Karayip korsanları: Dünyanın sonu

Kaptan Jack Sparrow’ u bulmak için, kendilerine yardım eden Kaptan Barbossa’ yla birlikte yeni, zorlu, imkansız ve ölümcül bir yolculuğa çıkan Will Turner ve sevgilisi Elizabeth Swann ellerindeki haritaya göre hareket etmesiyle başlayan film, ilk kareden sonuna kadar aksiyon (action) görüntüleri sergilemektedir. Amacım, bit kadar İngilizcemle konuyu anlatırken yanlış yazmaktan korktuğum isimlerle ahkam kesmek değil inanın. Paylaşmaktan yana olan insanlardan olduğum için sevdiğim şeyleri herkes görsün istediğim için sizin de gitmenizi istiyorum yoksa bu işten hiçbir çıkarım olmadığına yemin bile edebilirim.

Eğer hala masallara inanıyorsanız ve benim gibi açıklanamaz biçimde masalların kötü karakterleri ilginizi çekiyorsa, fantastik bir dünyanın gizemli yolculuğunda, inanamayacağınız muhteşem deniz manzaraları seyretmek istiyorsanız ve böyle bir yolculuğun size katacağı korku, heyecan, aşk, entrika, güvensizlik, güven, inandıkların için savaşma, korktukların için kaçma, ihanet, endişe, savaşçı ruhu, komedi, …, ve hayatta hissedilebilecek bütün duyguları tatmak istiyorsanız mutlaka seyredin derim.

Hiçbir ayrıntı göz ardı edilmeden hazırlanan filmin görsel efektleri bana göre mükemmel olmuş. Geri dönüşümü ve tekrarı imkansız bazı sahnelerin bir kerede çekildiğini düşündüm nedense. Çok kalabalık ve inanılmaz renkli kötü karakterlerle renklendirilmiş oyuncu kadrosunu çok keyifli buldum ve iğrenç görüntüsüne rağmen Jack Sparrow’un sevgilisi rolünü bana verseler severek oynamak isteyeceğimi düşünerek bir ara perdeden içeri girmek bile istedim. Hareketlerimdeki kıpırtılardan hoşlanmayan yeğenim İbrahim “Teyze sinemada olduğumuzu unutma tamam mı?” diye hatırlatınca “Kes be Jack’in bana ihtiyacı var gitmek zorundayım” demedim bunları şu anda uyduruyorum tabi ki! Sadece “İbrahim ona yardım etmek istiyorum” dedim ama onu güldürmek için.

Jonny Depp, Çikolata filminin unutulmaz çingenesi. Eğer seyretmediyseniz onu da seyredin pişman olmazsınız derim inanarak. Kaptan Jack Sparrow karakteriyle de mükemmel görünüyordu. Bir erkeğin, bu kadar pis bir görüntü sergilerken, tırnaklar iğrenç, saç-sakal pislik içinde karışmış, dişlerinin görüntüsü bile tahammül edilmezken, çinkinliklerin tümü üzerinde toplanmışken ve feminen davranışlarla yoğrulmuş güvensiz ifadesiyle bu kadar mı güzel-sevimli-yakışıklı gelir insana.

Özgürlük sevdalısı korsan yaşam tarzının geleceğini kurtarma mücadelesinin verildiği filmde insanın içinde var olan tüm duyguları hissedeceğinize inanarak seyredebilirsiniz. Kötünün içinde iyi, iyinin içinde kötü, sevdiklerini kurtarmak için iki sevgi arasında kalanların çaresiz çırpınışları (Will Turner’ın babası ve sevgilisinin sevgisi arasındaki mücadele), çıkarcıların küçük hesapları, aralara serpiştirilmiş komedi görüntüleri, açıklanamaz aşkların sonucunda girilen tutsaklıklar, çaresiz aşklar sonucu hissedilen acıların gözle görülür biçimde görselleştirilmesi, …. Masalın içinde kendimi öyle kaptırmışım ki her zaman ki gibi filmin içindeymişim gibi hissettim kendimi.

Korsan olup, kötü görünen iyilerin yanında, o gemide kılıç sallamak istedim canı gönülden. Ben yardım edemesem de kötülerin cezasını bulmalarını keyifle izlerken, Will Turner’ın kalbinin küçük bir sandıkta kapalı kalmasına ve karısıyla (Gemide savaş anında Kaptan Barbossa onları evlendirdi) on yılda bir gün buluşabilmelerine de içim yanmasına rağmen izleyin diye tavsiye etmekten de kendimi alamadım.

Bu arada, Kral ve Ben filminin ikinci çekimindeki yakışıklı aktörünü filmde çirkin bir suratla görünce sevinmedim dersem yalan olur. Gidin ve seyredin derim ben. Hala masal yaşamak isteyenlere keyif vereceğini düşünüyorum.

Hoşça kal Kaptan Jack Sparrow seni bekleyeceğimmmm