Karanlığa alışmak

İçindeki umut ışığı tükenenler için kaçınılmaz sondur; karanlığa alışmak. Gözler yavaş yavaş, o zifiri sanılan siyahtaki renkleri de fark etmeye başlayınca, anlaşılır alacakaranlığın içindeki o dünya. Bize çok uzak olan ve içinde, görmekten hoşlanmadığımız insanların yaşadığı, adı her ne kadar kenar mahalle olsa da kıyıda köşede değil şehrin ta ortasında kalmış ama asla uğramadığımız; otobüsle geçerken göz göze gelmemeye çalışarak telefonumuzla uğraşır gibi yaptığımız o sokaklardan söz ediyorum...

Yazı yazan her insanın hayalidir günün birinde kitabının çıkması. Öğrencilik yıllarımda benim için de ütopik bir rüyaydı. Kara kaplı deftere hapsolan bir sürü öykü vesaire derken, bundan yedi yıl kadar önce Milliyetblog’la tanışınca, çevremdekilerin haricinde hiç tanımadığım insanlar tarafından okunmanın hazzını yaşamaya başladım.

Öykü kategorisinde yazıyor ve beni tatmin edecek sayılarda okunup yorum alıyordum. Yazılarımın bazıları Editörden Öneriler bölümüne alınıyordu ki yazdığım kategori için oldukça hoş bir durumdu bu.

Kısacası mutluydum; ‘’bir kitaba ihtiyacım yok’’ -diye düşünerek avutuyordum kendimi. Nasıl olsa burada okunuyordum-...

Zaten öykülerimdeki kahramanlar; kumarbazlar, sarhoşlar, hayat kadınları, travestiler ya da onlarla aynı mahallelerde yaşayan insanlardı; çok çekici gelmeyebilirdi okurlara, bu yaşamları okumak...

Kitabım Karanlığa Alışmak, öykülerimin okunabilirliği hakkında bu olumsuz düşünceleri yaşarken, bir telefon görüşmesi sonrasında kağıda, kapağa, mürekkep kokusuna büründü; ve Kuytu Yayınları’ndan çıktı.

Öncelikle bu süreçte omuz omuza verip yol arkadaşlığı yaptığımız Ali GÜLCÜ’ye, beni okuyup kitap için yüreklendiren sevgili yazarlarımıza, öykülerimi öneriler kısmına alıp özgüvenimi arttıran editörlerimize ve 2012 yılında, şimdi kitapta olan bir öyküme yazdığı yorumunda; ‘’ Takipçilerinizin arkadaş sohbetlerinde ‘Biliyor musunuz ben Adil Serkan Satı’yı Milliyetblog günlerinden tanırım’ diyerek usulünce hava atacakları günler yaklaşıyor.’’ diye yazıp içimdeki kitap isteğine okkalı bir kibrit çakan sevgili Kaan AKOBA’ya teşekkürü borç biliyorum.

Dilerim herşey gönlümüzce olur.

Ersin Kabaoglu, SAHAFÇA, Matilla ve 1 diğer kişi bu blog'u önerdi.

Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Bu blog Editör'den Öneriler alanında yayınlanmıştır

yazarın önceki bloğu

kategoriden rastgele blog getir

Yorumlar (8)

Bu güzel haberi yeni gördüm. Esk bir okuyucunuz olarak tebrik eder, devamını dilerim.Sevgi ve selamlarimla...

Ersin Kabaoglu

21.11.2018 23:42

Cevap :: İkinci baskısı önümüzdeki ay çıkacak değerli dostum. Çok teşekkürler. Selamlar. 22.11.2018 8:41

Güzel bir isim "Karanlığa alışmak" hayırlı olsun diyecektim ki, şimdiye kadar belli olmuştur hayırlısı... Karanlığa da alışıyor insan. Aydınlık yarınlara diyelim. Sevgiyle,aydınlıkla kalın.

SAHAFÇA

26.09.2018 19:45

Cevap :: Çok teşekkür ederim sevgili yazarım. Birinci baskıyı bitirdik. Önümüzdeki günlerde 2. Baskısı çıkacak. Sevgiler selamlar. 02.10.2018 13:34

Öykülerinizi okudukça, ben de sizin bir kitap çıkarmanız konusunda beklenti içerisindeydim Adil bey. Bu bakımdan sizi kutluyorum. Son zamanlarda MB'de yaşanan aksaklıklar, ve normal yazılarımın bile sansüre uğraması, bu siteye olan ilgimi azaltmaya başladı. Umarım ülkemizin geleceği, sizin kitabınızın başlığı gibi olmaz. Saygılar, selamlar...

Erol Özışık

18.07.2017 12:36