Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '18

 
Kategori
Öykü
 

Karganın Karası!

Karganın Karası!
 

Güneş henüz batmış, ufukta beliren kızıl perde üzerine caminin kubbesi ve iki minaresinin silueti düşmüştü. Bu görüntüyü fotoğraf makinesinin filmi içerisine hapsedip sonsuza dek mahkûm etmek isteyen bir fotoğrafçı, doğru zamanı bekleyen bir avcı misali makinesinin vizöründen nişan alıp tetiğe bastı. Fotoğrafın nasıl çıktığını görmek için makinesinin ekranında inceledi. İyice yakınlaştırarak her köşesini izledi. Tam bu sırada fark etti yakaladığı görüntüde sadece cami kubbesi ve minaresinin olmadığını. İki tane de karga misafir olmuştu yakaladığı görüntünün ölümsüzlüğüne.

Güneş henüz batmış, ufukta beliren kızıllığı arkasına alan iki karga belirmişti caminin iki minaresi arasından. Süzülerek alçaldılar ve ihtiyar kavak ağacının yüksek dallarından birine kondular.

-Neden eğitimlerim sıklaştı Baba? Eskiden bu kadar dolaştırmaz, bu kadar çok şey anlatmazdın bana.

-Sen artık iki yaşını geçtin ve yetişkin bir karga oldun. Yakında dişi bir kargayla tanışıp bir yuva kuracak, artık onunla yaşayacaksın. Yavrularınız olacak ve onları büyüteceksiniz. Biz ormanlarda yaşayan kargalar kadar rahat olamayız. Biz insanoğlunun inşa ettiği şehirlerde yaşıyoruz… İnsan tehlikelidir oğlum.

-İnsanlar neden bizi sevmiyor baba?

-İnsan önyargılı bir canlıdır oğlum. Bizi; ölümü, hastalıkları, kötü haberi temsil eden bir canlı olarak görmüşlerdir. Bu görüşlerinde siyah rengimiz, onlara göre çirkin olan görüntümüz ve sesimiz etkili olmuştur. 'Aptal karga' deyip masallarına, 'besle kargayı oysun gözünü' diyerek atasözlerine konu etmişlerdir. Bu görüşlerini nesiller boyu aktarıp bizi 'kötü', 'uğursuz', 'aptal' yerine koymuşlardır. İnsan, başına gelen tüm olumsuzluklar karşısında hatayı kendinde aramak yerine sorumlu olarak hep bir günah keçisi aramış ve bulmuştur. İnsan acımasızdır oğlum.

-Biz düşündükleri gibi değiliz ama baba.

-Elbette değiliz. 'Aptal karga' dedikleri biz, yaratılmış canlılar arasında en zeki olan türlerdeniz. En akıllı kuş türüyüz. Biz öğrenileni unutmayız, şu an yaptığımız gibi gelişmiş dilimiz sayesinde bilgiyi aktarırız. Şimdi iyi dinle evlat:

-Biz, sülale olarak birbirimize bağlı olarak yaşarız. Eğer tek yaşayan bir karga görürsek ona da bakarız. Paylaşırız. İnsan paylaşmaz oğlum, bencildir, doymaz. Bunun içindir ki insan nüfusunun yarısı aç uyur ve Dünya’nın belli bölgelerinde yavruları açlıktan ölür.

-Biz, kendimize bir eş seçer ve ölünceye dek onunla yaşarız oğlum. Yavrumuzu beraber büyütür beraber bakarız. İhtiyaç olduğunda diğer eşlerin yumurtalarını korur onların yavrularına da bakarız. Fakat çok insan beraber yaşamayı beceremez, eşini aldatır ya da ona kötü davranır. Sadık ve saygılı kalamaz. Ayrılık sonrası yavruları oradan oraya savrulur. Bizdeki gibi sahipsiz yavrulara kucak açan da olmaz.

-Hatırlarsan geçen hafta bir merasimdeydik. Ölen bir karga etrafında çember oluşturup yüksek sesle ötmüştük. İşte bu 'ölüm farkındalığı'dır oğlum. Çok az canlı türünün sahip olduğu bir farkındalıktır. Biz ölen kargayı tanımasak da onun için yas tutarız. Ölüsünün başından hemen bırakıp gitmeyiz. Onu neyin öldürdüğünü anlamaya çalışır. Geri kalanlarımızı bu konuda uyarırız. İnsan da 'ölüm farkındalığı'na sahip canlılardandır fakat öleni tanımıyorsa çok umurunda olmaz. İnsan kendi kendini katleden bir canlıdır oğlum. Bize yakıştırdığı 'ölümü, kötüyü temsil etme' rozetini insandan daha çok hak eden başka canlı yoktur.

-Birçok canlının aksine bizim erkeğimiz ve dişimiz ayırt edilemez, ayırt etmek çok zordur. Biz, görünüşümüz bile eşit olsun isteriz. İnsan ise ayırt edilebilmek için her şeyi yapar oğlum. Onun için dış görünüştür asıl olan.

-'Besle kargayı oysun gözünü' dedikleri biz, insandan çok daha sadık ve vefalıyızdır oğlum. Gençliğimde bahçesine konduğum bir evde bana yiyecek veren bir çocuğa yıllarca hediye olarak renkli cisimler götürdüm. Eğer her insanın kendisine yaklaştığında sana iyi davranacağını sanıyorsan yanılırsın, genellikle seni taşlayacak ve kovalayacaktır. İyi davranan olursa sadakat ve vefanı da göstermede cömert ol.

-Artık büyüdün oğlum. Şimdi uç ve kalan ömrünü adayacağın bir eş bul kendine. Yine ben hep yanında olacağım unutma. İnsana rağmen insanla yaşa. İnsanın tüm yakıştırmaları ve davranışlarına rağmen karga gibi yaşa. Hadi uç!

-Peki baba, bak ayrılacağız artık. Annem neden öldü hala mı anlatmayacaksın?

23 ay önce…

Sararmış ekin tarlası içerisinde iki karga gezinmekteydi. İki karga, tek yavrularının karnını doyurmak için böcek toplamaktaydı. Tek yavruları yüksek bir ağaç dalında bulunan yuva içerisinde diğer kargaların koruması altında annesi ve babasının dönmesini beklemekteydi.

Ekin tarlasının sarı sessizliğini bozan bir patlama sesi duyuldu. Büyük bir panikle havalanan erkek karganın, yalnız uçtuğunu anlaması çok uzun sürmedi.

Diğer karga ise yerde cansız yatıyor, karga karası tüyleri kan kırmızısına karışıyordu.

Ve bir insan sesi yayılıyordu havaya:

Geberin aptal kargalar!

***

Saygıyla... 23 Ekim 2018 - Denizli / Özkan SARI

*Öyküde kargalarla ilgili verilen bilgiler, bilimsel araştırmalar sonucu doğruluğu kanıtlanan bilgilerdir.

 
Toplam blog
: 102
: 4394
Kayıt tarihi
: 05.09.15
 
 

Kalın Sağlıcakla... ..