- Kategori
- Alışveriş - Moda
Karadeniz zehirli mi?
Bilgi bazen bizi rahatsız eder.
Bu blog da Karadeniz ile ilgili yurt dışında, yurt içinde yapılan, Karadeniz’in zehirli olması üzerine yapılan tartışmalardan bahsedeceğim.
Önce kısa, coğrafi bilgiler vermek gerekirse, Karadenizin yüz ölçümü 436,400 kilometre karedir.
Dip alanı, daha geniştir, 2 300 000 kilometre kare olarak ölçülmüştür.
547 000 kilometre küp su hacmi vardır.
Su da bir sorun var. Suyun %90’ı anaerobik koşullardadır. Yani oksijen yoktur.
Romanya, Türkiye, Bulgaristan, Ukrayna, Rusya, Gürcisten Karadenizde kıyıları olan ülkelerdir. Bu denize kıyısı olan bu 6 ülke içinde en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye‘dir.
7 bin yıl önce, Karadeniz olduğu yerde, içinde tatlı su olan bir göl olduğu söyleniyor. Akdeniz’in, suların yükselmesi ile,gölün tuzlu suyla dolduğu ve Karadenizin oluştuğu iddia ediliyor.
Bir deniz düşünün, 150-200 metre derinliğin altında oksijen yok, bunun yanında derin sularında H²S (Hidrojen Sülfür) var.
Hidrojen sülfür, normal şartlar altında uçucu, çok zehirli, yanıcı ve renksiz bir gazdır.
Normal de bu madde, çürük yumurta gibi kokar, ama bu koku Karadeniz de alınmıyor.
Bu hidrojen sülfürü bakterilen ürettiği tahmin ediliyor.
Bu madde nedeniyle, Karadenizde evlanınan Mezgit gibi tip de yaşayan balıkların yenmemesini tavsiye edenler var.
Şükretmekk lazım ki, bu hidrojen sülfür denilen madde, derinlerde oluyor. Yüzeye devemlı yağmurlarla, nehirlerle su geldiği için, yüzey temiz kalıyor, bu nedenle Karadeniz de denize girmenin sakıncası yok. Ta ilk çağlardan beri, Rumlar zamanından beri, yani yüzyıllardan boyunca, burada denize giriliyor, girip de hasta olan bir kişi bile bildirilmemiş.
Bu zararlı bir durum ama bir faydası var. Bu zehirli yapı sayesinde, batan ahşap gemilere zarar veren, zararlı kurtlarında yaşamasına engel oluyor, ve Karadenizde gemi enkazları, bozulmadan kalabiliyor.
Ayrıca hidrojen sülfürden enerji de elde edilebilineceğini ifade eden araştırmacılar var.