Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '12

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Karahisar Kalesi

Karahisar Kalesi
 

Afyon’da yaşadığım günlerin birinde benden Afyon ile ilgili yazı istemişlerdi. Günlerce uğraştım, kelimeler ile oynadım, yok, küçücük bir umut ışığı yoktu ve vazgeçmek zorunda kaldım. Meğerse bir şehri yazabilmeniz için onu terk etmeniz ve özlemeniz lazımmış, şimdi onu anlıyorum. Yaşadıklarımdan, öğrendiklerimden, kısaca sizlere Afyon’u ve ilçesi Bolvadin’ i anlatmak isterim.

Soğuk, ama yıldızları parlak , seması berrak  bir Cumartesi günü sabahın 5'inde gitmiştik o güzelim şehre. Yıldızları o kadar parlak , havası o kadar temizdi ki, insanı büyülüyordu adeta.

Koca şehirden göçüp gitmiştik küçücük pek gelişme gösterememiş o ilçeye. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Resmen şehirden geldim köye olmuştu. Dostluk kurdukça, çevreyi tanıdıkça sevmeye başlamıştık ama. Tek odalı yurdumuzun camından sema güne veda ederken gün batımında özlüyorduk sevdiklerimizi.

Bolvadin merkezine birazcık uzak küçücük odamızda büyük dostluklar kurmuştuk. Geçip giden yılları, günleri, saatleri iyi değerlendirmek lazımdı. Merkezin en güzel yeri olan Horan parkı (Ay Işığı) olarak bilinen merkeze inat, bol yeşilliği bulunan, piknik alanı ve restaurantı ile harika bir yerdi, ağaçların arasında bambaşka bir huzur doluyordu yüreğinize.

Aslında Bolvadin’in sokaklarında dolaşırken kapılıveriyorsunuz camlarda asılı duran bibere, patlıcana. Toprak evlere rastlıyorsunuz, yıkılmamak için zorlukla duran tarihi yapılara denk geliyorsunuz. Her adım başı neredeyse büyükbaş ya da küçükbaş hayvan görmeniz olasıdır.

Havası o kadar temiz olduğu için güneş de o kadar endamlı bir şekilde batıyor. Eber gölü mesela, yakından değil de fotoğraflarını görmek nasip oldu, göl yakınında köprü olan bir yere gitmiştim, manzarası deniz değil, semasıydı. Dağların ucunda birikmiş karlarıydı. Bolvadin’de yediğim ve tadına doyamadığım kaymaklı lokum bambaşka bir lezzetti aslında. Kaymaklı lokum bambaşkaysa kaymağı anlatmaya gerek yok sanırım. Sucuğunu da unutmamak lazım.

Kara hisar kalesi bir başka anlam katıyor bu şehre gerçekten. Şehrin göbeğinde duran nice olaylara tanıklık etmiş o kale. Yerden yüksekliği 226 metre olan doğal yükseltili bir kaya kütlesi üzerinde duruyor. Aslında tarihten bir koku bırakmıştır üzerimize.

olunuz düşerse eğer  tren ile gitmenizi tavsiye ederim. Farklı şehirlerden geçerek ulaşıyorsunuz Afyonkarahisar’ a. Sokaklarında gezerken kaybolmazsınız; her adımda küçük mutluluklar bulabilirsiniz dünya kadar.

Ben anılarımı orada bıraktım. Bir fotoğraf karesinde canlı olarak eskimeye yüz tutuyor. Baktıkça tebessüm ile doluyor yüzüm ve şimdi bu yazıyı noktalamanın sevinci ile hatıraları hatırlayarak bir kez daha gidiyorum o şehre. Bir isteği olan? :) 

 
Toplam blog
: 195
: 932
Kayıt tarihi
: 09.01.12
 
 

Ben kimim ne yaparım? Aklıma düşeni yazar, gördüğüm kareyi ölümsüzleştirmek isterim. Kulağıma tak..