Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '13

 
Kategori
Deneme
 

Karla karışık düşünceler

Karla karışık düşünceler
 

Sen ey teslimiyet bayrağını göndere çeken güzel! Durgunluk ve dinginliğini örterken üstüme, kanlı coğrafyalar geliyor aklıma, barış yağsa diyorum, bembeyaz barış yağsa kavganın ve acının üstüne, unutulsa kızıllığı zulmün ve gözyaşının


Sen ey gökyüzünden inen beyazlık, havanın nur hali, bir sabah uyandığımızda gözlerimize sürülen saflık, nasıl bir ahenkle düşüyorsun ki kirlenen yeryüzüne, tüm fırtınalarını dindiriyorsun kalbimizin. Kiraz çiçekleri dökülen bahçeler düşlüyoruz, tüm perdelerini açıyorsun karanlığın. İçeri alsam eriyeceksin,  “kal dışarıda ve tamamla güzelliği” diyorum.

Muhteşem bir ressam fırçasıyla masum beyaza boyarken her yeri, ağaçlarda takılı kalıyor gözlerim. En çok çam ağacına yakışıyorsun ve kuru ağaç dallarındaki doyumsuz güzelliğinle ansızın gelip, lezzetini bırakıp gözbebeklerimize, çekip gidiyorsun ait olduğun coğrafyalara…

Sen ey teslimiyet bayrağını göndere çeken güzel! Durgunluk ve dinginliğini örterken üstüme, kanlı coğrafyalar geliyor aklıma, barış yağsa diyorum, bembeyaz barış yağsa kavganın ve acının üstüne, unutulsa kızıllığı zulmün ve gözyaşının.

Toplanıp çığ olmayı, sesimizi duyurmak adına çığlık olmayı öğretiyorsun, artık taşıracak dereler, nehirler bulamasan da insanlığa su, toprağa bereket oluyorsun. Ne güneşle oynamayı sevdi çocuklar ne de yağmurda ıslanmayı. En çok seninle eğlendiler. Kardan da olsa adam olmayı hatırlatıyorsun bize, tüm savaşların kartopuyla olmasını diliyoruz. Biz güneşi acılarımızda içtik lakin senin tadın mutlulukla yan yana konulduğunda güzel. Yağmuru hüzünle karşılarken, sen hasretle yolları gözlenen telli duvaklı sevgili oluyorsun.

Ne zaman bu hasrete karşılık versen, adımlar yavaşlıyor, bir iç dinginliği düşüyor üstümüze, kış uykusuna yakalansın istiyoruz hızlanan zaman, telaşlarında insan. Evlerin sıcaklığı daha bir seviliyor, merhamet dalga dalga yayılıyor yeryüzüne. Hiç düşünmediğimiz kadar evsiz insanları, sokak hayvanlarını ve kuşları düşünüyoruz. Yine de unutuluyor bir yerlerde insanlık ki yüksek binalar arasındaki bilet kulübesinde, unutularak donup ölüyor belden aşağısı olmayan bir adam…

Öyle bir zamanda geliyorsun ki daralmışken, sıkışmışken ve bunalmışken her şeyden ve herkesten , temizleyip pasları, küfleri, gri ve kasvetli havayı huzurlu bir aydınlık bırakıyorsun. Bir zamanlar yılbaşı tebriklerinde kullandığımız kartpostallar gibi masalsı bir görüntü bayram ettiriyor gözlerimize.

Gözlerimiz, güzelliğe hasret…

Güzel diye dayatılana esir. Nereye bakarsa oraya aktığımız buğulu ayna

Sen Ey Masumiyet!

Hem nimet hem de afet olabilirken nimet yanını sevdiğim beyazlık! Söylesene suyun ne halisin sen? Her bir tanesi birbirinden farklı mucize!

Düşsen karanlık yanımıza da üşüte üşüte aydınlatsan bizi

FATMA KOŞUBAŞI

 
Toplam blog
: 70
: 863
Kayıt tarihi
: 18.01.08
 
 

Eğitimci, yazar... Denizin Üvey Kızı ve Hayalbaz şiir kitaplarının şairi... Bilgisayar öğretm..