Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Prof. Dr. İbrahim Ortaş

http://blog.milliyet.com.tr/ibrahimortas

04 Nisan '11

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Kararlılıkla Zeytin Gen bahçesi ve Tarım toprağı korunacaktır

Prof. Dr. İbrahim Ortaş, Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr 

Zeytin Ağaçlarını Kesen Dozerler Tarım Alanından Çıkarıldı 1 Nisan sabah saat 06 30 itibarı il Büyükşehir Belediyesine ait iş makinesi Zeytin Gen Merkezinin bulunduğu alana girerek belirli bir alanda 35 yaşı üstündeki 12 büyük ve yaklaşık 50 kadar da daha küçük yaştaki zeytin ağacını kökünden katletmiştir. Bu gelişme üzerine Ziraat Fakültesinin sınırlıda olsa duyarlı öğretim üyesi, çalışanı, Öğretim Elemanları Derneği, ZMO, Zeytin Gönülleri Derneği, kentten gelen diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve öğrencilerimizden oluşan grup olay yerine gelerek dozerin çalışmasının hukuki olmadığını belirtmişler iş makinesini durdurmuşlardır. Öğrencilerinde gelmesi ile bir anda oluşan kalabalık iş makinesinin söktükleri zeytin ağacının dalarını “barışın sembolü” adına iş makinesi üzerine dekore ederek barış eli uzatarak, okulun zeytin bahçesine değil, tarıma uygun olmayan bir alana aktarılmasını belirtmişleridir. İş makinesi yeniden çalışma girişiminde bulunmuş ancak kalabalığın oluşturduğu barikat sonucu üniversite alanından dışarı çıkarılmış ve ortamdan ayrılmıştır. 

Öğrenciler Üniversite Arazilerine Sahip Çıkmışlardır 

İş makinesinin açtığı alanda, öğrenciler ile açık alanda ders işlenmiş. Genelde zeytinin önemi ve tarihi yanında toprak ve toprak beslenme ilişkisi, toprağın nasıl oluştuğu, neden tarım ve insanlık için toprağın önemli canlı olarak ortamda anlatılmış. Temsili kesilen bir zeytin ağacının dalları yeniden dikilmiştir. Öğle üzere Vali yardımcısı Sayın Reşat Özdemir olay mahalline gelmiş ancak kesilen ağaçları görmemek için olsa gerek ki zeytin ağaçlarının kesildiği alana çıkmamıştır. Vali vekili çalışmaların devam edeceğini belirtmesi ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile tartışma yaşanması sonucu olay yerinde ayrılmışlardır. Öğleden sonra aynı şekilde daha kalanlık bir kitle olay yerine gelmiş ve zeytin ağacı ile tam bir dayanışma göstermişleridir. Yeniden alana getirilen bir başka iş makinesinin alana girme girişimini öğrencilerin aracın üzerine çıkması ile ikinci defa engellemişler. Bu durum karşısında tekrar iş makinesi geri çekilme zorunda kalmıştır. Öğrenciler zeytinlikte halay çekmiş ve kendi içinde eğlenceli etkinlikler yapmışlardır. Akşam saatlerinde zeytin gen bahçesine karşı yapılan sökme girişiminin Kanal A haber bülteninden canlı yayın yapılacağının duyulması ile yine küçükte olsa duyarlı öğretim üyeleri, öğretim üyeleri derneği ve kentten gelen sivil toplum örgütleri ve yurttaşların yanında öğrencilerin açtığı “bilim yoksa yaşam yok” pankartı eşliğinde geniş bir kitle bir araya gelmiştir. 1 Nisan 2011 tarihi itibarı ile kararlı bir duruş sergileyen duyarlı kesim iş makinelerinin çalışmasını engellemiş ve ağaçların kesilmesine müsaade etmemiştir. Her düzeyde insanları ilgili toprak ve zeytin yasasına göre yapılananın suç olduğunu belirtmişler. Sivil toplum örgütleri de dava açma girişiminde bulunmuşlardır. 

Yanlış Davanın Açılması Ağaçların Kesilmesi İçin Gerekçe Olamaz 

Gerek Vali Yardımcısının ve gerekse Valiliğin basına verdiği bilgide Çukurova Üniversitesinin açtığı davanın kaybedildiği belirtilmiştir. Üniversite hukuk müşavirliği tarafından açılmış dava tapu ve parselasyon iptali hakkında olmuştur. Ancak Söz konusu alanın Milli Emlağın arazisi olduğu ve kullanımının üniversiteye verildiğini biliyoruz. Farklı bir açıdan açılan davanın mahkemece ret edilmesi söz konusu gen bahçesinin sökülmesi ve tarım toprağı üzerine bina yapılacağı anlamına gelmez. Üniversitenin her zaman “kadim hakkı diğer bir ifade ile zilliyetlik hakkı” olduğu için hakkını savunacaktır. Üniversitenin açtığı dava ret edilmiş, fakat Öğretim Üyeler Derneği, ZMO, ÇETKO yeniden kesilen ağaçlar için suç durusunda bulunmuş ve yürütmenin durulması için girişimde bulunmuşlardır. Ayrıca Arazideki tek tek kişiler gerekirse bizlerde olaya taraf olup kamu davası açabiliriz diyebilmişlerdir. 

Yetkililer Yanlış Bilgilendirilmiş Olabilir 

Adana valiliği kaynağı ile basına yansıyan bir bilgide zeytinliğin üçüncü sınıf bir zeytin bahçesi olduğu ve gen merkezi olmadığı belirtiliyor. Kendimde bilimsel bir çalışma için zamanında oradan örnek alığım için biliyorum. Burası tam bir gen çeşitliğine sahiptir. Bitkiler meyve verdiği zaman farklılıkları görülebileceği gibi DNA testi ile bitkilerin genetik materyal olduğu belirtilir. Adana’daki yetkililerin ısrar etmesi ve olası bir yıkımdan dolayı dünyaya bilimsel materyalini yok eden ülke olarak geçeriz ki bu ülkemizin Adana'mızın hiç de hak etmediği bir durum olur. 

Tarım Topraklarını Korumak Mülkü Erkânın Görevidir 

Bu üniversite hepimizin, yöneticiler kadar bizlerinde sorumluluğu var. Yöneticilere bırakmadan bu sorumluluğu hep beraber gösterelim.Aynı sorumluluğu ve duyarlılığı, kamu görevi üstlenen yetkililerinde göstermesini bekliyoruz. Kentin yöneticilerine de buradan önerimiz, kamu kaynaklarının korunması başta mülkü erkânın görevlerinin başında gelmekte ve bitkiyi ve topağı korumak devletin görevidir. İlgili toprak ve zeytin yasasına uygun olan alanların amaç dışı kullanımına karşı yasal olarak kim koruyacak? Üniversite yanlış bir yerden dava açtı ve açılan dava da usulden ret edildi diye kamu kumruları karşı karşıya mı gelecektir? Üniversite olarak tarımsal değeri olmayan Üniversitenin Sofulu tarafındaki bir alanı okul yeri olarak gösterebilir. Ayrıca yine tarıma uygun olmayan başka alanlarda yetkililerin karşılıklı olarak görüşmesi ile üniversitenin Eğitim Fakültesinin de ihtiyacı olan bir denme okullu için yer sağlanabilir diye düşünüyorum. 

Kamuoyu Desteği Çok Yüksek 

Söz konusu zeytin gen bahçesinin ve tarım topraklarının korunması konusunda son bir haftadır kamuoyunda geniş bir yer almış. Yerel ve ulusal medyada genişçe destek görmüştür. Ayrıca benim yazdığım birkaç yazı üzerine Türkiye ve yurt dışından çok sayıda kişi “ne tür desteğimiz olur” sorusunu sormuşlarıdır. Her düzeyde girişimde bulunmak isteyen çevre kuruluşları duyarlı kişiler yanında Tarım Bakanlığı, Çevre bakanlığının yetkili kişileri arayarak yanlışın nasıl ortadan kaldırılması gerekeceği konusundaki desteklerini belirtmişlerdir. Benim Cuma günü çıkardığım sonuç, haklı olarak zeytin ağaçlarının kesilmesi ve tarım topraklarının amaç dışı kullanımına karşı kararlı bir duruş sergilenmiş ve daha fazla ağacın kesilmesi engellenmiştir. Benim bu davayı kazanacağımıza olan inancım daha da artı. Hep berber olursak, duyarlılık gösterirsek üniversitemiz bütünlüğünü gösterirsek, kamuoyunda haklılığımızı ve güçlülüğümüz göstermiş oluruz. Hepimize düşen görev karalı olmak, zeytinimize ve toprağımıza sahip çıkmaktır. Yeniden söz konusu zeytin gen bahçesinin yerinde korunması, tarım topraklarının amaç dışı kullanımına karşı insani görevimizi yapmak zorundayız. Yalnız üniversite arazisi değil her nerede oldursa olsun tarım topraklarının amaç dışı kullanımına karşı doğadan yana olmalıyız. Hep beraber bu işin üstesinde gelecek irade ve gücümüz var. Yeter ki haklılığımızı ortaya koymak için dayanışma gösterelim. Bütün çabamız yeşili ve tarım topraklarının korumak, planlı kenti gelişimini savunmaktır. Cuma günü 35 yıllık zeytin gen bahçesinin ağaçlarının kesilmesine karşı öğretim üyesi, öğrenci, çalışanlar ve kentteki sivil toplum örgütlerinin karalı duruşu bundan sonrada gösterilmelidir. Bugün saat 09 00 itibarı ile daha geniş katılımla ortamda bulunursak sanırım daha güçlü bir şekilde bitkimize ve toprağımıza sahip çıktığımızı gösteririz. Hepimize büyük görev düşüyor. 

 
Toplam blog
: 190
: 1163
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

1985 yılında Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nde mezun oldum. 1986 yılında Şanlıurfa Köy Hiz..