Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '07

 
Kategori
Haber
 

Karadul

Karadul
 

Sizlere bu yazımda, kısaca ve edinebildiğim bilgiler ışığı altında önce bir örümcekten söz edeceğim. Adı; Karadul (Black widow)…

Bu örümceğin oyu; en fazla 2 cm, karın çapı 1 cm. Rengi; parlak siyah, bazen kahverengi tonları. Karınlarının alt bölgesinde bulunan kırmızı leke genelde bir kum saati şeklindedir. Isırdığında çok acı veriyor olması ve etkisinin birkaç gün sürmesi sebebiyle, insanlar arasında korkulan bir örümcek türüdür. Bu ısırıklar öldürücü olmamakla birlikte, küçük çocuklar ve yaşlılar için risk teşkil etmektedir

Karadul örümcekleri, yere yakın seviyelerde, belirli bir şekli olmayan yapı iskelesi tipinde ağlar kurarlar. Ağları, kereste yığınları altı, kutuların arası gibi korunaklı yerlerde görülür. Yüksek bir noktadan belirli mesafeye ağ şeridi atıp, bu şekilde yeni noktalara sıçrayabilir. Bu sebeple, binalarda görülürler ancak kısa sürede ölürler. Avlayabildikleri her tür böceği yerler. Dişileri genellikle erkeklerini yediklerinden dolayıdır ki “karadul” olarak anılırlar.

Bu örümceklerin ağlarının bilimsel incelemelerinden “Dayanıklı” ürünlerin yapılması örnek alınmıştır. Örneğin kurşungeçirmez yelek gibi… Zehirinden ise “Doğal viagra” üretilmesi gündeme gelmiştir.

Şimdi gelelim bu “Karadul” örümceği nereden aklıma geldi.

Yine bir gazete haberinden yola çıkıyoruz.

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Türkiye'nin Irak sınırına yığınağından ''endişe'' duyduğunu söyleyerek, ''PKK sorununun, sadece 'diyalog' yoluyla çözülebileceğini'' iddia etmiş!...

Zebari, PKK ile ilgili görüşmelere, Ankara, Bağdat ve Washington’un yanı sıra, Kuzey Irak'taki özerk Kürt yönetiminin de katılması gerektiğini söylemiş!...

Türkiye'nin bu konuda (Çözüm konusunda) hevesli olmadığını ileri süren Zebari, terörist faaliyetlerini kınadıklarını, ancak şu anda kendi güvenlik sorunlarıyla uğraştıklarını belirtmiş!...

Zebari, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "PKK ile mücadele, öncelikle Türkiye sınırları içinde olmalı" açıklamasının da ümit verici olduğunu açıklamış!...

Türkiye'nin terör örgütü PKK ile ilgili endişelerinin meşru olduğunu söyleyen Zebari, Irak hükümetinin, 'terör örgütü PKK'nın durdurulması konusunda Ankara ile birlikte çalışmaya istekli olduğunu' ileri sürmüş!...

Bugüne kadar dürüst davrandıklarını söyleyen Zebari, "Bağdat ve çevresinde savaşıyoruz, Irak askerlerini Kürt dağlarına sevk edemeyiz" demiş!...

Benzer lafları ABD dâhil, önüne gelen herkes söylüyor. Zebari’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "PKK ile mücadele, öncelikle Türkiye sınırları içinde olmalı" sözünü hatırlatması da ayrı bir konu…

Dediğim gibi, bu lafları bizim “Milletimiz” dışında herkes söylüyor.

Şimdi hepsini bir kenara bırakıp bir tek soru soracağım. Biz, Türkiye olarak PKK terör örgütünü ne diye karşımıza alacağız ve “Diyalog” yoluyla neyi çözeceğiz de herkes bize bunu önerme cesaretini gösteriyor?

“Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı” taşıyan ve bu ülkeye “Vatandaş” olarak bağlı olan herkes aynı koşullar altında ve her hangi bir ayrıma tabi olmadan eşit değil mi?

Bu soruya her kim “Eşit değil” diye cevap veriyorsa, o kişi bu ülkenin düşmanıdır. Bunu böylece herkes bilmelidir.

Bir gece Hakkâri’de bir gurup ile otururken “Gelin, Anayasamızın 1, 2, 3 ve 4. maddeleri üzerine kalıbımızı basalım. Ondan sonraki maddeler üzerinde oturup tartışalım ve yanlışlar varsa hep beraber düzeltelim” dedim…

Ne yazık ki bir tek kişi “Olur” diyemedi ve her tarafından çekiştirmeye başladılar.

Ülkemizin etrafında “Karadul”lar ağ kurmaya başladılar.

Ve bölgenin de “Erkeği” biziz…

Uyanık olalım…

15 HAZİRAN 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..