Kararlarımız

“Duygularınıza güveniyorsanız alacağınız ilk karar daima doğrudur”

Bu benim yaşamımda çok önemli rol oynayan bir durumdur. Öğrencilik yıllarımda verdiğim bir kararın akabinde oluşmuştur. Bilemediğim bir soru olduğunda bana göre en doğru olduğuna inandığımı seçerdim ve verdiğim ilk kararı asla değiştirmezdim…

Bir süre sonra gördüm ki gerek özel hayatımızda gerekse sosyal ve iş hayatımızda sadece ilk kararları biz veriyoruz sonrasına ise başkaları…

Böyle olmasa bile yaşamımın büyük kısmı verdiğim ilk karara bağlı olarak gerçekleşiyordu. Yaşam asla hata kabul etmiyor, ilk kararınız doğruysa ondan sonrası da bu bağlamda doğru ve anlamlı oluyor. Ama yanlış bir karar aldıysanız bundan sonrası zincirleme aynı doğrultuda gerçekleşiyor. Bir meslek seçerken de eş seçerken de araba ev seçerken de aynı durum söz konusudur. Yanlış ve hedeflemediğiniz bir iş seçtiğinizde başarılı olmanız imkânsızdır ya da başarıl olmanız halinde mutlu olmanız mümkün değildir. Hep aklınızda geçirdiğiniz hedeflediğiniz işin hayali ile yaşarsınız.

Sevmediğiniz tanımadığınız zevklerini renklerini bilmediğiniz bir eş seçtiğinizde de benzeri yaşam kaçınılmazdır, kendinizi kafese kapatılmış özgürlüğü elinden alınmış başkalarında gözü olan kıskanan ve doyumsuz biri olarak yaşam süreceksiniz demektir. Aynı evde iki yabancı, düşünebiliyor musunuz?

Hangi durumda olursanız olun bana göre hayatı ellerinizle cehenneme çevirmişsiniz demektir.

Bir öykü var daha fazla yazmamak için ona sığınıyorum, umarım beğenir ve okursunuz;

“Adamın biri bilgeliği ile tanınan bir kralın yanına gider bin bir zorlukla makamına çıkar ve ona “efendim bana lütfen söyler misiniz yaşamda özgürlük var mıdır?” Diye sorar.

Kral adama bir bakar ve ona elbette ama öne soruma cevap ver, der.

Söyle bakalım kaç bacağın var senin?

Adam şaşırarak cevap veriri “İki efendim”

Kral adama söyle bana tek bacağının üzerinde durabilir misin? Elbette der adam.

Kral “O halde hangi bacağının üzerinde duracağına karar ver” der.

Adam önce tereddüt etti ama sonra sol bacağının üzerinde durmaya karar verdi sağ bacağını kaldırdı sol bacağının üzerinde durmaya başladı.

Kral, tamam dedi “şimdi de öteki bacağını kaldır”

Adam şaşırarak “kralım bu imkânsız” diye yanıt verince kral;

“Gördün mü işte özgürlük budur, yalnızca ilk kararı almakta özgürsün, ondan sonrası ve sonralarında değil”

Bu öyküye bakıp iki olguyu daha dikkatli değerlendirmenizde yarar var,

- Özgürlük

- Kararlarımız.

Yaşam çok kısa ama çok güzel, bunu asla göz ardı etmemelisiniz. Mutsuz ve başarısız olduğunuz işlerle zaman öldürmek, aynı evde yabancı gibi yaşamak, sevmediğiniz halde sever gibi davranmak ve sadece görünüşüne göre birlikte olmayı yeğlemek ruhunuzu öldürmekten başka bir şey değildir.

Genç arkadaşlarıma tavsiyem şudur, vereceğiniz ilk karar çok önemlidir. Bu kararı asla yabana atmayın çünkü bundan sonraki kararlar ancak ilk kararınız etrafında şekillenecek ya da cevap bulacaktır bunu bilin.

Laf olsun diye birlikte olduğunuz, hava atmak için kucak açtığınız, sizi aşağılamasına küçük görmesine sevmemesine beğenmemesine rağmen birlikte olmakta ısrar ettiğiniz kişilerle yanlışlıkları paylaşıyorsunuz demektir ki ayrılsanız bile bundan sonra vereceğiniz her karar bu yanlışlıkların etrafında oluşacaktır. İşte size mutsuzluğun sevgisizliğin hatta başarısızlığın sebebi…

Vereceğiniz alacağınız her kararın istediğinizce sonuçlanması ve her şeyin gönlünüzce sağlık ve mutluluk içinde sona ermesi dileklerimle, özgürlüğünüz yaşamdan zevk almanız, sağlığınız ve geleceğiniz için doğru ve isabetli kararlar almanızı diliyorum.

Erdoğan Özgenç