Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '18

 
Kategori
Şiir
 

Karaman Çocukluk Anılarım

Canlanıyor çocukluğum gözümde,
Babamın sert duruşunu unutmam;
Suç işlesem bir şey yanar yüzümde,
Bana tokat vuruşunu unutmam.
 
Babam besmeleyle evden çıkardı,
Camiye giderken takke takardı.
Cami dönüşünde farklı kokardı,
Hacı yağı sürüşünü unutmam.
 
Hayat derdik avlulara o zaman,
Köpekler olurdu keskin ve yaman.
Tandırlardan yükselirdi bir duman,
Aşhanenin girişini unutmam.
 
Unutmam, avluda gülü, goncayı;
Helke asmak için çifte kancayı.
Annemin orakla onca yoncayı,
Dinlenmeden derişini unutmam.
 
Her yerdeydi, haddi yoktu sineğin,
Tavuklarla üstündeydi tüneğin.
Akşamleyin sürüsünden ineğin,
Hızla eve varışını unutmam.
 
Sokaktan geçerdi koyun sürüsü,
Yabancı kapıdan girmez birisi.
Havlardı komşunun azgın sarısı,
Her geçene ürüşünü unutmam.
 
Annem, sabah akşam inek sağardı,
Babamın her zaman bir işi vardı.
Ebem üzerlikle cinler kovardı.
Hidayete erişini unutmam.
 
Ekmek yapılırdı tandırda sacla,
Çamaşır yunurdu kille, tokuçla.
Annem kaynatırdı esvabı öçle,
Asmaya ip gerişini unutmam.
 
Annem ev süslerdi tutup elimi,
Tavan hasır, taban hasır bölümü;
Öne çaput çulu, dibe kilimi,
Özenerek serişini unutmam.
 
Dedem, şiir gibi dua okurdu,
Kafiye bilgimi ilkin o kurdu.
Bir rakip buldu mu bitmez lakırdı,
Manilerle yarışını unutmam.
 
Üçaylar içinde olurdu pişi,
Yaşlı gavut yerdi yok ise dişi.
Komşumuz yörüktü ıstardı işi,
Kirmana yün sarışını unutmam.
 
Çok dindardı mahallenin tamamı,
Gusulhane idi evin hamamı.
Çocuk sorgulardı cami imamı,
Din bilgisi soruşunu unutmam.
 
Yuvak vardı üzerinde her damın,
Genç kız vardı arkasında her camın.
Köyden gelen becerikli halamın,
Tığla çorap örüşünü unutmam.
 
Herkes bilir malı mülkü, bu kimin,
Komşu birbirinden o kadar emin.
Bayramlarda bahşiş veren emmimin,
Lirasını, kuruşunu unutmam.
 
Sıra geceleri, zikirler vardı,
Kışın mangallarda cezve kaynardı.
Yaşlı başlı adam ceviz oynardı,
Dişle ceviz kırışını unutmam.
 
Horoz döğüştüren keyif alırdı,
Güvercin uçuran bakakalırdı.
Yanık ekmek yiyen para bulurdu,
Parmak bozma barışını unutmam.
 
Bir komşu tokmakla dibek döğerdi,
Bir komşu dokunsan hemen söverdi.
Bir komşu şapkayı yana eğerdi,
Elle selam verişini unutmam.
 
İnşaat aleti mala, çekiçle,
Bina yapılırdı taşla, kerpiçle.
Usta sıva yapar, hem de avuçla,
Elle çamur karışını unutmam.
 
Sokak çeşmesinden sular taşırdık,
Kaşağı, gebreyle hayvan kaşırdık.
Annemle birlikte çok süt taşırdık,
Bunu hayra yoruşunu unutmam.
 
İnek mayısından olurdu tezek,
Odun, kömür yoksullara çok uzak.
Farelere kurulurdu bir tuzak,
Bellerini kırışını unutmam.
 
Turşu kurulurdu büyük bir küpe,
Sebze konulurdu hep tepe tepe.
Sonra içilirdi hep kupa kupa,
Sirkelerin tirişini* unutmam.
 
Zihnimde silinmez geçmişin izi,
Gözümde canlanır hep dizi dizi.
Komşu kızın sakladığı çeyizi,
Sabun koyup dürüşünü unutmam.
 
Görüyorum gördüğünü her gözün,
Tercümanı oluyorum her özün.
Ankara’dan Karaman’a her sözün,
Yüreğimi buruşunu unutmam.
 
Nevzat, geçmişini süzer anımsar,
Anılar içinde gezer anımsar;
Her söze kafiye düzer anımsar,
Ozanların görüşünü unutmam.
 
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
 
*Tiriş: Ekşi
 
 
Toplam blog
: 396
: 128
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Karamanlı Nevzat, 1947 yılında Karaman'da doğdu. Babasının adı İbrahim, annesinin adı Seyyide'dir..