Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Karizmatik doğulur mu, olunur mu..?

Karizmatik doğulur mu, olunur mu..?
 

Öner Samanlı, karizmatik ve vizyoner kişilikleri anlatıyor...(Gazete Haber)


KARİZMATİK ve VİZYONER LİDERLİK

Karizmatik liderlik, özellikle 1980’li yıllardan sonra daha çok gündeme gelmiştir.

Bu tarihten sonraki süreçte, liderlik davranışlarında karizmanın önemine daha çok vurgu yapılmaya başlanmıştır.

NEDİR BU KARİZMA DENEN ŞEY...

Karizma kelimesi köken olarak Yunanca bir kelimedir ve “ihsan edilmiş ve bağışlanmış”, “ilahî ilham yeteneği” anlamlarına gelmektedir.

Büyük liderlerdeki olağanüstü kişilik özelliklerinin fark edilmesini “karizma” kavramıyla örtüştürebiliriz.

Karizmatik kişi, yetkileri kendisinde toplamayı becerebilen ve bu yetkilerden yola çıkarak, fizik ve estetik olarak görsel tatmini sağlayandır.

SOSYALLEŞEN VE GELİŞEN DÜNYA DÜZENİ ARTIK KARİZMATİK LİDERLERE İHTİYAÇ DUYMAKTADIR.

Örneğin belki bugün yeniden “Gandhi” Hintliler için liderliğe soyunmuş olsa, geçmişindeki liderlik karizmasını yakalayamayabilir.

Gandhi, fikir ve eylemleri açısından değil yalnızca fiziki ve estetik olarak değerlendirilirse bırakınız karizmatik olmayı, sünepe görünümlü bir Hint fakiri olarak hafızalarda yer edecektir.

Mustafa Kemal Atatürk, ise günümüzde hala karizmatik bir lider olarak yapılan anketlerin daima üst sıralarında yer almaktadır.

Bu durum, onun ilk gençliğinden itibaren kendisi ile örtüşen bir Tanrı’sal vergi olmakla birlikte, kendi düşünce ve felsefe tarzı ile de durumunu şekillendirmiştir.

Karizmatik olan kişinin aynı zamanda, kültürel enformasyona, sosyal ve teknik bilime ilgisinin yanı sıra, moda ve aktüalite ile de ilgili olması varsayım yada tesadüfi bir olay olmayıp, içsel ve ussal bir kendini yönlendiriştir.

Karizmatik bir kişinin, hile, entrika, tesadüfi olgular dışında az bir çaba ile bulunduğu her ortamda kendini belirgin bir saygın otorite ile belli etmesi söz konusudur.

Karizmatik otoriter bir kimsenin özel niteliklerine saygı duyulması yanı sıra cazibe yeteneğinin fark edilmesi tesadüfi bir olgu olmayıp, o kişinin psikolojik maneviyat alanı içerisinde bulunulmakla da ilintilidir.

İnsanlar geçmişin geleneğine ve uygulamalarına saygı duyduklarında ve bu geleneksel değerleri simgeleyen ve ifade eden kişilerin otoritesini tanıdıklarında karizma net bir şekilde ortaya çıkar.

Tarihteki veraset yoluyla babadan oğla geçen krallıklar yada padişahlıklarda karizmanın olup olmaması söz konusu değildir. Zaten o süreçlerde başlangıçta belirttiğimiz gibi sosyal ve teknik olarak geri olan devirlerdir.

O süreçlerde tarihe mal olmuş, Mustafa Kemal Atatürk gibi liderlerin karizmatikliği ise, insan soygelişi içinde istisnai olmaktır diyebiliriz.

Karizmanın, bürokratik arenadaki ortaya çıkabilmesi ise kısmen tesadüfi olabilirse de, kişisel girişimlerin ve cesaretin akıl yolundaki bütünlüğü ve uyumuna dayandırılabilir.

Siyasal arena içinde aynısını söylemek yanlış olmayacaktır.

BİR ÜLKENİN DEVLET BAŞKANI, BAŞBAKANI YÜKSEK PERFORMANSLA KARİZMATİK OLMALIDIR.

Örneğin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kesinlikle karizmatik bir görüntünün birebir işaret edilebileceği çizgideki siyasidir.

Bugüne kadar, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Cumhurbaşkanlığına gelenlerin hiçbirisi, Mustafa Kemal Atatürk kadar karizma sahibi olamamıştır.

Hatta bazıları karizmanın çok uzaklarında olsalar bile, bu kez tesadüfi (kaderi) olgular ile makamları işgal etmişlerdir.

Karizmatik kişi tüm yetenekleriyle kendisini hisseden, fark eden ve fark ettirmekte de cevahir bir yapıya sahipliğinden hareketle, faaliyetlerinde de net bir şekilde dikkat çekicidir.

Rahmetli Başbakanlarımızdan, Sayın Bülent Ecevit’in, bir Avrupa Birliği toplantısı sonrası çekilmiş hatıra resmindeki ezik görüntüsünü anımsayınız.

Türkiye Cumhuriyeti'nin temsil yeteneğinin daima, siyasi kimliğin yanı sıra, etkin bir karizma ile tamamlanmış olması çok daha mükemmel olmaz mı..?

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugüne kadar Başbakanlık yapan liderler arasında ki lider, farklılığı öncelikle onun karizmatikliğinden kaynaklanmaktadır.

İstanbul Belediye Başkanlığı sürecinde, bugünkü karizmasına asla yakın olmayan bir Erdoğan’dan, bugünkü karizmatik lider Erdoğan nasıl ortaya çıkmıştır.

Öncelikle karizmatik olmak istenilmelidir.

Emek sarf edilmelidir.

Eğitimi alınmalıdır.

Moda ve aktüalite yaşamsal alanın en yakınındaki olgulardan birisi olmalıdır.

Diksiyon ve dilbilgisi çok iyi olmalıdır.

Kesinlikle uzman danışman desteği alınmalıdır.

Bunları tamamlayacak diğer önemli olgu ise, pratik zekadır.

LİDERİ KARİZMATİK YAPAN ÖZELLİKLER

Karizmatik liderlerin güçlü bir hitabet yeteneği ve imajı vardır.

Karizmatik liderin özellikleri şunlardır:

• Olağanüstü yeteneklere sahip,

• Yüksek özgüven,

• Yüksek etkileme ve baskın olma ihtiyacı,

• İnançlarının doğruluğuna ikna etme,

• Risk alma,

• Kendini dava için feda etme,

• Vizyona ulaşmak için yüksek maliyete katlanma.

• İzleyicilerin ihtiyaçlarına önem verme,

• Kriz durumlarında radikal çözümler üretebilme,

• Yeteneklerinde süreklilik taşıması.

KARİZMATİK LİDER İZLEYENLERİNİ ETKİLEMEK İÇİN HANGİ YOLLARI KULLANIR?

Karizmatik kişi liderliğinde zorlanmaz. Sosyal yaşamın vazgeçilmezlerinin önceliklerini iyi bilendir.

Karizmatik kişiliğini ve gücünü, bayrak, amblem, üniforma gibi semboller, sloganlar, örgüt marşının ya da şarkısının söylenmesi, bayrak selamlama, dua okuma gibi ananevi merasimler ve yeni üyelerin ise başlaması gibi seremonilerde rahatlıkla dışa vurabilir.

Bunun yanı sıra, karizmatik kişilikle bütünleşen liderler geçmiş başarıları ile ilgili öyküler anlatarak, örgüt üyelerinin kahramanca eylemlerinden söz ederek ve kurucuların ya da eski liderlerin sembolik eylemlerine atıfta bulunarak, örgütün geçmişine gönderimde bulunmakta da fazlasıyla becerilidirler.

KARİZMATİK LİDERLER KENDİLERİNDEKİ GÜVEN HİSSİNİN DAİMA İLERİSİNDE YER ALIRLAR

İşbirlikçilikleri ve dayanışmacılıktan yana hissiyat yansıtmaları aslında böyle olmasalar bile, onlardaki bu varsıllık bireysel ve toplu çabaları başarıya ulaştıracağına ilişkin beklentiyi yükseltir.

Karizmatik liderleri diğerlerinden ayıran özellik, vizyoner bakış açısına sahip olmak ve geleneksel olmayan yollardan bir vizyona ulaşma becerisidir.

Dünya tarihine imza atan, Adolf Hitler’in karizmatik bir lider değil, korkunç bir yanlış cesaretin ve aşağılık kompleksi içerisindeki kişiliğin dışa yansıyan bir askeri despot liderliğidir.

Karizmatik ve vizyoner bir kişiliğin tavırlarının yadsındığı haller de olacaktır ancak o pratik zekası ile olumsuzluktan olumluluğa çok seri şekilde geçerek bu sorunu aşar.

ANA MUHALEFET PARTİSİ CHP LİDERLİĞİNDE KARİZMATİKLİK

Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş bulunduğu bir “Cumhuriyet Partisi”dir.

Bilindiği üzere, Cumhuriyet, Türkiye gibi kelimelerin içerisinde geçtiği kullanımlar, Bakanlar Kurulu iznine tabidir.

İşte bu yasal durulmada örtüştüğü ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş bulunduğu bir “Cumhuriyet Partisi” olmasının da gerçeğinden hareket ile, CHP’sinin esas itibarıyla, “Anıtkabir Müzesi”nde yer alması gerekir.

Buradan vermek istediğimiz mesaj, CHP’ye karşı bir tez geliştirmek değildir. Bizim kişisel siyasi saygımız daima düşünsel özgürlük ve yasal saygı üzerinde kuruludur.

Aynı çizgideki bir CHP’nin parti tüzüğünün ve faaliyet sürecinin, örneğin “Halk Partisi” içerisinde olması, gerek Cumhuriyet’i kuranlara ve gerekse de Türk Bayrağının renklerini aldığı şühedaların kanlarına olan saygıyı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerinin de, siyasallaşmasının önüne geçmeyi sağlamış olacaktır.

BUGÜN ATATÜRK’ÇÜLÜK ÜZERİNDEKİ SIKINTININ KAYNAĞI

Karizmatik ve vizyoner bakılan pencereden gayet net olarak günümüzdeki “Atatürkçülük” laik-antilaik kavgasında görülebilir.

Şöyle ki; TC. Kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Türk Gençliği’ ne kalıtı olan altı ilke, aynı zamanda, Türkiye’nin kuruluş felsefesidir.

Bugün CHP’si amblemindeki altı ok ise bir siyasi tezahür olarak karşımıza çıkmaktadır.

Az okuyan, iyi araştırmayan bedavacı bir gençliğin bunu fark edebilmesi ise oldukça uzak ihtimaldir.

Toplumun bireylerinde son zamanlarda oluşan yanlış kişisel kanaat ve dış emperyalist oyunlar sonrasında, muhaliflerce, CHP’sine altı ok nedeniyle duyulan tepkinin, olumsuz yansıması Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesindeki olmazsa olmazları rahatsız etmeye yöneliktir.

KEMAL KILIÇDAROĞLU KARİZMATİK VE VİZYONER Mİ..?

Maalesef üzüntüyle söylüyorum ki; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu fevkalade mükemmel bir kişilik sahibi zevat olmuş olsa da, karizmatik ve vizyoner bir algılamayı toplum üzerinde yaratamamaktadır.

CHP’sinin eski Genel Başkanı, Sayın Deniz Baykal, toplumun bireylerinde zaman zaman yaratmış olduğu ısrarlı bıkkınlığın ötesinde, onsekiz yıldır bu koltukta kalabilmiş ise en önemli şansı, karizmatik ve vizyoner bir kişiliğe önceden ve şimdiki yetmişli yaşında bile sahip olmasıdır.

Kemal Kılıçdaroğlu tipik bir mahalle muhtarı görüntüsü ile, bugün Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra vizyoner olmaksızın, CHP Genel Başkanı olabilmiştir.

Oysa kendisinin üstün yetenek ve düşüncelerinden, deneyimlerinden parti meclisinde yararlanılıp, CHP’sinin Genel Başkanlığı’na karizmatik ve vizyoner bir silüetin getirilmesi daha uygun olabilirdi.

KARİZMATİK LİDERLER NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?

Karizmatik bir liderin ortaya çıkmasında, değişimi zorunlu kılan ya da mevcut durumu yaşanmaz kılan kriz, kaos ya da belirsizlik koşulları birincil rol oynar.

Karizmatik bir liderin ortaya çıkmasında, kitlelerin mevcut koşullardan tatminsizlik duygusunun yoğun biçimde yaşaması sonrasında, aslında mevcut olmayan bir sorunun suni olarak yaratılmış olması da önemli bir etmendir.

Karizmatik bir liderin ortaya çıkmasında, , kitlelerin kimlik ve değerlerinin liderin vizyonu ile uyumlu olması, eskimiş geleneksel yol ve yöntemler ile iş görmenin değerini yitirmiş olması, kitlede bağlılığı sağlayan bir misyonun mevcudiyeti, ve yine kitlede çok sayıda insanın yetersizlik, korku, pişmanlık, suçluluk, düşmanlık duygularını yaşıyor olması, bastırılmış duygu ve tepkileri harekete geçirecek bir halin de mevcudiyeti gibi somut olgular diğer önemli etmenlerdir.

KARİZMATİK VE VİZYONER, DOĞULUR MU - OLUNUR MU..?

Liderliğe ilişkin yanlış bir yargı da, liderliğin sonradan öğrenilebilen bir olgu olmadığı, doğuştan olduğu bu bağlamda da, herkesin lider olamayacağıdır.

Bu bir yanlış inançtır. Genetik yapıdan gelen fiziksel özellikler, hırs, karizma diye nitelendirilen özellikler bir lider yaratmaz.

Herkes liderlik davranışları gösterebilir. Liderlik belli bir statüye, konuma, makama özgü bir özellik olarak algılanmamalıdır.

LİDERLİK ÖĞRENİLEBİLİR

Liderlik karizma gizemiyle birkaç kişiye verilebilen bir olgu hiç olamaz. Çünkü, liderlik bir süreçtir. Herkes potansiyeli oranında, liderlik davranışlarını sergileyebilir.

Ancak; karizma ve vizyonerlik ile örtüşen liderlik, lider olmanın tam olarak hakkını verebilmektir.

Bu nedenle siyasi çizgisi ne denli iyi yada kötü tartışılırlıkta olursa olsun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal, karizmatik ve vizyoner bir görüntü olarak karşımızda iken,

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, DSP Lideri Sayın Masum Türker, Demokrat Parti Genel Başkanı, Sayın Hüsamettin Cindoruk ve de;

Hayırlı ve uğurlu olsun dileklerimizi sunduğumuz yeni, CHP Genel Başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu ise, asla ve asla karizmatik ve vizyoner değildirler.

Peki şansları yok mudur…?

Tabiî ki vardır…!

Yaşları 35 – 40 civarında olsaydı….!

ÖNER SAMANLI

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..