- Kategori
- İnançlar
Karma Yasası
Karma ile ilgili yazmaya başlamanın, ciddi bir sorumluluk olduğunu düşünsem de, ,yaratıcı düşünce,düşünce gücü,bilinçli düşünce terimlerinin, daha derin anlamlarının olduğunu anlatmak gerekliliğini hissettim. Bu bilginin, diğer yazılarımla örtüşen bir yanı,bir çıkarımı mutlaka olacaktır. Kısa satırlara sığmayacak kadar geniş ve bir o kadar da araştırmaya,tartışmaya açık yanları vardır.
Karma, Teozofi’de kullanılan bir terimdir. Aynı zamanda Budizm ve hinduizm'in inanç sistemi olması ile birlikte kişilere göre felsefe olarak gözükebilir Benim bakış açıma göre ise bunlar, evrensel yasalardır . Tıpkı Secret (Sır) belgeselinde veya kitabındaki anlatılan çekim yasası gibi.
Karma ,Sanskrit dilinde “yapmak, eylemek, bir fiilde bulunmak” anlamındaki “kri” sözcüğünden türetilmiştir.
Bizlerdeki atatsözü, karmayı da çarpıcı şekilde çağrıştırmaktadır.''Ne ekersen,onu biçersin'' Bu söz dünya yaşamı için geçerli bir söz varsayılsa da, Karma yasası ile de örtüşmektedir.
Tıpkı Düşünce gücünün,manyetik enerjisini anlatan, yine atalarımızdan bir söz olan,''korktuğum başıma geldi'' sözü kadar önemlidir. Aslında, ne doğuya, ne batıya çok kaymadan, kendi atasözlerimizle bir çok anlatımları,öğütleri bulabiliriz.
Günümüzde telkinle hipno-terapilerde,tekrarlar vardır Yine ''Bir şeyi kırk kere söylersen olur''bizim atasözümüzle örtüşmektedir
Konumuzdan fazla ayrılmadan,tekrar devam edelim .Karma yasası, çok basit cümle ile açıklanmasına rağmen, sanıldığı kadar basit değildir. Bu yaklaşımı anlayabilmek için,bireyin kendi yaşantısında anlam katamadığı, bir çok nedenleri bulmak için, çok iyi araştırması gereklidir.
Felsefede ise, ''nedensellik'' olarak geçer Her ne kadar, din kitapları ve din otoriteleri, böyle bir şey olmadığını kesin olarak, belirtilmişse de,öğrenmek ve araştırmak konusunda esnek olunmalıdır.
Burada kader ve getirdikleri sorgulanmaz. Ölüm bir gerçektir .Tıpkı doğum gibi. Bu bir plana bağlıdır. (Kader)
Birey ancak kendi bilinci ve yaşamındaki nedenleri araştırma yolculuğuna çıktığında,kendi kendini bilme ve olma halini sorgular .
Karma yasasını, başlangıç olarak, Bireysel karma,toplumsal karma olarak bakabiliriz .
Jung, ''insandan genel olarak söz ettiğimizde onun anatomisi,kafatasının biçimi veya derisinin rengi canlanmaz,daha ziyade onun ruhsal yaşamından,bilinç düzeyinden ve yaşam tarzından bahsederiz'' der..Jung'a göre, uygar insanın dahi,arkaik insandan (eski,ilk orjin )ruhunda izler olduğundan söz eder. Ve ilkel insanın günümüzdeki yansımalarını anlatır.
Karma yasası ise, ruhun bir yerde şekillendiği,bilincin bunu görebilmesi için gerekli olduğunu anlatır. Kozmik bilinç,dünyaya bağlıdır.İnsanın yaşadıkları( deneyimler) denge için gereklidir. Kendini bulmak üzere yola çıkan insan,karmalarının bilincinde olduğu takdirde, yaşamındaki düzeni sağlayabilecektir. Bu bilinen kaderi, fırlatıp bir kenara atmaz.
Aksine kaderinde(planında) karma vardır .Kendini bulma yolunda karmik yaşantıyı çözdüğü taktirde,kaderindeki yaşam yolunda daha net ve acısız ilerler.
Nefret,kin,intikam duyguları ile dolu insan sefalete sürüklenirken,kendini tanıma yoluna adım atamaz. Oysa iyilik,güzel düşünce,olumlu yapıcı olma hali, kişinin oluşan özgür iradesi ile birlikte ,kararlarında etkili olur . Karma bilinci, farklı bir Arkaik insan izi de olabilir .Bilincin yüksek keşfi de.
Ama ortada bir gerçek vardır . Dünya da, gene doğum vakalarına çok sık rastlanmaktadır. Bu şu anda bilim adamları tarafından, bilincin bir oyunu gibi düşünülse de,yeryüzünde yer çekimi yasası gibi,düşüncelerin de bir çekim yasası vardır. Bunu farkında olun, ya da olmayın Daima yaşarsınız. Bir diğer yasa olan ,karma yasasında, düşüncenin rolü, en önemli etkenlerden biridir. Kendi bakış açıma göre,bilincin enkarnasyonu vardır. Düşünce asla kaybolmaz ve ruh denilenin, bilincin enerjisi ve geçmişin, birikmiş kaydı olma olasılığı yüksektir .
Bunlara atalarımızdan , genetik olarak taşınan bilgileri de eklersek,yeniden doğuş olmasa da,karma denilen döngü yaşanmaktadır. Bu döngüyü,sistemin işleyişini ve Karma'da düşünce gücünü bir başka yazıma bırakıyorum
Bu arada bilimde, kanıtlanmamış birşeye yok denemez. Düşünce gücünün, qauntum fiziği ile örtüşmesini de,bildiğim kadarı ile quantum fizikçileri kabul etmiyor.Fakat, şu an sistem ne veya neye bağlı olursa olsun bu güç, yaşanıyor Ne varlığı, ne de yokluğu henüz kanıtlanmayan konulardan biri.
Karma ve benzeri spirituel yazılarımdan, kabul veya red ettiğim anlamına gelmesin. Şu an için, sadece olasılıkları anlatmaya çalışacağım. Bu olasılıkları, bulmak veya kabul edip etmemek bireylere kalmış bir şeydir.
Yalnız ; araştırmadan, sorgulamadan,red veya kabul etmek yanlışlığına da, düşmemekte yarar var sanıyorum. Karar sizin.
Sağlıcakla kalın