Karantina Sürecinde Aileler

Karantina Günlerinde Ebeveynler Neler Yapmalıdır? 

Biliyorsunuz koronavirüs salgını Türkiye’yi de etkisi altına almaya başladı. Salgın nedeniyle toplum olarak önlemimizi almak için çabalıyoruz. Bir yandan da bizler için çok yeni olan bu durumda birçoğumuz kaygı duyuyor hatta paniğe kapılabiliyoruz.

Bu süreçte ebeveynler neler yapmalı? Bu durumun çocuklar üzerinde etkisi nedir? Sizlere bunlardan bahsediyor olacağım.

Öncelikle belirtmek de fayda var ki kişinin koronavirüs salgınının varlığını tam anlamıyla kabul etmesi önemlidir. Bu gerçek artık ülkemizde var. Bu virüsün ne olduğuyla ilgili ve salgına karşı alınabilecek önlemler hakkında doğru bilgiye sahip olup kendimizi güvende hissetmemiz elzemdir. Sağlıkçıların bahsettiği gibi; sık sık ellerimizi yıkamalı, olabildiğince kendimizi sosyal çevreden izole etmeli, kolonya veya dezenfektan gibi ürünleri ve öksürük veya hapşırma durumunda tek kullanımlık bir mendili, mendilimiz yoksa da kolumuzun dirsek içini kullanmalıyız.

Kaygı ve paniğimizi hafif düzeyde tutmak, endişelerimizi kontrol altına almak için, koronavirüsten korunabilmek adına gerekli temel sağlık önlemlerini aldığımızdan emin olmamamız, bizleri bir nebze rahatlatabilecektir.

Bu süreçte aile bireylerinin birlikte hareket etmesi önemlidir. Anne babanın aynı tutum ve davranışları geliştirmesi, bilinç ve bilgiye sahip olması gerekmektedir. Anne ve babanın davranışlarının tutarsız olmasından çocuklarımız olumsuz etkilenecektir. Çocuklarımız, ebeveyninin sözlü ifadelerine ve en çok da davranışlarına göre duygularını geliştirirler. Bu sebeple, yetişkin bireylerin çocuklarına, koronavirüs hakkında, çocuğun yaş düzeyine uygun bir şekilde açık ve net bilgi vermesi gerekmektedir. Çocuklarımızda, yaptığımız açıklamalarımız, davranışlarımız ve tutumlarımız yoluyla güven duygusu geliştirmeliyiz.

Bu süreçte okulların tatil olması ve sosyal alanlardaki kısıtlamalar sebebiyle ev düzeninde planlamalar yapılması gerekmektedir. Kısa bir süre öncesine kadar okulların olduğu dönemde çocuklarımızın okul dışı zamanları için bir program oluşturmamız nasıl gerekliyse benzer bir biçimde bu karantina sürecini de programlı hale getirmek oldukça önemlidir. Program dediğimde, zihnimizde net bir şekilde durumu çerçevelendirmekte zorlanıyor olabiliriz. Ya da bir çerçeve oluşsa da “Evde nasıl uyum sağlayacağız?” diye düşünebiliriz. Fakat unutmayalım ki programımızı görünür bir yerde bulundurduğumuzda, etkili ve sürekli uyguladığımızda programımızın günlük rutinimizde kolaylık sağladığını ve olumlu yönde etkisi olduğunu göreceğiz.

Yapacağımız program taslağında; çocuğumuzun kitap okuma saati, ev ödevleri, konu anlatım ve test çalışmaları, yemek saatleri, serbest zamanlarını nasıl şekillendirebileceği gibi konuların yanı sıra uykuya geçiş ve uyku saatini de bulundurmalıyız.

Çocuklarımız bu dönemde okulların tatil olmasından hoşnut ya da hoşnutsuz olabilir. Çocuklarımızın eğitim ve öğretime bakış açısında olumsuz bir eğilim olmaması ve gelişimlerinin sürekliliği adına evdeki eğitimin etkin sürdürülebilirliği önemlidir. O yüzden çocuklara evde verimli ders çalışma olanaklarını sağlanmalıyız. Ebeveynler üzerine düşen sorumluluğu aksatırsa çocukların karantina sürecini eğitimden uzak bir şekilde değerlendirme talepleri olabilir. Bu konuda ebeveyn yaklaşımı belirleyicidir.

Bir diğer konumuz teknoloji kullanımı. Günümüz çocuklarının teknoloji çocukları olduğunu bilmekteyiz. Fakat her zaman sınırlandırdığımız gibi bu dönem de bu tür kullanımları sınırlandırmalıyız. Tabi ki uzaktan eğitim kavramıyla beraber eğitim odaklı olan teknolojik cihaz kullanma süresi elbette uzayacaktır. Eğitim dışında ise çocuklarımıza biraz esneklik tanıyarak, serbest zamanlarında, bir ya da iki saat televizyon veya bilgisayar oyunu için izin verebiliriz. Tabi ki izlenilenler ve oyunlarla ilgili içeriğin çocuğumuza uygun olduğundan emin olarak bu izni tanımalıyız.

Aynı zamanda serbest zaman diliminde aile ile geçirilecek zaman da önemlidir. Genel gelişim süreçlerinde de olduğu gibi çocuğumuzun duygusal, sosyal, bedensel ve zihinsel gelişimlerinde de ailemizin rolü büyüktür. Bu zaman zarfında çocuğumuzla kaliteli zaman geçirmeniz gelişimini olumlu etkileyecektir. Çocuğumuzla beraber kutu oyunları oynayabilir, kitap okuma saati yapılabilir, zekâ oyunları oynayabilir, sohbet edebilir, beraber mutfakta yemek hazırlanabilir veya beraber seçtiğimiz dizi veya filmleri izleme seansı düzenleyebiliriz. (Tabi yaş düzeyine uygun)

Çocukların uyku saatlerine de tekrar değinmek isterim. Okulların olmaması sebebiyle ve sürekli evde bulunduklarından dolayı çocuklarımız var olan enerjisini atamamaktadır. Bu sebeple geç uyuma geç uyanma talepleri olabilir. Fakat gelişimsel dönemde beden zihin ve ruh sağlığını korumak için bu durumu sınırlandırmamız gerekir. Çocuklarımız uyku saatinden bir saat önce hazırlıklarını yapmalıdır. Televizyon açıksa kapatmalıyız. Bu dilimde çocukların ihtiyaçları karşılanıp uykuya geçiş yapmalarını sağlamalıyız. Uykuya geçiş için kitap da okunabilir.

Ve son olarak tekrar belirtmek isterim; bu karantina günlerinde kaygı ve panik hali yaşıyorsak bu, virüsün var oluşundan çok çevresel ve sosyal faktörlerin yüksek etkisi altında kalmış olmamızdandır. Sizlere tavsiyem doğru birimlerden bilgi alalım ve sürekli haber arayışı içerisinde bulunup direncimizi zayıflatmayalım. Pozitif düşünceye sahip olup ve kontrollü olmayı ihmal etmeyelim. Evde kalalım.

Uzman Klinik Psikolog

        Özge Akar