Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '16

 
Kategori
Güncel
 

Karatay'ı dinleyip "yemeyelim" mi; Bakanlığı dinleyip "yiyelim" mi?

Karatay'ı dinleyip "yemeyelim" mi; Bakanlığı dinleyip "yiyelim" mi?
 

internetten alınmıştır


Kalp mütehassısı Canan Karatay'ın "yağdan ve acıdan başka bir şey yemeyin", şeklinde özetlenebilecek diyet politikası, sonunda devlet politikasıyla çatıştı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, sürekli ceviz mesajı veren Canan Karatay'ın Aydında ceviz bahçeleri olduğunu açıklamasından sonra, şimdi de Gida Bakanlığı Karatay'a karşı reklam mücadelesi başlattı.

Gıda Bakanlığının reklamlarında, meyveden, tatlıya; ekmekten elmaya herşeyin yenmesini ancak ölçünün kaçırılmamasını öğütleyen mesajlar var.

Oysa, son yılların popüler diyetçisi Canan Karatay, nerdeyse hiçbir şey yemeyin, diyecek ölçüde millete "ölüm orucu" tutturacak nerdeyse!!...

Canan hocanın uyarılarını ciddiye almıyor değilim; ancak bu kadar iddialı olmasını anlamlı bulmuyorum... Çünkü, Canan Karatay'ın yemeyin diye feryat ettiği herşeyi bol bol yiyip doksanını görmüş insanlar biliyorum.

Allahın insanlar için yarattığı meyvenin, ekmeğin, buğdayın zararlı olabileceğini de düşünmüyorum ayrıca... Tabii ki burada esas olan, Bakanlığın vurgusunda olduğu gibi aşırıya kaçmamaktır.

Tıbb-ı Nebevi'de (Peygamberimizin Tıbbı uygulama ve tavsiyeleri) Hadisi şerif açıktır: "Acıkmadan yemeğe oturmayın; doymadan yemekten kalkın"

Aslında işin sırrı bu Hadiste ortaya konmuş... Meşru ölçüler içerisinde ne yersen ye, bunu ölçülü ye ve abartma... Belki Canan Karatay da bunu söylemeye çalışıyordur ama onun konuşmalarından ortaya çıkan, "ölmemek için ölüm orucu tutun" gibi bir algı oluyor.

Yani, yiyenlerin de öldüğü yemeyenlerin de öldüğü şu fani dünyada, bütün nimetleri kendimize yasaklamanın ne anlamı var?..

Galiba her işimizde olduğu gibi bu "yeme içme" işinde de ifrat ve tefritten kurtulamıyoruz... Ya hep ya hiççi anlayışımız burada da kendini gösteriyor.

Halbuki, bütün bu nimetleri bize bahşeden Rabbimiz bunların tüketilme ölçüsünü de ortaya koyuyor: "Yiyiniz içiniz; ancak israf etmeyiniz"

İsraf etmek, gereğinden fazla yemektir... O halde; Rabbimizin emrine uyup tüm nimetlerden yiyeceğiz, ancak israf ölçülerine getirmeyeceğiz...

Eğer, ihtiyacından fazlası varsa onu da bu nimetleri hiç bulamayanlara vereceksin... Böylece, hem bedenini, hem ruhunu besleyecek, hem de Ahiretine azık hazırlamış olacaksın.

Eğer sadece biz Müslümanlar- diğerlerini katmıyorum bile- israftan uzak dursaydık; şu anda dünyanın dört bir yanında açlık çeken Müslüman kardeşimiz olmazdı.

Yine bir Hadisle bitireyim: "Bir kişinin yiyeceği iki kişiyi; iki kişinin yiyeceği dört kişiyi doyurur"

İlkelerimiz gayet açık ve netken, tartışmalarımız bilinçsizliğimizi gösterir, başka bir şey değil...

Helal ve temiz olan herşeyden ye; ama ölçüyü kaçırma... Bu kadar basit!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..