Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '11

 
Kategori
Siyaset
 

Kararlılık örneği...

Kararlılık örneği...
 

Haberin başlığı şöyle: “İran PEJAK’ı teslim aldı”


Artık PKK’yı bilenlerin de bildiği gibi, PEJAK örgütü PKK’nın İran’daki kolu. Onlar da İran içerisinde terör estiriyor, PKK’nın politikasına destek veriyor, “Kürdistan” politikasının İran ayağının “Silahlı” kanadını oluşturuyordu.


İran, PKK’nın kendi topraklarındaki uzantısı olan ve geçtiğimiz günlerde tek taraflı ateşkes ilan eden PJAK’ın Tahran yönetiminin ortaya koyduğu bütün şartları kabul ettiğini açıkladı.


Protesto gösterilerinin artması üzerine, İran Şahı Rıza Pehlevi 16 Ocak 1979 tarihinde Mısır’a gitti ve İran İslam devrimi lideri Ayetullah Humeyni, 1 Şubat 1979 günü İran’a döndü. Devrimin kesin başarıya ulaşması tarihi ise 11 Şubat 1979 olarak kabul edilir.


Şöyle 30 yıl kadar önceye gittiğimizde, dünyadaki olayları takip edenlerin bilirler. Devrimden sonra, yıllardır merkez devlete karşı herhangi bir eylemde bulunmayan Kürt azınlık, devrim sonrası sünni oldukları gerekçesiyle onlara karşı yapılan kıyımdan dolayı ayaklanmıştı. Sorunun ulusal boyutta çözümü için Kürt Liderler Sadegh Sharafkandi, Homayoun Ardalan, Fallah Abdli, Nuri Dehkurdi,  17 Eylül 1992'de gittikleri Berlin Mykonos restaurant assassinations'de Lübnan asıllı terörist tarafından makineli tüfek ile taranarak öldürülmüşlerdi.


Bu tarihten sonra İran’daki Kürt azınlık sinmiş, sindirilmiş görünse de, ülke içinde yine faaliyetlerine devam ettiler. PJAK o zamandan beri vardı.


Yani, İran içindeki Kürt kökenlilerin de, diğer ülkelerdeki Kürt kökenliler gibi “Kürdistan” politikaları hiç bitmedi. PJAK ve PKK, o tarihten beri Irak’daki Kürt bölgesi ile bu politikaların “Silahlı” ve “Terör” boyutunu sürdürmeye devam ettiler.


İran’ın batısın, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyi ve Türkiye’nin güneyi ile sınırlı bölgede yaşayanlar, yaşadıkları bölgede kurmayı düşündükleri, hayal ettikleri “Bağımsız Kürdistan” için “Terör” ve de “Siyasi” faaliyetlerine devam ettiler. Bu konuda bir tarihte Suriye’de toplantı bile yaptılar.


O toplantıda bir gerçek ortaya çıktı ki, bu bölgede kurulacak “Bağımsız Kürdistan”, etrafı çevrilmiş, dış dünya ile ilişkileri kesilmiş, Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında sıkışıp kalmış olacak. Bu durum, en azından bu aşamada doğru bulunmadı ve politikalarını yerel yönetimlere doğru kaydırarak bu kez "Özerk Bölge” talebini dillendirmeye başladılar. Akıllarındaki “Önce özerklik” sonra da başarabilirlerse “Bağımsız Kürdistan” devleti…


Irak hariç, çünkü Irak’ta “Fiili durum” oluşturuldu, diğer ülkelerin “Ülke bütünlüğü” konusundaki kararlılıkları, amaçlarına ulaşmalarına engeldi…
 

İşte tam bu noktada İran, siyasi kararlılığını ortaya koyup PJAK’ı yok etmeye yönelik önce hava saldırı, arkasından da kara harekâtı ile bugüne geldiler. İran’ın toprak bütünlüğünden asla taviz vermeyeceklerini ortaya koydular.


Askerlikte gerçek olan bir şey var; kara harekâtı olmadan savaş kazanılmaz. Askerliğini “Er” olarak yapanların bile bilebileceği kadar basit bir gerçektir bu…


Türkiye’de ise durum bambaşka…


Birkaç kez “Siyasi iradenin” denemeye girişmesine rağmen, her ne hikmet ise bir türlü “Kara harekâtına” girişemedik. Zaman zaman yoğun “sortiler” yaptık, dağı taşı bombaladık, PKK’nın “Üs”lerini yerle bir ettiğimizi görüntülerle kanıtlamaya çalıştıksa da son darbeyi, “Kara harekâtını” gerçekleştiremediğimiz için halen PKK terör faaliyetlerine acımasızca devam etmektedir.


Bildiğimiz ve gördüğümüz şu; 1 Ekim Cumartesi günü TBMM’i yeni yasama dönemi için “Kendiliğinden” toplanacak. Bu toplantıda da PKK’nın siyasi kolu olan BDP milletvekilleri yemin edip yasama çalışmalarına katılacaklar. İşte bu tarihten itibaren Türkiye’yi bekleyen “Endişeli” günlerimizi yaşamaya başlayacağız.


Neden “Endişeli günler” diyorum?


Çünkü “Millet” olarak ne siyasi iradenin, ne muhalefet partilerinin “Gerçekte” ne düşündüklerini ve Türkiye’nin geleceğini nasıl planladıklarını bilemiyoruz. Hatta en ufak bir “İpucu” bile göremiyoruz.
Artık Türkiye’deki “Siyasi irade” ve onun toplandığı yer TBMM’nin de İran örneğinde olduğu gibi

“Kararlılık” göstererek terör olaylarını sonlandırması ve geleceğe daha ümitle bakılmasını sağlaması gerekir.


30 EYLÜL 2011
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..