Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Karmakarışık kelimeler!

Karmakarışık kelimeler!
 

Gidişin bir rengi var mıdır?


Uzun zaman olmuş sana yazmayalı, senden kaçalı. Kendimi oradan oraya vurmuşum. Yok saymışım seni. Varlığın dipdiri zihnimde duruyorken daha. Kendimle konuşmuşum, konuşmuşum da hep başka şeyler söylemiş, başka şeyler yazmışım. Anlamışım çünkü anlatmak istediklerimin senin benliğindeki farklılıklarını. Bu kelimeler yokmu farklı anlamlar taşıyan. Hep karışık. Karmakarışık... Beyindeki anlamı mıdır kelimelerin karışık olmasına neden, yoksa kelimelerin kendi mi karmaşıktır ? Her kelime, her beyinde farklı bir anlam taşırmış gördüm. 

O günü hatırlıyorum. Daha dün gibi. Kaç 24 saatler geçmiş üstünden. Saatler boyu konuşmalar, yazışmalar, gülüşler, kızgınlıklar, kırgınlıkar geçmiş üstünden. O gün... Hiçbirşey yapmadan, uzaktan öylesine etrafı izliyordum. Canım acımasın istiyordum, kendi halimle kalayım, kendimle konuşayım, kimsesizken, sensizken. Sonra farkettin beni, belki daha öncedendi farkındalığın ama zaman aldı o kalabalığı yararak elini bana uzatman. Uzattın. Arkama dönüp baktım; 

Bana mı? diye sordum. 

Sadece gülümsedin. 

Çekindim. 

Sonra anlatmaya başladın, nedenlerini, sonuçlarını. 

Anlattın, anlattın, anlattın.. 

Gülümseyen yüzümle baktım sana, çekinerek tuttum elini, güven vardı teninde. 

Ben seninle konuşmaya başladım sonra. Bir vardın, bir yok oldun. Hiç bilemedim var mıydın yok muydun? Varlığın yağmur damlası kadar gerçek, yokluğun bir sis gibi belirsizdi aslında. Hep zamansızlıktı yaşadığım. Hep birşeylere yetişme çabası, hep birşeyleri anlatma gayesindeydim. 

Ah aptal ben!

Yetişemedim. Ne sana, ne beynimdeki kelimelere, ne de kalbinden akıp giden duygu seline. Lanetler yağdırdım anlaşamamazlığa. Ben ne diyor, sen ne anlıyordun. Yoruldum. Yokluğunda seni, sana anlatamadım. Üzüldüm. Bir ben vardım, bir de sen yoktun. 

Biliyorum ki, ne kadar pırıl prırıl taptaze duygular ile bakarsan bak bana, güneşin battığını anladığın anda arkanı dönüp gidiverecektin. Giderken de bir tokat atacaktın bana. 

Gittin. 

Ne tırnaklarımı çıkardım, ne de tutundum duvarlara. Düştüm, kalktım ayağa. Sonra başladım kendimi bir oradan bir oraya vurmaya. Bir bakmışım ki zaman geçmiş. 

Bana yazılar yazdıran, hep bu gitmelermiş... 

 
Toplam blog
: 91
: 1012
Kayıt tarihi
: 24.02.09
 
 

Yazmak bir tutku benim için. Yıllardır yazmayı seven biri olarak, bilgisayarın icadı ve gelişen t..