Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '07

 
Kategori
Siyaset
 

Karıştır - Barıştır/ Yapıştır...

Karıştır - Barıştır/ Yapıştır...
 

Türk siyasetinin ağır toplarından biridir Süleyman Demirel. Kendisiyle bir yıl kadar önce yüz yüze görüşme olanağını buldum. Bir dostça ziyaretti. Rahmetli dedemden övgülerle söz etti. (DP eski Konya Milletvekili M.Reyhan Gökmenoğlu) Sonra da bana bir yerde, “siyaset düşme kalkma sanatıdır.. devam et” dedi. Tabii o konu bu yazıdan ayrı…


Ben yaşama insancıl sol pencereden baksam da, Demirel’in bazı yeteneklerine ve birikimine gerçekten saygı besledim. Değerlendirmelerine güvendiklerimden onun “vatanseverlik” bakımından sonrasında ortaya çıkan pek çok politik aktörden daha güvenilir olduğunu da duymuştum.

Bir yoruma göre döneminde, Demirel’in, Sovyetlerle ilişkilerimizi dengelemek istemesi, alüminyum ve demir çelik fabrikalarını temellendirmesi, ABD’nin kafasını fena bozmuştu. Bunun yanı sıra Demirel’in Türk siyasi hayatında ortalık kan gölüyken “bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz” gibi ünlü çıkışları da yok değildir. Demirel Zincirbozanı kırarken demokrattır da, Demokrat Partililerin siyasi yasağını kaldırmak için aynı duyarlıkta mıydı, tartışılır…

Öte yandan, yakın zamanda, Demirel de sanırım ülkemizin içinde bulunduğu durumdan ötürü üzerinde yoğun baskı hissetmektedir. Daha aylar önce işin "Cumhurbaşkanlığı meselesi"nde kilitleneceğini öngördüğünden olsa gerek bu alanda kimi yakın bulduklarının adaylığını hazırladığı söylenirdi. Ortaya çıkan tabloda ona gerek kalmadı; Türkiye seçimlerden sonra büyük olasılıkla hiçbir partinin tek başına aday gösteremeyeceği bir momentle karşı karşıya kalacak. Ondan da önemli ve Demirel’i de eleştirdiğim bir konuyu da savuşturmuş gibiyiz: O da başkanlık sistemi idi. O açıdan da artık daha sağlıklı ve rahat tartışmalar yapılabilecek.

Gelelim son dönemde Demirel’in konumuna… Öncelikle kimi eski arkadaşlarına “CHP’ni adres gösterdiği” söylendi. Bundan öte eski partisi DYP’nin etkinliğini fazlaca benimsemediği dillendirildi. Birinci söylencenin çapı aile damadı İlhan beyin Baykal’ın yanında yer almasıyla genişledi, ikincisi sanırım kendi camialarında AP/ Doğru yol kökenli bir çok isimin zihnini çeldi ve örgütlenme kıvamını küçülttü.

Ancak asıl dikkat çekici olgu DP+ANAP birleşmesindeki tutumu olarak belirdi: Demirel’e göre Mumcu “boş teneke” idi ve o kırılgan birleşme zemininde bazılarının ayaklarının altındaki halıyı da bu tutumuyla çekti. Oysa bu birleşme yürüseydi birleşik partinin; yeni DP’nin, barajı aşma olasılığı yüksekti. Oysa, baraj aşılsa da “yüksek” oy alınamayacağı ve yüzde 10’lar bandına oturacağı sanısıyla sanırım Demirel, bazı tezlere göre, “daha güçlü bir merkez” için CHP (Baykal) lehine DP’yi itti. Gerçekten bunun murat edilip edilmediği bilinmiyor. Ama sonuç en azından bu yorumu getiriyor. Nitekim sağda birleşmenin akamete uğramakta olduğu saatlerde Baykal’ın ilk adresi Demirel’in evi olmuştur!

Ve son gelişmelerle, AKP, MHP, CHP ve bağımsızlardan oluşması beklenilen mecliste seçim sisteminin azizliği nedeniyle bir dördüncü partinin girmesinin de önemi (iktidarın milletvekili sayısını azaltacağından) artık daha iyi kavranmaktadır. <ı style="mso-bidi-font-style: normal">Bir varsayımdır.

Bu varsayım önceden bilinseydi sanırım Demirel’ kendi açısından yeni DP’nin meclise girmesini daha çok isteyebilirdi. Çünkü baraj umudu azaldıkça o partinin oylarının yarısı sabit kalsa bile çözülecek diğer yarısının AKP’ye gitme olasılığı daha fazladır.

Öte yandan, elbette seçimleri, Tandoğan, Çağlayan ve Gündoğdu meydanlarındaki halkın istemleri de etkileyecek. Ancak unutulmaması gereken nokta o süreci de başlatan gelişmeler sırasında adeta bir “e-muhtıra” yaşanmış olmasıdır, ki, özellikle Anadolu’daki seçimleri bence o belirleyecektir. Yazık ki Demirel ve Baykal dahil bir çok önde gelen siyasetçi o muhtıra karşısında sivil siyasal tavrı koyamamışlar ve koruyamamışlardır.

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..