Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '09

 
Kategori
Siyaset
 

Karar alma iradesi

Karar alma iradesi
 

Toplu halde yaşama çabasında geleceğe ilişkin kararları birlikte alabileceğimiz demokrasiden başka bir mekanizma yok elimizde.

Geleceği ilişkin karar almak; karar alma iradesinin somut olarak her birimize ait olması demek.

Karar almak, her konuda hep birlikte karar almak demek değil:

- Sorun hangi ölçekte ise o ölçekte,

- Sorunun ilgili taraflarını kapsayacak katılımla sınırlı,

-Soruna ilişkin ilgililerin bilgi sahibi olacağı öğrenen organizasyonların doğal, kendiliğinden işlediği mekanizmaların var olduğu bir süreç.

Karar almak bu anlamda eğer sorun iki kişilik ölçekte ise iki kişinin, dünya ölçeğinde ise, ilgili herkesin sorunun çözümüne ilişkin karar alma sürecine katılımı demek.

Demokrasi tam anlamıyla, böylesi bir karar alma sürecinin hakim kılınması ile gerçekleşir; vardır denilebilir.

Demokrasinin kaydı ve şartı; somut her bir insanın kendi kaderini tayin etme olanağına sahip olmasıdır.

Böylesi bir demokrasi insanlık tarihinde uygulanabilmiş değildir; ne öz-yönetim deneyimlerinde, ne kolhozlarda.

Yaşamak için yönetilmeye, karar vermek için ise temsilciye ihtiyacımız yok.

Toplumsal alanda söz konusu olan asıl ihtiyacımız “karar alma iradesi” bunun bilgi sahibi olunarak oluşması, sorun ölçeği düzeyinde ve sorunun doğrudan ilgili taraflarını içermesi.

Bir yönetim, temsil yapısına ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan somut insanın varlığını, sorunlarını esas alan bir karar verme süreci, alabildiğine açık, şeffaf bilgilenme olanağı, ikna olmak ve ikna etme çabası; kendimizi bulmamız...

Oydaşma, temsil, zor, baskı yok; sorunu çözmek için imece, hayatı paylaşmak için ise ebruli..

Hiç bir zaman toplumsal yaşantı diye sunulan biraradalığımız böylesi, geleceğe ilişkin karar alma olanağına sahip kılınamadı, insanlığın uzun yürüyüşü bu yönde, insana bu hainliği aşmak yönünde, nasıl tanımlarsak tanımlayalım.

Karar alma iradesi toplumun kendisinde olsa idi, mutsuzluğun ana kaynakları hızla kurutulabilirdi.

Evrensel sorunu insanın budur.

Bu iradenin çokluk tarafından ele geçirilmesi; yönetmek ve yönetilmek halinin; iktidarın sonu demek; karar almanın standardının demokratlık olması demek.

Çalışma ilişkilerinde insana aykırı her halin sonu demek; insanın çalışmasının sosyal bir dayanışmaya dönüşmesi demek.

Her türlü düzeneğin insanın kendi özüne dönmesini her defasında yeniden gözetiliyor olması demek.

Bu aynı zamanda kapitalist sürecin nesneleştirdiği insanın kurtuluşu demek; kapitalizmin hükmünün yok olması demek.

Her bir somut insanın karar alma iradesine toplumsal yaşamda sahip olması yeniden özne olması demek.

Gerçek toplumsallık farklılıklarımıza saygı temelinde kendimiz için öngördüğümüzü başkalarına da mümkün görerek özgürleşmektir.

Bu özgürleşme yolu demokrasiyi bu şekilde algılamaktan ve mümkün kılmaktan geçecek.

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..