- Kategori
- Öykü
Karam Bana Babamı Anlatsam...
Kırmızıııı!....Yeşilllll!...En büyüüüük!...Şiiir!...
Doğdum.
Annemin kucağında sütsüz, beyazlara sarılı, tutsak objektife bakıyorum.
Babamı soruyorum. Yolda diyorlar. Dayımı soruyorum, bir numarayı. İstanbul'da diyorlar. Ama gelecekmiş.
Benden önce biri var. Benden sonra biri daha gelmiş. Papuçlarımı arıyorum. Arkadaşlarıma soruyorum.
Pekiyi.
Topa vuruyorum. Gol oluyor, hem bizim kaleye, hem rakip; önce ağladım, sonrasında sevindim; goldü işte.
Büyüdüm.
Büyüdüğümü sokakta kaldıkça anladım.
Kadınlara sarıldım otuzuma kadar, lakin hiçbiri benim sarıldığım gibi sarılmadı; ah şiir, ah öykü, ah tiyatrooo!...
Yola vurdum kendimi. İstanbul tuttu beni. Dayım gitmişti, bir numara, dedelerim ve...
Gece olmasaydı, Şiir ve izmir ve Gül ve piyano ve Güneş ve Çiçek ve ben, yaşlandım.
Karam, sana babamı anlatsam...
1. Not: Araya o toprağı sabaha kadar kazan adamı sokabilirim ya da gece suya girip sabah bizim kıyıdan çıkan o ...
2. Not:
Yaşadıklarımı
hatırlayamıyorum,
hatırladıklarımı
yaşadım mı
bilemiyorum Karam,
yardıma ihtiyacım var;
denize, göğe, yüreğe.
Ş.Y.