Karaman'ın temsil ve tanıtım sorunu

 Temsil ve tanıtım, yaşantımızın kişisel ve kurumsal anlamda en önemli unsur ve sorunlarındandır. Bireysel boyutlu ikili ilişkilerde evladın ebeveynini, soyunu en iyi şekilde temsil etmesi, onlara kötü söz söyletmemesi, tutum ve davranışları ile onları onurlandırması esastır. Ebeveynin de çocuklarının beklentilerine cevap vermesi, evliliklerde eşlerin birbirini en iyi şekilde temsil etmesi beklenir.

Yurt dışına çıkmışsanız Ülkeni, Milletini en iyi şekilde temsil etmeniz, tanıtmanız beklenir. Tersi durumlarda olumsuzluklar  gündeme gelir. Bu konuda sizler de onlarca örneği sıralayabilirsiniz.

            Kurumsal boyutta ele alındığında kurumları yöneten kişi ve kadroların yönettikleri, yetkisini ve sorumluluğunu taşıdıkları birim veya kurumu en iyi şekilde temsil etmeleri yanında, O birim veya kurumu en iyi şekilde tanıtmaları beklenir, çünkü çağımızda kurumsal tanıtım ve tanınmak da varsayılmanın ve gelişmenin en önemli unsurlarındandır.

            Kentler ve farklı boyutlardaki yerleşim birimleri konu olduğunda; kendisini  O yer’e ait gören her kişi O yerleşim birimini en iyi şekilde temsil etmeli ve en iyi şekilde tanıtmalıdır.

Ülkemizde “Aidiyet” duygularımızın uzantısı olarak hemşehrilik bilinci çok önemli bir konumda dır. Aidiyet uzantılı  yaklaşımlarımız bazı kişilerce yadırganıp ayrışma gibi algılansa da, bu durum  bizim için en etkin birleştirici, tanınma ve tanıtma özelliğimizdir. Bu özelliğimizi birbirimizi temsil ve ait olduğumuz yerleri tanıtım anlamında en iyi şekilde değerlendirmeliyiz, Bizler de ait olduğumuz Karaman’ı ülkemize ve dünyaya  çok boyutlu, tarihsel, coğrafi, kültürel, ekonomik  ve turizm potansiyeli ile tanıtmalıyız.

            Cennet misali ülkemizi dünyada tanıtmaya çalışırken; Kentlerimizi de Ülkemiz insanına tanıtma çabaları her geçen gün artmaktadır. Bu çabalar özellikle Türkiye’nin kalbi Ankara da, dünya kentleri  Antalya ve İstanbul da öne çıkmakta, diğer kentlerimizde de yaygınlaşmaktadır.

Yeniden kurulan “Antalya Karamanlılar Derneği” nin başkanlığını üstlenmem önerildiğinde; yılların tecrübesi ile yoğrulmuş birikimime rağmen, düşlediğim başarıya ulaşabilirmiyiz diye günlerce düşündüm. Gönlünü Karaman’a kaptıran hemşehrilerime ulaştıkça başarımız artar diyerek görevi üstlendim.         

Karaman’ın temsili ve tanıtımında kullanılabilecek çok önemli özellikleri, kaynakları ve olanakları var. Özellikle sektöre sunulamamış turizm değerlerini dünya turizminin merkezlerinden olan Antalya bağlantılı olarak ülkemize ve dünyaya sunmak düşüncesi ile planlamalar yapıyoruz. Önemli olan tanıtıma inanmak, bunu hissedip istemektir. Karaman yerelinde tüm taraflarla konuyu görüşüp, tartışıp; olabilirliğinde birleşilen konularda ortak aklın rehberliğinde çalışmalar yapacağız.

            Karaman’ı tanıtma konusunda başarılı olunabilmesi için para dahil birden fazla unsur gerekmekle birlikte; bu işleri başarmanın en önemli etkeni gönül sermayesi olmaktadır. Gönül sermayesini besleyen, özveri ve hoşgörü olmadan, sadece profesyonel unsurlar başarmak için yetersiz kalmaktadır.

 Sizler de bilirsiniz ki, gönül sermayesi madde ile, para ile, görevlendirme, emir ve talimatla harekete geçen bir güç değildir. Tamamen yaratılışla, yaşam koşullarının yansımaları  ve eğitim süreci ile ilgili bir özellik, inanç ve duygu  birikimdir.

Yönetenlerde bu kaynak ve birikim olmadan diğer etkenlerin harekete geçmesi ve faydaya dönüşmesi düşünülemez. Çünkü çok kullanılan ata sözümüzde de belirtildiği gibi “dökme su ile kuyu dolmaz”

            Topraklarında hayat bulduğumuz, havası ve suyu ile büyüdüğümüz, binlerce yıl öncesinde kimlik bulan, farklı medeniyetlere, kültürlere ev sahipliği, Beyliklere başkentlik yapmış olan, son otuz yılda yerel girişimcilerinin özverileri ve başarılarına rağmen  Karaman’ımız  “kabuğunu yırtamamanın” sancılarını yaşamaktadır.

 1960’lı yıllarda ülkenin seçkin, çağdaş toplumsal yaşam unsurlarını sergileyen ayrıcalıklı İlçemiz, yeniden vilayet olmasına rağmen, 80’li yıllardan sonra çürüyen siyasetin etki alanları arasına girmiş ve kabul edilmese de  Konya’nın   Karamanı olmaktan henüz kurtulamamıştır. Karaman  Konya’nın  güzellikleri ile değil, bazı kesimlerin sahiplendiği tutucu özellikleri ile özdeşleştirilmeye çalışılmıştır

Özellikle Karaman dışında yaşayan hemşehrilerimiz bu rahatsızlığı sıkça yaşarlar. İstanbul’un kültürel tabanına katkılar sağlamış olan 1960’lı yılların Karaman’ını  yaşamış olanlar, günümüz Karaman’ını tanımakta zorlanırlar. Dünyaya entegre olmuş Antalya kentinin güncel yaşamını paylaştıkça farklılıklar  daha iyi görülüyor.

Karaman İl’inin ilçe, belde ve köyleri ile birlikte her gün daha yaşanılabilir, çağdaş modern bir yapıya kavuşması hayalimiz  azmimizi artırıyor. Elbette hayalden hedefe, hedeften hakikate ulaşılır. Hayalsiz olmaz ama,  genellikle hedeftekilerle paylaşılmayan hayaller olumlu sonuçlar vermemekte, hakikate ulaşmamaktadır.

Bu nedenle hayallerimizi, işbirliği  planlamalarımızı  Antalya da yaşayan hemşehrilerimizle, Antalya yerel ve mülki yöneticileri ile, tanışma ve tanıtma ziyaretlerimizde  paylaşıyoruz. Aynı konuları gerçek muhatap ve yandaşlarımız olan Karaman yerel ve mülki yöneticilerimizi, sosyal ve ticari alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımızı, siyaset erbabımızı da ziyaret ederek paylaşacağız ve Antalya Karamanlılar Derneği’ne düşen sorumluluğu, sağlayacağımız destekler oranında yerine getireceğiz.

Antalya da yaşayan Karamanlı tanıdıklarınızın telefonlarını derneğimize ulaştırarak, buluşmamıza ve tanışmamıza  yardımcı olmanızı bekliyoruz.

Dernek olarak Antalya da yaşayan hemşehrilerimiz arasında haberleşme, dayanışma ve paylaşmayı sağlayarak, potansiyelimizle doyduğumuz kente katkı sağlamaya çalışırken; Doğduğumuz ve sevdasını sevgimizle beslediğimiz Karaman’ı en iyi şekilde temsil etmeye ve tanıtmaya çalışacağız. Faydalı olabilirsek onur duyacağız.                                             orhan.yuksel@mmo.org.tr