Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Karşımızdakini kırdığımızın farkında mıyız?

Karşımızdakini kırdığımızın farkında mıyız?
 

Bazen hayatın akışı içinde karşımızdaki insanları kırarız ve bunun farkına bile varmayız. Aynı şekilde karşımızdaki insanlar bizi kırar ve farketmezler. Kırgınlıklarımızı dile getirmedikçe de bu aynen sürer gider. Çünkü karşımızdaki nelere kırıldığımızı bilmez. Davranışlarına devam eder. İçimizdeki kırgınlıklar devam eder gider. Zamanla o kırgınlıklar büyür, içimizde düzelmeyecek yaralara dönüşür.

Hayatımız boyunca o kadar çok kırgınlıklar yaşarız ki... Genellikle de sevdiğimiz insanların bizi kırması içimizde yaralar açar. Daha önce okuduğum bir söz çok hoşuma gitmişti. " İnsana en dokunan şey Sevdiğinden kötülük, sevmediğinden iyilik görmesidir. " Ne kadar doğru bir söz değil mi? Değer verdiğimiz insanlar bizi kırdığı zaman içimiz acır. Kendi kendimize bunu hakedecek ne yaptım diye sorar dururuz. Aslında belkide o insan bizi kırdığının farkında değildir. Bunu o insana anlatmadıkça nedenini bulamayız.

Gündelik yaşam içinde bizleri neler kırıyor? Karşımızdaki insandan neler bekliyoruz? Hangi davranışları içimizde yaralara neden oluyor? Bunları neden konuşamıyoruz? Kırılsakta o insanı kırmamak adına neden içimize atıyoruz? Duygularımızı neden saklıyoruz? Bunları hiç düşündünüz mü?

Bazen sevdiğimiz insanın yaptığı bir hareket bizi derinden yaralar. Konuşmadıkça o yapılan hareketin nedenlerini kafamızda düşünür ve belkide olmadık senaryolar üretiriz. Beni sevmiyor, değer vermiyor diye. Sevse bunu yapmazdı diye kahroluruz. Hatta düşüncelerimiz öyle bir hal alır ki o insanla kopma noktasına geliriz. Konuşabilsek sonuç çok farklı olacaktır. Ama bunu yapmayıp kendi ürettiğimiz fikirlere inanırız.

Karşımızdaki insanı tam tanımazsak, onun duygularını, düşüncelerini bilmezsek onu kırmak o kadar kolay olur ki... Duygularını incitiriz. Kırılan bir kalbi tamir etmek çok zordur. Muhakkak izi kalır. Mümkün olduğunca sevdiklerimizi kırmaktan kaçalım. Seviyorsak, değer veriyorsak onu incitmeyelim. Davranışlarımızın onu nasıl incittiğini anlamaya çalışalım. Çünkü bu dünyada tek yaşamıyoruz. Sevdiklerimizi yanımızda istiyorsak ona göre hareket etmeliyiz. Sadece kendimizi iyi hissetmek uğruna yaptıklarımız bazen değer verdiklerimizi derinden yaralar. Siz o an huzurlu olabilirisiniz. Yaptığınızın doğruluğuna inanabilirsiniz. Ya sonrasını hiç düşündünüz mü? Kendi doğrunuz uğruna kaç kişiyi kırdınız, üzdünüz, yaraladınız? Peki bunun farkındamısınız? Ya da farkına vardığınızda nasıl tamir edeceksiniz? İlişkiniz eskisi gibi olacak mı? Bir düşünün...

İnsanları kırarken çoğu zaman kendimizi haklı görürüz. Kırgınlıklar dile gelse bile haklılığımızı savunuruz. Bir insanı kırmanın haklı bir yanı yoktur. Hele ki bu sevdiğiniz kişiyse. Onun yerine kendinizi koyun aynı davranışlar size yapılsa hoşunuza gider mi? Sizi kırdığında nasıl bir tepki verirdiniz? Sevdiğiniz kadar sakin ve olumlu olurmuydunuz?

Hayatımızdaki kırgınlıkları aza indirmek için kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız sizde öyle davranın. Herşey karşılıklıdır. Kırılmak istemiyorsanız kırmayın.

 
Toplam blog
: 60
: 2933
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Memur olduğum için Türkiyenin çeşitli illerini gezmekteyim. Yaşamı seven, hayatını daima daha iyi ya..