Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '10

 
Kategori
Yapı / İnşaat
 

Karadenizden Basra körfezine!

Karadeniz insanı zeki, çevik ve akıllıdır!

Çok yerde duymuşumdur!

“Biz de hamsi yesek onlar gibi, biz de mısır ekmeği yesek, onlar gibi olurduk!”

İnsanlarımızda mazeret üretme hastalığı vardır. Karadenizin hamsisini tutup getirsen onlara sonuç sıfırdır! Kalıtımsaldır bu da ondan!

Manş tünelinin ihalesine Temelle Dursun da katılmış! Herkesin diyelim beş milyar dolarlık teklifine bunlar yüz milyon dolar vermişler! Elli elli bölüşecekler! Komisyon Başkanı merak etmiş çağırmış bunları!

“En ucuz teklifi siz verdiniz! Nasıl yapacaksınız bu işi?”

“Birumuz Fransadan, birumuz İngiltereden kazmağa başlayacağuk!”

“İyi de, ya buluşamazsanız?”

“İki tunel kazmiş oluruk o zaman ! Daha ne isteyusunuz?”

Şimdi bu fıkraya çoğunuz gülersiniz değil mi?

Düşünmelisiniz!

Cesaret!

Azim!

İyi niyet !

Hepsi bu fıkrada gizli!

Siz gülün!

Keser tutmayı Irakta öğrendim! Sağ baş parmağım illallah demişti benden! İki günde bir kan toplardı! Keseri vururdum çünkü!

Geldim Türkiyeye, büyük bir firmanın bir ilanını gördüm gazetede! El yazımla güzel bir mektup yazdım o firmaya! On beş gün geçmedi cevap geldi! O da el yazısıyla! Hemen Antalyaya gitmemi , orada beni karşılayacaklarını yazıyordu! Altında da imzası vardı. Babam o sıralar Arabistandaydı. Telefon ettim. İzne geliyorum bekle dedi ! Bir hafta daha geçti , Hürriyet Gazetesini karıştırıyorum ki bir vefat ilanı gördüm! Tam sayfa hem de. Yabancı gelmedi bana ölen! Birden hatırladım. Bana mektup gönderen kişi! Koca firmanın yönetim kurulu başkanıymışı, kalp krizinden ölmüş (ismini unutmuyorum)!

Otoyolda formenliği bıraktım dükkan açtım evin altında. Erkek giyimi üzerine birşeyler satıyorum. Aybaşları da şantiyeleri dolaşıyorum. Tanıdık oldukları için kolayca giriyorum içeri! Pantolon kazak mont gibi giyecekler satıyorum şantiyelerde.

Ofise girerken gördüm İtalyanı! Proje Müdürü!

“Nasılsın Müdürüm? Demiş bulundum!

“İyi Amet!”

“İş var mı Müdürüm?”

“Var! Ama lazım firma!”

“Firma kolay Müdürüm!”

“Cuma gel!”

Cuma sabahı şantiyedeydim! Koca bir proje çıkardı önüme!

“Proje bu! Bak kontrol et, fiyat ver!”

Verdik fiyatı başladık işe! Baktım sıkıntı başladı zam istedim! Aldım da! Bize bakan şef birgün itiraf etti.

“Amet bu işi bizdeki elemanlar yapamadı! Malvagna onun için sana iş vardi!”

Çok hassas bir işti. Hatta topoğraf bir hata yaptı, ikaz ettiğim halde İtalyan benimle alay etti.

“Amet sem kafa yok! Problem yok! “Dedi.

İçime sinmedi ama belki de projede değişiklik yapmışlardır dedim, betonu döktük!

Sabah telaşla geldi!

“Amet çok problem! Tam onaltı kolon hatalı oldu! Malvagna duyarsa doğru İtalya ben!”

Komprosörle kırdık kolonları, yeniden demir filizi ekledik zemine de öyle hallettik işi!

Topoğraf, akstaki kaçıklığı hesaba katmamıştı!

Düşünün ki yirmi yedi yaşındayım!

Iraktayken Babamı yatağından kaldırır sorardım!

“Baba projede bunlar ne demek? Şu ne manaya gelir!” Gibi. Kızardı tabi!

Irak’a giderken patronumuz Erdoğan Bey bana tembihledi!

“Ahmet babana söyle seni demirci yapsın! O işte iyi para var!”

Gittiğimde babama dedim!

“Baba Erdoğan Bey demirci olmamı söyledi!”

“Ağır iş oğlum o! Sıcağın altında yapamazsın!”

“Bakayım! Olmazsa alırsın beni oradan!”

Öğleyi zor ettim!

“Baba başka birini ver oraya! Ölecektim demir taşımaktan!”

Erdoğan Bey bir yıl sonra geldi yanımıza!

“Ahmet, öğrendin mi demirciliği?”

“Öldürecek miydin beni Abi!” Dedim!

Babam izne gelince işlere ben bakardım. Proje Müdürümüz vardı Doğan Yemişen! Adana Bölgesinde iyi tanınır! DSİ Müdürlüğü yaptı. Akşam toplantı yapardı. Öğleden sonra beton santralı verimli olamıyordu.

“Doğan Bey, santralcılar erken işe başlasınlar. Biz işe çıkarken betonlar hazır olsun!” Dedim!

Bayıldı!

“En azından üç mikser kârımız olur! İyi fikir Ahmet Usta!”

Gelince babamın da hoşuna gitti bu önerim!

“Ulan köpek olalı bir av ettin Ahmet!”

Ah bir de gecenin ikisinde büz indirmeye kaldırmasa beni!

“Kalk Ahmet; büz gelmiş Bağdattan! “

“Baba büz montajcılarını kaldırsana! Benim işim mi o?”

“Kalk ulan; akşama kadar yatıyorsun zaten!”

Kim yatıyor? Yarış yapıyorduk yarış! Bizim ekip çömezlerden kuruluydu! Biz işi bitirir betonu dökerdik tutar bizi öbür ekibe yardıma gönderirdi! Onlar da biz geldik diye gevşerdi! Betonu dök, vibratör tut! Genciz ya!

Anılar çok!

Karadenizden başladık Basra Körfezinden çıktık!!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..