Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kararsızlık

Toplumda (ne istediğini bilmeyen) diye de adlandırılan  sanki bilerek yapılan olumsuz bir davranışmış gibi algılanmasıyla biraz acımasız bulduğum ancak bütününe baktığımızda altında çok önemli somut gerçekler yumağının bir sonucu olan duygusal bir tutumdur.. Kendini bilememenin, anlayamamanın ifade edememenin oluşturduğu sıkıntılı  bir hissiyattır. Bir adım atmayı yol almayı planlarken tereddütler zincirinde sıkışıp kalmaktır.

Her ne kadar belli bir ölçüde olanı insana geride durup düşünme idrak etme zamanı sunması bakımından avantaj sağlasa da fazlalaştıkça hücrelerin birleşip doku ve sonrasında organları oluşturması gibi kararsızlık da öncesindeki çaresizlik yapı taşının büyümesiyle içinden çıkılması güç bir hal alarak hayatımızda bizi büyük kaosların ortasında bırakıveriyor. Nedir peki kararsız kalmamızın nedeni?? çok mu rahatımıza düşkünüz? Ortaya koyacak hedefimiz mi yok yoksa hedefimize gidecek yolun imkansızlığı mı? bizi bu hale düşüren bunu düşüne duralım elbet ama bazı somut gerçekleri atlamayalım. Toplum aile yapısına baktığımızda bize bazı resimler gösteriyor. Maalesef doğru bilinen geleneksel bakış açısı neden çok fazla kararsızlık yaşadığımızın bir göstergesi. Anne baba hayatımızda  nasıl bir örnek ? Yapılan araştırmalar neticesinde anne babanın kararsız tutumlar sergilediği ailelerde çocuklar da kararsız oluyor. Örnek vermek gerekirse çocuğuna önce kızıp tokat atan bir anne sonrasında çocuğuna gidip sarıldığında çocukta davranış tutarsızlığı duygu karmaşası oluşuyor. Çocukların dışarıdan gelen olumsuzluklara maruz kalmaması adına yapılan fazla korumacı olma tutumu çocukların ileride attığı her iki adımda bir arkaya bakıp onay verici bakışlar aramasına neden oluyor ki bu da hayatı boyunca her alanda tutunacak bir dal arayan özgüvensiz bireyler doğuruyor. Gelelim Sosyal çevre bakısına  ayıplanma eleştirilme (insanlar ne derler..vs) açık vermemek adına kendini yanlış yapmamak adına  zorlayan bireyler aslında doğruyu değil aksine bu baskılama sonucu yanlış kararlar alıyorlar. Zincirin diğer bir halkası ise hayır diyememek oluyor çünkü aldığı kararlarda onaylayıcı bakış arayan birey  kısa bir tereddüt süreci yaşadığında karşı tarafa buna yetisi yokmuş izlenimi veriyor. Netice de kendi kararı olmayan bir olayın içinde buluyor kendini. İşte zincirin son halkasını tamamlayan acı gerçek 'mutsuz kendini doğru ifade edememekten kaynaklanan hırçın, kararını alamayan bireyler'  ne yapmak gerek peki öncelikle hayatımız adına alğımız kararlarda başkalarının etkisi ne kadar ? Kendi hayatınızda size adım atacak bir boşluk yürüyeceğiniz bir yol kalmamış ancak sizden başka herkeş koşturur hale gelmişse ve siz bir köşede başınınz dizleriniz üzerinizde sıkıştıysanız buna dur demenin zamanı gelmiş demektir. Tabuları yıkmak kolay değil elbet. Şartlar neticesinde çok çetin tutumlarla karşılaşabiriz ama denemek cesareti bile karar almış olabilmenin ta kendisidir....

 
Toplam blog
: 3
: 297
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

İzmir'de doğdu,büyüdü hala oralarda.Pratikte jeolog, ama kendi işini yapmıyor. ..