Karşıyaka'da gürültü kirliliği had safhada

İzmir'in eskiden güzel semti olan Karşıyaka ismini o dönemin yerleşim yeri İzmir'in karşısında olmasından dolayı almıştır. 19. yy. sonlarında ve 20. yy ın başlarında şehir merkezinden Karşıyaka'ya bir anlamda yazlık olarak kullanılan evler yapılmış özellikle levantenlerin yaşadığı ve güzelleştirdiği bir yerleşim yeri olmuştur.

Yaklaşık yüz yıl önceki yaşamı ve sosyal huzuru şu anda Karşıyakalıların özlediği maalesef açık bir gerçektir.

Son 30 yıldan bu güne kadar oldukça fazla nüfus alan Karşıyaka artık gürültü kirliliğinden dolayı çekilmez ve yaşanmaz bir durumda. Artan nüfusun kent yaşamına olumsuz etkileri, trafik sorunları ve çevre kirliliği ile birlikte bütünleşen sosyal yaşam gürültü kirliliğini artık çekilmez bir boyuta taşımıştır. Bu olumsuz duruma gelinmesinde Trafik ve Belediye yönetimindeki görevlilerin çok büyük bir payı vardır.

Belediye yönetiminin son yıllarda sosyal alanda yaptığı ve hayata geçirdiği tesislerin ve hizmetlerin önemi ve sosyal yaşamdaki kullanılabilirliliği gürültü kirliliğini önleyemediği, tam aksine tedbir ve uygulama yapmadığı için davetiye çıkardığı için azalmıştır.

Günün hemen her saatinde araçların ara sokaklardaki aşırı hızları gereksiz klaksiyon çalmaları bir yana araçlardan dışarıya müzik seslerine dur diyecek ne trafik görevlileri ne de Belediye görevlileri vardır. Buna bir de motorların artan gürültüsünü eklediğinizde günün abartısız her saatinde sadece trafikten kaynaklanan motor klaksiyon ve müzik sesleri gürültü kirliğininin   esasını oluşturmaktadır. Üstelik bu  araçların İlçe Trafik ve Emniye müdürlüğüne en yakın konumdaki yerlerde bunu yapmaları hiç bir önlem ve caydırıcı işlemin yapılmadığına örnektir. Önlem, ceza ve caydırıcılık olmadığından son yıllarda  sürücülerin keyfi müzik korna ve motor sesleri giderek artmıştır. Arabalardaki müzk seslerini abartısız apartmanların içindeki her daireden dinlemek mümkün iken hemen her gün deviye gezen trafik ekibinin bu durumu görmemesi duymaması imkansız bir durumdur.

Sadece trafikte olan gürültü kirliliği olsa bir nebze katlanılabilinir. Ancak aşırı gürültünün bununla kalmadığını belirtmek isterim.

Belediye ekiplerine yıllarca telefon ve mail ile bildirmemize rağmen zabıtanın asla bir işlem yapmadığı seyyar satıcılar ve hatta sabit manavlar bile artık bağırarak ana caddelerde satış yapmaktadır. At arabası ile gezen ve her sokakta bağırarak limon, barbunya satan seyyar satıcı, yaprakçı geldi diye avaz avaz bağıran satıcı, hurdacıııı.. Hurdacı diye her 5 - 10 dk da bir geçen hurda toplayıcı ardından gevrekçi.... Bitmedi.. Mevsimine göre mısırcı ve börekçi...... yine bitmedi.. Nerde nasıl pişirildiği belli olmayan denetlenmeyen vergisi fişi olmayan pilavcı.. yine aynı şekilde bağırarak sokak sokak dolaşan balıkçı...

Bu satıcıları özellikle Nergiz semtinde 1777 ve 1775 sokakların tamamında gün boyu duymak görmek mümkün. Bu satıcıların zaten dar olan caddede ayrıca trafik sıkışıklığına ve yoğunluğuna sebeb olduklarını bu durumdan da ayrıca bir kargaşa ve gürültü çıktığını belirtmek gerekiyor. Özellikle okul servislerinin gidiş ve geliş saatlerinde bu gürültü daha da artmakta. Hiç bir denetleme ve ceza uygulaması olmaması nedeniyle sürücüler rahatlıkla ters yön ihali yapmakta veya araçlarını gelişi güzel park ederek trafik yoğunluğuna ve aşırı gürültüye zemin hazırlamaktadır. Sadece seyyar manavların değil sabit manavlarında bağırarak satış yapması nedeniyle evini satan veya başka semte taşınan aileler var. Çünkü Belediye nezdinde yaptıkları uyarılar dikkate alınmadığı gibi yıllarca hiç bir çözüm de üretilmiş durumda değil. Bu durumdan güç alan seyyar satıcılar dahada artan bir şekilde çoğalmakta ve Karşıyaka'da yoğun bir sokak gürültüsü oluşturmaktadır.

Karşıyaka Belediyesi insana saygı ve hizmet anlayışı içerisinde yaptığı onlarca tesisin yine insanlar tarafından kullanılacağını biliyor olmalı. Oysa Karşıyakalıların ve Karşıyaka'da oturanların zamanını vaktini geçirebileceği cafeler ve sosyal tesisler gerek trafik gerekse seyyar satıcıların gürültüsü nedeniyle yaşayanlara bir huzur vermiyor. Sahilde deniz kenarında  açık havada buldukları huzurun bedelini evlerine dönünce fazlasıyla ödüyorlar.

Trafik te araçların ve motorların aşırı hız ve gürültüsü ile araçtan dışarı sızan müzik seslerinin   trafik ekiplerince, sokaklardaki hurdacı, simitçi, pilavcı, mısırcı, yaprakçı, domatesçi, balıkçı ve diğer seyyar satıcıların ise belediye görevlilerince ve gerekirse vergi dairesi ekiplerince önlem alınarak bir düzene sokulması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde bu önlemler alınmaz ise Karşıyaka kesinlikle yaşanacak çok az yeri olan insanların huzurlu olmadığı bir eskiyi özleyen ve arayan bir Kent olacak. Belediye görevlilerinin var olan yasaları bir an önce uygulaması ve görevlilerin de suistimallerini önlemesi ve denetlemenin yapılması gerekiyor.

Belediyecilik anlayışı sadece beton bina yapmak, park, bahçe,tesis yapmak ve yolları kaldırım taşları ile döşemek değil vatandaşını bilinçlendirmek ve kentinde sosyal huzuru da sağlamak ve gürültü kirliliği ile çevre kirliliğini de azaltmak varsa önündeki engelleri ortadan kaldırmak olmalıdır. Yapılan mevcut park ve bahçelerin sosyal tesislerin halk için yapıldığının bir göstergesi de halkın huzurlu bir şekilde dinlenmesini ve eğlenmesinin önündeki engelleri kaldırmakta olacaktır..

Karşıyaka'da yaşamanın bir ayrıcalığı olduğunu bununda huzurlu ve mutlu bir yaşam ile olabileceğini  görevlilerin de bilmesi ve uygulaması gerekmektedir.