Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '16

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

kararlılıkla devam!

kararlılıkla devam!
 

Uzun bir süredir yoga dersleri verdiğinizde sanki hep aynı "asana"lar (duruş) arasında dolanıp durduğunuzu fark ettiniz mi? Nedense belli "asana"ları severiz ya da onlara çok alışmışızdır ve başka "asana"ları çalışmak aklımızın ucundan bile geçmez. Derken bir gün bu döngüyü fark edersiniz ve bir değişiklik isterseniz. Ve işte o an değişimin ve gelişimin başladığı andır.  

  

Bende bu değişiklik özel öğrencimle çalışırken oldu. Öğrencinin zorlandığı bir "asana"yı çalışırken öğrenci, "neden bu asanayı bir ay boyunca denemiyoruz? Belki bu sayede bedenim ve zihnim bu asanayı kabullenecek ve belki de bu asanayı yapabileceğim. Bir ay boyunca çalışalım. Görelim bakalım ne olacak" dedi. Ben de kabul ettim. Deneyelim bakalım. Ve serüvenimiz böyle başladı.  

  

Bir ay sonunda gerçekten de "asana" için gerekli olan bölgelerin esnediğini ve güçlendiğini ve o "asana"nın artık bize o kadar uzak olmadığını görmüştük. Artık kararımızı vermiştik. Yeni bir yıl ve yeni deneyimler... Evet, bundan sonra her ay belli bir "asana"ya yoğunlaşacak ve bir ay sonunda değişimi gözlemleyecektik. Aynı şeyi grup derslerinde de deneyimlemeye karar verdim.   

  

Nedense tüm öğrenciler daima karın bölgesine odaklanmak istiyor. Belki sırf karın kaslarını geliştirmek, daha iyi bir "postüre" (duruşa) sahip olmak, omurgayı güçlendirmek ve düz bir karna sahip olmak gibi fiziksel bir amaçla... Belki de karın bölgesinin enerjileri yüzünden. Güçlü bir karın, hayatta güçlü bir duruş demek. Güçlü bir karın hayatta başladığımız işleri başarma gücü, azmi ve kararlılığı demek... Amaçları ne olursa olsun derslerde öğrencilere ne yapmak istediklerini sorduğumda çoğunluk karın çalışmak istediklerini söylüyor. Yani uzun lafın kısası bu ay karın odaklı bir aydı.  

  

Gerek özel derslerde gerekse grup derslerinde karın odaklı bir ay geçirdik. Haftada iki dersin bir tanesi ana karın kaslarını güçlendirmeye diğerini de yan karın kaslarını çalıştırmaya ayırdık. Ana karın kaslarını çalıştırdığımız derslerde zirve duruşu "chaturanga dandasana" (alçak şınav) ya da "bakasana" (karga duruşu) ya da ikisi birden oluyordu. Yan karın kaslarını çalıştırdığımızda ise zirve duruşu "parsva bakasana"ydı (yan karga). Grup derslerinde eski öğrenciler çoğunlukta olduğunda bu duruşlar sorun olmuyordu ancak derse yeni öğrenciler geldiğinde onları da mutlu etmek gerekiyordu. Onlara uyarladığımız zirve duruşları "parivrrta surya yantrasana" (pusula duruşu) -- ki laf aramızda bu da o kadar kolay bir duruş değildi --- ve "uttana padasana" (bacakları 90 derece havaya kaldırmak) oluyordu.   

  

Zirveye hazırlanmak için ise ders boyunca "vinyasa"lar (akış) arası "phalakasana" (sopa duruşu), "vasisthasana" (yan sopa duruşu/Bilge Vasistha duruşu), "navasana" (sandal) varyasyonları, "halasana-navasana" (saban-sandal akışı), "supta konasana"da (yerde açı duruşu) geriye yuvarlanıp kalça üzerine kalkıp oturmak, "utkatasana" (sandalye), "parivrtta utkatasana" (sandalyede burgu), "parivrtta trikonasana" (üçgende burgu), "parivrtta ashwa sanchalanasana" (yüksek hamlede burgu), "parivrtta anjaneyasana" (alçak hamlede burgu), "parivrtta parsvakonasana" (yan açıda burgu), "parivrtta ardha chandrasana" (dönmüş yarım ay duruşu), "parivrtta utthita hasta padangusthasana" (el ayak parmağına uzanmış duruşta burgu), "uttana padasana" (bacaklar 90 derecede) bacakları kademe kademe aşağı indirip kaldırmak, "phalakasana-adho mukha svanasana" (sopa-aşağı bakan köpek) akışı, "eka pada phalakasana-eka pada adho mukha svanasana" (tek bacak havada sopa-aşağı bakan köpek akışı) yapıyorduk.   

  

Dört ayak üzerinde denge, ters kol ters bacak havada, ters kol ters bacak karında birbirine yaklaştırma, sopada bir bacağı aynı taraftaki dirseğe yaklaştırma ve geriye açma, sopada bir bacağı karna yaklaştırma ve geriye açma, sopada bir bacağı ters dirseğe yaklaştırma gibi çalışmalar da cabası.  

  

Sıra zirve duruşuna geldiğinde "phalakasana"dan "chaturanga dandasana"ya iniyorduk. Bu duruştan sonra da isteyenler "bakasana" deniyordu. Tabii ki bu ana karın kaslarını çalıştığımız günlerde böyleydi. Yan karın kaslarını çalıştığımızda bedeni güçlendirip hazırladıktan sonra "parsva bakasana" deniyorduk.   

  

İnanır mısınız? İlk günlerde sopa duruşunda zorlanan öğrenciler bile ayın sonuna doğru güçlenmiş ve artık eskisi gibi zorlanmıyorlardı. Kimi öğrenciler güçlendiklerini hissederek korkularını bir kenara bırakıp zirve duruşlarını denedi. Kimi öğrenci karnının ne kadar güçlendiğini gözlemledi. Daha önceden zor ve imkânsız olarak nitelendirdiği kimi duruşu denedi. Zirve duruşunu deneyimleyemediyse bile...   

  

Yeni yıl, yeni deneyimler... Zor ve imkânsız diye bir şey yok... İnanmak ve çok çalışmak var... Bu yeni ay bize neler getirecek göreceğiz? Yeni ayda yeni hedefler ve bu hedeflere doğru yol almak gerek... Ancak hedefi bir saplantı haline getirmemek ve o hedefe doğru yolculuğun tadını çıkarmak... Zaten yolculuğun keyfini çıkardığımızda ve "an"ı yaşadığımızda o hedef bize her zamankinden daha yakın! 

 

 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..