Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '09

 
Kategori
Tarih
 

Karşılıksız aşklar üzerine

Karşılıksız aşklar üzerine
 

Aphrodite


Aşk çok güzel bir duygudur. Hele “Aşığım” diyenleri bir başka seviyorum. Aşkın türlü türlü hali var ama en üzüldüğüm türü “karşılıksız” olanı. Karşılıksız aşkların sonu genelde hep hüzünle, kederle ve hatta ölümle bitmiştir. Günümüzde bu durumun sonuçları zaten gazetelerin üçüncü sayfa manşetlerinden hiç inmiyor. Bu yazıda mitolojide anlatılan karşılıksız aşklardan ve aşk kurbanlarından bahsedeceğim.

Hippolytos ve Aphrodite

Theseus’un oğlu olan Hippolytos güçlü, kuvvetli ve ava meraklı biriydi. Güzellik Tanrısı Afrodit’i hiç sevmediği gibi onun aşkını da reddeder. Öfke dolu Afrodit intikamını iftira ve ihtiraslar ile alacaktır. Theseus’un ikinci eşi Phaidra’nın kalbine tutkulu bir aşk düşürür. Phaidra bir gün gizlice Hippolytos’u odasına çağırır ve soyunur. Ona aşık olduğunu ve çıldırdığını söyler. Red cevabını alan Phaidra, Hippolytos’un bu durumu kocasına anlatmasından korkar. Üstünü başını paralar, kendi odasında eşyaları kırar ve kocasına Hippolytos’un tecavüze kalkıştığı iftirasını atar. ( Bu kadınlardan vallahi korkulur.) Thesus bu durumdan dolayı öz oğlunu öldüremeyip Poseidon’dan yardım ister. Bir gün deniz kenarında arabasını sürerken, Poseidon kocaman dalgalar gönderir denizden. Ürken atlar Hippolytos’un ölümüne yol açar. Ayağı ipe takılan Hippolytos kayalıklarda parçalanarak can verir. Malum son: Phaidra durumu öğrenince kendini asarak intihar eder.

Eunostos ve Okhna

Tanagralı bir savaşcı olan Eunostos’a, Kolonos’un tek kızı Okhna aşık olur. Fakat Eunostos bu aşkı reddeder. Aşkına karşılık göremeyen Okhna çıldırır ve erkek kardeşlerine -Eunostos’un kendisine tecavüze yeltendiğini ve zor kurtulduğu- yalanını söyler. Kardeşler zavallı Eunostos’a tuzak kurup feci bir şekilde öldürür. Okhna daha sonradan bu yaptığına pişman olsa da biricik aşkını kızgınlığı nedeniyle kaybetmiştir. Vicdan azabına daha fazla dayanamaz ve suçunu itiraf eder. Babaları bu durumu çok kızarken bir yandan kardeşler kaçmış, Okhna ise canına kıymıştır.

Demodike ve Phriksos

Kretheus’un karısı olan Demodike üvey oğlu Phriksos’a aşık olur. Yıllarca saklasa da içinde, dayanamaz ve bu duygusunu Phriksos’a açar. Aşkına karşılık vermeyen üvey oğluna ifitira atar ve kardeşi Athamas’ ı, Phriksos’u öldürmesi için görevlendirir. Ancak bu sefer Phriksos şanslıdır. Annesinin ona verdiği sihirli koyun ile kaçar.

Euphorion ve Zeus

Akhilles’un ile Helene’nin oğludur. O kadar güzel ve doğaüstü özelliklere sahiptir. Bembeyaz kanatlarıyla muhteşem bir görünüme sahip olan bu gence Zeus ( O kadar hatunu bırakıp) feci tutulur. Aşık olduğu Euphorion’dan aşkına karşılık göremeyince (ki görmemesi de normal) deliye döner. Zavallı Euphorion kaçmaya çalışır. Melos adasına uçarak saklanır. Ama kanatları hayatını kurtarmaya yetmez Euphorion’un. Zira Zeus bütün şimşek ve yıldırımlarını onun üzerine göndermiştir. Nympha adı verilen ada perilerinin Euphorion’un cesedini adaya gömmelerine kızan Zeus bu sefer de tüm Nymphaları kurbağaya çeviririr.

Hermaphroditos ve Salmakis

Güzellik Tanrısı Afrodit ile Hırsızlık tanrısı Hermes’in oğludur. Adı anne ve babasının adlarının birleşimdenden gelir. Hermaphroditos ( Hermafrodit) Frigya bölgesindeki İda ormanlık alanında Nympha adı verilen periler tarafından büyütülür. Muhteşem güzellikte bir gençtir. Herkes kendisinden etkileniyordu ama dünyayı dolaşma sevdasını içinden atamıyordu. 15 yaşına gelince Asya yolculuğuna çıkar. Karia bölgesinde çok güzel bir gölün kenarında konaklar. Salmakis adlı bir Nympha ona aşık olur. Hermafrodit perinin aşkına karşılık vermez. Peri kaderine razı gibi gözüküp sinsi planlar yapar. Bir gün göle serinlemeye giren Hermafrodit’ i takip eden peri aniden üzerine atlar. Bir yandan Tanrılara yalvararak “Asla vücutlarımız ayrılmasın” diye dualar eder. Perinin dualarını kabul eden Tanrılar iki bedeni birleştirir. Buna karşılık çaresiz kalan Hermafrodit de dilekte bulunur. Salmakis’in gölünde yıkanan her erkeğin, “erkekliğini kaybetmesini” ister. Tanrılar bunu da kabul eder. (Ben bu saatten sonra bir daha göle girmem!) Tıp biliminde “çift cinsiyetli” anlamına gelen “Hermafroditizm”, adını bu mitolojik hikayeden almıştır.

Devam edecek…

Kaynaklar:
1- Mitoloji Sözlüğü: Pierre Grimal-Sosyal Yayınlar 1997
2- Yunan ve Roma Mitolojisi: c. Estin, H. Laporte- Tübitak 2003
3- A Handbook of greek Mythology: H.J. Rose- University Paperbacks
2- http://tr.wikipedia.org/wiki/Ana_Sayfa
4- http://www.greekmythology.com/
5- http://www.ayhandemiral.com/?p=2071

 
Toplam blog
: 106
: 4561
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Ayhan Demiral ..