Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

24 Mart '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Karantina

                                                                                                                      18 Mart 2020

Tatilleri hep sevmişimdir bu tatili de korkuyla karışık olsa da sevdim. Enine boyuna düşününce kafam karıştı, kalktım evin çekmecelerinden başlayarak yeniden topladım. Kızların odasının çekmecelerinden bir büyük poşet çöpü geri dönüşüme atınca biraz nefes aldım.

 

Evet, sağlıkla nefes almak... Baharda yükselişe geçen alerji sorunlarım yüzünden bu çok önemli. Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşayınca panikledim mi? Kesinlikle kendi adıma hayır. Kuş gribi zamanında bile yumurta almaktan vazgeçmemiştim. Önceki hayatında savaş görmüş biri olarak bütün buzluk çekmecelerim, erzaklarım, sanki çok hamur işi yaparmışım gibi yaş mayam, kavanozlar da reçeller, turşular, domatesler, zeytinyağları, bakliyat dolu. Dünya genelini düşününce, ekonomi, ticaret, eğitim, ısınma, barınma, iş ve maaşlar,... Eve kapanan insanların peşinde dolaşmak ve toplamak zorunda kalan kadınların hali de nefesimi daraltmaya sebep oluyor. En çok onlara dua ediyorum çünkü en çok onların neler hissettiklerini biliyorum. Bu gün Çanakkale'nin kurtuluş yıldönümü, unutmadan bayrağı kalkıp balkona asıyorum.

 

Sistemi karışıklığa kaptırmamak için dikkatli olmalar. Kitap okumalar, okutmalar, derslerin gerilerinin ileri alınma çalışmaları, ayakkabılıkların bile elden geçmesi, İspanyol dizisi Go'daki bütün şarkıların mecburen ezberlenmesi,... Telefonumun zaten elimden alınmasının yanında bilgisayarıma el konulması da daraltıcı. Okey takımına ödenmiş paranın sonuna kadar çıkartılması için oyun turnuvaları. Kızların, bana satranç ve piyano öğretme çabaları, benim ısrarla öğrenememe duvarına takılmam. Tavla oynasaydık ben size sorardım bakışları.

 

Uyku saatinde ki şaşmaların sonucu oluşan sabah geç kalkmalar. Sabah kahvaltılarının o uyuşuk  keyfindeki güzellik. Normal hayatta ki, bütün koşturmaların bıçak gibi birden kesilmesi. Tüm alarmların kapatılmasıyla gelen rahatlığın yanında sabah açılıp bayrak çekilene kadar kapanmayan televizyon sesinin beni tırlatmaya doğru çekmesi. Zamanın peşinden koşmayınca o da seni daraltmıyor. Herkes evde olduğu için sürekli çamaşır ve bulaşık çıkması...

 

Dün akşama doğru kısa süreli de olsa kar yağdı. Hava çok güneşli ama buzun dibini görmüş gibi. Haberleri seyretmek istemiyorum "Ay, çok sıkıcı", ben kalkıp bir pasta mı yapayım? Kumandayı hangi ara kaptırdım bunların eline. Sosyal medyada her kafadan bir ses, mizah bu durumda bile tavan yapmış vaziyette. Yalnız kalmayı başardığım her an durum analizleri yapma çabaları. Dualarımın, nefesimin gücü kaç kilometreye ulaşıyor bilmiyorum ama gücümün çoğunu dünya düzelsin diye kullanmak istiyorum. Karın boşluğuma yetiştiremediğim nefesimin gücü de ortada ama...

 

Talihsiz bir sebeple hapse yeni girmiş şaşkın kadın karakter gibiyim. Spor salonu da kapandı, vakitli vakitsiz yenen yemeklerin sonucu altı aylık hamile gibiyim. Hayır o kadar da değil beş aylık. Hem hayata hem kötülere karşı güçlenmem ve kendimi korumayı öğrenmem lazım. Madem öyle vakitli vakitsiz ağır sporlar yapıyorum, bu cezanın en büyük faydası belki de bu olacak. Afrodit kimmiş ben dışarı çıkınca görürsünüz. Havuz problemi gibi aslında, yediklerimle yaktıklarımı dengelemek meselesini hallettim mi tamam bu iş.

 

Dünün en güzel haberi Hilal (benim atım) sürpriz bir şekilde doğurdu. Adı Yıldız mı, Star mı yoksa Korona mı olsun tartışmaları. Babası Mr.No da böyle bir sebeple bu adı almıştı. Kızlar sıkıldıkça piyano çalıyorlar kafam şişti. Mutfak tezgahındaki kirli bardak sayısını dengede tutmak için harcadığım çaba yetersiz kalıyor gibi.

 

                                                                                                                      23 Mart 2020

 

Gün geçtikçe ve Eba, zoom ve K12 de verilecek olan derslerin nasıl olacağını bilmediğim için panikliyorum. Yüklemeler yoğunluktan zorlandıkça ve sokağa çıkma yasağı geliyor mesajları geldikçe sakinliğimi koruyamıyorum. İş yapamayan, para kazanamayan insanlar ne olacak?...

 

Tüm dünya aynı anda aynı tehlikeyle yüz yüze ve kimsenin yüzü gülmüyor. Bu kıyametin gelişi gibi, deccal ın yeryüzünde yüzünü göstermesi gibi, bu sonu belli olmayan bir şey ve oturmuş tüm gücümle iyi dilekler diliyorum ve umarım kabul olur. Kumandayı kaptıkça komedi filmleri açıyorum gülmeye, güzel haberler duymaya ve iyi gelen iyilikleri ve sevgileri hatırlamaya ihtiyacım var ama kendimi çok ama çok yorgun hissediyorum. Neyse bu gün canlı dersler biraz zorlansak da tamamlandı. Ya sabırın ya sını anladım sabır kısmını anlamaya geçti sıra. Kolaylıklar diliyorum kendimle birlikte kelimelerimin ulaştığı herkese. Fırında kestane yaptım buyrun diyeceğim ama karantinadayız.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..