Karnede 7 zayıf!

Oğlum, yaşamının 14’ ünden 15’ inci basamağına geçmek üzere. 9’ uncu sınıf öğrencisi. 11 ders görüyor 9’ uncu sınıflar ve karneler malumunuz alındı. Tanrıya şükürler olsun ki (!) 4 iyi notu var karnesinde. Edebiyat, Biyoloji, Beden eğitimi( Okulun basket takımında olduğundan sanırım) ve Ahlak dersleri iyi. Geriye kalanlar mı? Tarih, Coğrafya, Matematik, Fizik, Kimya, İngilizce ve Müzik.. En çok içerlediğim de müzisyen bir babanın oğlu olmasına karşın müzik ile bu denli ilgisiz olması.

Karneler alındığı akşam şöyle bir konuşma geçti aramızda

Oğlum Mozart senin yaşındayken üç tane konçerto yapmış..

Dediğimde cevabı yapıştırdı

Baba, senin yaşının yarısındayken de Türk Marşını bestelemiş!

Ne diyebilirsiniz ki, böyle bir hazır cevaplık karşısında. Herif bizi “ Sen ne boksun ki, bana laf çakmaya çalışıyorsun? ” dedi oturttu popomuzun üzerine..

Şimdi ki çocuklar bi alem miii, biz mi geri kaldık çözemedim gitti. Tabi lafın altında kalır mıyım.

İyi de benim müzik derslerim hep 10’du..

Ne yapalım yani bizde de iki de bir not sistemini değiştiriyorlar. Bizim suçumuz mu? Adaptasyon da zorlanıyoruz!

Bakar mısınız velet’e… Adaptasyonda zorlanıyormuş.

-Peki diğer dersler Borancım? Yani Matematik, Fizik, Kimya, İngilizce, Tarih, Coğrafya?

- Ya Baba! Seni anlamakta zorlanıyorum. Sen değil misin ki eğitim sisteminin bi boka yaramadığını söyleyen. Bi işe yaramayan eğitim sistemi benim işime yarıyacak mı? Yaramayacak.. İşime yaramayacak bi sistemin dersleri hepsi geçer olsa ne olur, geçmez olsa ne olur? Hem sen merak etme. Ben sınıfta çakmadan ikinci sınıfa geçerim!

-Nasıl?

-Orası da benim sırrım.. Sen Haziran ayında “ aferin oğlum!” yerine beni basket turnuvaları için İzmir, Antalya ve Mersin’e gönderecek misin?

-Ya sabır, çekerek odasından çıktım..

Ne diyebilirsiniz ki? Ben bişey diyemedim. Oğlan haklı. Bu derme çatma, ordan , buradan yürütülmüş ve yarım yamalak sistemlerin bir bütün halinde bizlere, bizlerden öncekilere sunulduğu ve bugün çocuklarımıza sunulmaya devam eden berbat bir eğitim süzgecinin yarınlarımızı kurtarabilecek bir sistem olduğuna kaçınız inanıyorsunuz?

İyi bir eğitim sistemi kurulmuş olsaydı, Eğitimde fırsat eşitliği Şemdinli’den, Lalapaşa’ya yurdun her karış toprağında ki yurttaşlara tanınmış olsaydı; bugün 200 milyar dolarları aşan dış borç olur muydu? GAP, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Muğla’da arazi satışları; TÜPRAŞ, PETLAS, İSDEMİR, HAVAŞ, ERDEMİR, 16 ADET ORÜS İşletmesi, Giresun, Ordu, Tekirdağ, Rize, Sinop Limanları, Divriği ve Hekimhan Demir Madenleri, Oymapınar Barajı, Ereğli ve İskenderun Limanları, Seydişehir Eti Alüminyum Fabrikası, Antalya Limanı, Eti Bakır İşletmesi, Fransızlara satılan 5 Çimento Fabrikası ve Kırıkkale Çelik boru Fabrikası… Danıştay’ın satamazsınız suçtur ve iade edin talebine direnilip, yasaların açıkları aranır mıydı? Peki buna rağmen kaç mühendis, kaç mimar, kaç doktor, kaç subay, kaç müzisyen… Kaç YURTTAŞ biliyor ki bu durumu?

İşte o yüzden , sırf o yüzden oğlumun 7 zayıfına hiç aldırmadım.

Onu iyi bir yurttaş olarak yetiştirebilmenin çabasını taşıdıkça omuzlarım, memleketi satan mühendis olacağına, halkı için bir şeyler yapabilecek yürekli bir adam, Çocuklarına sevgi gösteren bir baba olarak ailesinin geçimini sağlayabilecek bir dar gelirli olmasına razıyım.