açtım hemşire ablaya “O da, kız anneni hemen çıkar, kurtar o adamın elinden, o adam tesadüfen doktor olmuş, eline düşeni yatıran, günlerce serum ilaç manyağı edip gönderen biri” dedi. Ben telefonu kapadığım gibi hastaneye…Dedim dr.sen annemi ver, annem düzeldi.”Elbette”dedi manyak adam “şu ilaçları kullansın 20 gün sonra kontrole bekliyorum” “çok sağolun efendim ilgi alakanız için” dedim; sesli sesli, içimden de Allah biliyor ya “Allah belanı versin köpek herif” dedim yani.

Annemin eşyalarını deli gibi arabaya atıp kolundaki serum iğnesiyle pijamalarıyla doğru özel hastaneye atmam arasında 15 dk yoktur.

Aman Aman amaaann. Amanda aman.

Oh be 4 yıldızlı bir oda. 10 yıldızlı bir doktor 15 yıldızlı hemşireler. Abartıyorsam ekmek kuran çarpsın. Annem felaket, annem günden güne kötülüyor. Biz lavaboya girip ağlıyoruz, dışarı çıkıp gülüyoruz. Hemşirelerdeki hastabakıcılardaki bakım, ihtimam, güleryüz. Yani yemede yanında yat o türden. Bütün hasta bakmaya gelenlerin getirdikleri ganimetleri annem onlara taşıyor baktım.Allah için hayatımda yemediğim kadar muz yedim ya neyse.Hemşirelerde öyle.Anlamadığım bir şey varsa, o Özel hastanenin önünde Meyve suyu satan bir yer mi vardı? Abi ticarete dökecektim işi yoksa. Neyse…

Bu arada Alanında uzmanlaşmış doktora havale edildik.Ama annem devlet hastanesine gitmek istemiyor. Doktoru Özel Hastaneye çağırdık. Bekliyoruz ki teşhis koysun. Herkes Serkan Bey, Serkan Bey dedikçe dedim; bu adam şööle kelli felli, iri yarı, çatık kaşlı biridir diye düşünürken aaa kot pantolonlu, üflesen düşecek ortadan boylu, kara kuru bir herif. Hemşirelere kaş göz ile sordum bumu diye. Evet dediler gülerekJ) Evet, Devlet Hastanesindeki Doktorumuz yıldızları çuvalla doldurmuş olmalı. Hatta konuşma arasında, Devlet hastanesindeki servisleri beğenmediğimi söylediğimde; binanın dışına bakma, içine bak önemli olan tedavidir!!!! Demez mi. Anladı ben. Adama birde kara kuru yaftası yapıştırmıştım.

9 gün sonra biz Bu kez Devlet Hastanesindeyiz.Bütün yıldızlar Özel’de kaldı. Sadece Doktorun yıldızları var!

Abiler Ablalar! Ekmek Kur’an çarpsın.ISO MISO yalan!

Hemşireleri asabi, evde kalmış var bitane hele, ona buna bulduğuna bana bağırıyor. Dalaştık tahmin ettiğiniz gibi. “Bağırmadan konuşuyorum sende bağırma” dedikçe bu hep bağırdı. Vallahi de billahi de Sevgili Kara kuru doktorumun tedavisi olmasa var ya kaçıp gideceğiz. Serumu takıyorlar unutup gidiyorlar.Gündüz mesaisi yapanlar akşam mesaisi yapanlara not bırakmıyor.Akşamkilerde sabahçılara. Hak getire durumları yani. Hani arada soruyorlar, ilacını içtin mi? havanı soludun mu? Hastalar söylüyor, onlar ona göre uyguluyor.Kim kime dum duma!!!

Hasta Hakları diye bir birim var. Mail attım mail geri geldi. Bu kez yazdırıp, aldım gittim. “O Hemşirenin insanlara insanca muamelede bulunması için” Neyse, odaya girdim gayette düzgün giyinmiş sinekkaydı tıraşlı biri oturuyor bende oturdum masanın kenarına. “Sizi rahatsız ettim ama aslında mail atmıştım, arızalı sanırım geri dönüyor” dedim. Çok bilmiş, Bakanlığa bağlı birimin sorumlusu öküzün verdiği cevap “Bilgi İşlemci arkadaşlara iletin bu durumu” “Hayır, o benim sorunum değil, sizin sorununuz” dedim. Bütün detayları anlattım anlattım. Öküz hala bakıyor.”Bakın, ben bu iki sayfa dilekçeyi laf olsun diye yazmadım, dikkate alırsanız iyi olacak” deyip odasından ayrıldım. İt, itin ayağına basar mı? basmaz!

İşten çıktım yine gittim hastaneye, değişen hemşire beni kesiyor, anladım ki olay yayılmış. Yayılsın efendim. Herkes hak ettiğini bulsun. Sağlık Bakanlığı’na da mail attım. Üşenmedim utanmadım. Hatta annemin” kızım uğraşma bunlarla, yoksa beni bakmazlar” demesine aldırmadan. Ne demek bakmazlar yaa böyle bir zihniyet var mı?

Ama bunların alayı (belki iyiler de vardır) sinirli. Tomografi çektirmek için gittik. Sıra bekliyoruz. Tomografi çeken kadın o yaşlı insanlara nasıl bağırarak konuşuyor. Annemle göz göze geldik. “Kızım demek ki bunlar hep böyle birde buna sataşma” dedi. Annemin tomografisi çekildi, pijamalarını giydiriyorum. Bayan girdi içeri bilgisayarının başına, hemen bir sigara yaktı. Camekânlı yerden gördüm ve baktım sadece…

Ben anladım ki bütün bunların alayı böyle…

İlle de Özelleşsin Sağlık Kurumları… Ekmek Kur’an çarpsın ki…

Ben bunu diliyorum.

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..