Karadenizliler uzun yaşıyor!

Yatıp kalkıp rahmetli anneme dua ediyorum. Niye ki derseniz?

Bir gün gene giyinip kuşandığımı görünce sordu.

“Gene nereye oğlum?”

“Köye anne. Bu hafta da düğün var köyde!”

“Ne bu her hafta düğündesin! Sakın bir fışkı yemiyesin oralarda!”

“Aşığım anne!”

“Nee? Kime?”

“..... kızına anne!”

“Sakın sakın oğlum! Kesinlikle olmaz! Baban sevmez o kadını! “

“Kızı güzel ama anne!”

“Olmaz! Hem sen sarı o sarı, çocuklarınız sapsarı olur! Olmaz! Sana laz kızı almam!”

“Başka bakayım anne! Gürcü olur mu?”

“Olmaz; o da Karadeniz tarafından!”

“Abaza?”

“O da Kafkaslardan ki daha kötü!”

“Ne alalım anne?”

“Bana bırak işi! Sen karışma!”

“İyi bakalım!”

Gitti bana Adapazarının yerlisini buldu! Manav derler bizde yerliye!

“Anne bana bunu mu buldun bula bula! Bunların işi gücü tarla! Pancar, soğan, patatesçilik mi yapacağız bundan sonra!”

“Melez olsun evlatların diye oğlum! Melez çocuklar akıllı olur! Hem bilmediğin konular var daha!”

Bugün Milliyet gazetesinde öğrendim annemin “bilmediğin konular var” derken ne demek istediğini!

“Karadeniz insanı uzun yaşıyormuş!”

Evet! Orta sayfada bir haberdi bu. Akdeniz Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada böyle bir sonuç çıkmış! Karadeniz Üniversitesi'nde yapılsaydı inanmazdım ama rakip üniversite bile hakkımızı teslim etmiş!

Bu şu demek! Hanım benden en az beş yıl az yaşayacak! Bu bir nimettir yahu!

Ya hanım Karadenizli olsaydı ne olurdu? Düşünmesi bile felaket! O benden beş yıl fazla yaşayacaktı!

Bir de yalandan başımda ağlayacaktı!

“Ahmet’im Ahmet’m! Evimin direği akşama su böreği Ahmet’im! “

“Ağlama o kadar kız! Ölenle ölünmez! Heba etme kendini! Hem sen başımın belası demez miydin rahmetli için!”

Allah rahmet etsin, annem akıllı kadındı!

Üstüme ağlanmasından hoşlanmam da! Kötü niyetten değil!!