Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Karın deşen Jak gibi bir kaza!!!!!

Karın deşen Jak gibi bir kaza!!!!!
 

Nurlar içerinde yat canım.


23.09.2009

Tüm gündemleri değiştiren, saman altı yapan bir haber çıktı ortaya. Tam da başbakanın Amerika’ya gitme arifesinde. Aylardır nerede olduğu bulunamayan Cem, gece yarısı E -5 yolunda avukatınla buluştu. Önce sucuk ekmek yedi sonra kolluk kuvvetlerine teslim oldu.

Tüm basında ve televizyonlarda bu haber gündemlerin üzerine zeytinyağı gibi çıkıverdi. Herkes bu olaya kilitlendi.

İKİ BABA!

Aylardan beri yavrusunun, kınalı kuzusunun vahşice katledilmesi ile yüreği yanan bir baba neredeyse aklını yitirmek üzere, diğeri ise oğlunun yaptıklarını hazmeden ve onun yakalanmaması için elinden geleni para gücü ile yapan bir baba. Sadece kendisine Müslüman…

Baba Süreyya Karabulut’u Etiler’deki basın açıklamasına destek için gittiğimde yakından gördüm. Kalbinin acısı, yaşadığı keder, gözlerine vurmuştu. O, çöp konteynırının başında konuşurken kızının parçalanmış bedeni gözlerimin önüne geldi ve dayanamadım bayılacak gibi oldum. Düşünün, ben ne o kızcağızın bir yakınıydım, ne de tanırdım.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu`nun üyesi, CHP İstanbul Milletvekilimiz Çetin Soysal cinayette, testere ve bıçağın yanı sıra balta da kullanıldığını, bunun da Adli Tıp raporuyla tespit edildiğini` söyledi. İnanın şu satırları yazarken bile tüylerim diken diken oluyor.

Ortada canice işlenen planlanmış bir cinayet olduğu apaçık. Planlanmış diyorum zira saat 15.00 da kızı kameraların olmadığı arka kapıdan içeri alıyor tam yarım saat sonra da testere almak için 15.30 da Bahçeşehir İş Merkezi’ne gidiyor. Testere alma fişinde 15.44 ü gösteriyormuş.

Münevverin vücudunda çok sayıda bıçak yaraları açılmış. Yarım saat içinde katil veya katiller yapacaklarını yapmışlar. Allah cezalarını versin. Fazla detaylara girmeye gerek yok, zaten medyanın yazdıklarını biliyoruz.

Benim şaşkınlığım babasının oğluna neredeyse ödüllendirecek gibi davranışıdır.

Kendisine verilmek üzere yazmış olduğu mektup bunu açıkça belli ediyor. Mektuptan bazı kısımları yazıyorum ve hayretler içerisinde kalıyor, inanamıyorum.

Arabayı duvara vurduk önemli değil, sağsın. İstemeden bir kaza oldu. Arabayı duvara vurduk. Önemli değil (üzeri çizilmiş) Sen sağsın ve iyisin. Bundan sonra gereken her şeyi yapacağım. Bu acıyı ve korkunu yenmen için her şeyi yapacağım. Yeni bir dönem başlayacak. Güçlü ol. İnancını yitirme. Ümidini asla kaybetme.

Hepimiz üzüldük ama geçmiş geri gelmez. Sen ne yapmış olursan ol. Biz seni seviyoruz, hem de çok. Ben her gördüğüm insana senin ne süper bir insan olduğunu söylüyorum.

Sözlere bakın. Arabayı duvara vurmuşlar sadece çizilmiş. Oğlunun süper olduğunu herkese söylüyormuş. Lanet olsun böyle süperliğe ya!

Ortada masum bir kızın hunharca katledilme olayı var. Mesele bir arabayı duvara çarpıp çizmek kadar basit gibi nasıl algılanır?

Başı tavuk gibi gövdesinden kesilerek gitar kutusuna konulan vücudunda çokça bıçak kesikleri olan bavul içerisinde çöp kutusuna atılan bir insan var, insan…

Şüphesiz herkes evladını sever ve düşünür. Orasını anlarımda, hani bir söz vardır ya ”özrü kabahatinden büyük” diye işte bu mektupta yazılanlar onun gibi bir şey.

Sanki bir silahı kontrol ederken kazara silah ateş almış ve karşısındakinin ölümüne sebep olmuş gibi. Babadaki anlayış ve anlatış bu. Bu kadar masum gibi görünen bir kaza olsa baba haklıdır bu satırları yazmakta. Oysaki savcılıkta Cem bir itirafta bulunuyor kendisinin kıskançlık krizine girdiğini ve bu cinayeti nasıl işlediğini itiraf ediyor. Mademki babasının anladığı şekilde bir kaza idi neden bu kadar zaman oğlunu sakladı da yasalara teslim etmedi?

Yani, bizler bunları düşünemeyecek kadar aptalmıyız?

Hukukun boşluklarından yararlanılarak ince planlar hazırlanmış. Şimdi avukatı neredeyse acındırma propagandası yapıyor. Sucuk ekmek istemişte, çocukmuş, üzgünmüş, falan filan.

17 yaş çocuk sayılmamalıdır zaten. Anadolu’da erkek çocuklarını 14 veya 15 yaşlarında evlendirmiyorlar mı? Aslında yasalarda değişiklik yapılmalıdır. Ona verilecek ceza örnek olmalıdır. Yoksa vay halimize.! 17 yaşındaki gencin eline ver satırı doğrasın birkaç kişiyi .Ne o çocukmuş. 5 sene yatsın çıksın. Hadi canım oradan! Yok böyle bir şey.

Türkiye’de her şeyin para olmadığını, bu ülkede kapitalistin hakkı kadar fakirinde hakkını arayacak yargıçların var olduklarını biliyoruz. Bu cinayet Türk Halkına mal olmuş bir cinayettir. Yargıyı yapacak olan hâkimlerin, savcılarında mutlaka kızları vardır. Ben Türk yargısına güveniyorum. Adalet mutlaka yerini bulacak, bu oyunlara gelmeyecektir.

Bu acı olay faili bulunmamış nice cinayetlerin faillerinin bulunmasına da bir örnek olacaktır umuyorum.

Münevvere Allahtan rahmetler dilerken, acılı ailesine de sabırlar diliyorum. Kanı yerde kalmayacak, Suçlu ve suçlular mutlaka layık olduğu cezayı alacaktır.Tek tesellimiz bu.

Not: Karındeşen Jack, 1888 yılının ikinci yarısında, Londra'nın gecekondu semti Whitechapel'da faaliyet göstermiş seri katil (veya katiller). Karındeşen Jack'in yöntemleri vahşiceydi. Kurbanlarını önce boğazlayarak etkisiz hale getiriyor daha sonra da boğazlarını kulaklarına kadar kesiyordu.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..