KARŞITLIK OYUNU

Biz ilginç bir topluluğuz. Sağ derken sol deriz, solda diretirken sağda dururuz, sağda diretirken solda olduğumuzdan haberimiz yoktur. Herkes bildiğine öyle bir iman etmiştir ki fikrinde olan adam doğru söylüyor, fikrine zıt bir şeyler söyleyen küfür ediyor gibi gelir. Hiçbir şey aslında yerli yerinde değildir aslında ama neden?

Her şeyin aslından farklı olması durumu bugüne mahsus bir durum değildir. Bizim insanımız GALATASARAY-FENERBAHÇE taraftarıdır. Zıt olmak zorundadır. Bu milleti en kolay futbol takımları üzerinden tanımlamak gerekir. Karşıtlık üzerine kurulan düzen bir tahterevalli gibi kusursuz işlediğinden bizde bir taraf bir adım ileri giderken, diğer taraf onu dengelemek için bir adım geri gitmek zorundadır. Bir bütünün parçası olmak değil, yarım olarak kalmaya yemin etmiş ant içmiş bir toplumun farklı farklı üyeleri olarak her devirde karşıtlık iş yapar bir argümandır. Herkese her şeye karşı son derece kullanışlıdır. Karşıt takımların yöneticileri kardeştir ama bu takım taraftarlarını zerrece etkilemez. Karşıt takımın başkanları karı-koca olsalar bile taraftarlar bu karşıtlık oyununa o kadar kendilerini kaptırmışlardır ki karşıtlığın bir oyun olduğunu anlamak istemez, olması gerektiğinden fazla anlamsıza anlam yükleme konusunda eşsizdirler.

Karşıtlık bir oyundur. Oyunu oynayanlar değil, oynatanlar kazanır. Esas olan oyunu kurmaktır. Kazanan baştan belli kaybeden baştan bellidir. Kazananlar ve kaybedenler gerçek kardeştir. Bunun böyle olduğunun sadece kazananlar farkındadır.