Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kart Talebeler

Kart Talebeler
 

Kart talebeler sınava girmeden önce biraradalar.


Blog yazılarıma neden ara verdiğimi,İstanbul ve yakın çevresindeki “MB toplantılarına”neden katılmadığımı soruyor arkadaşlar.Liseden mezun olduktan tam 20 yıl sonra tekrar öğrenci oldum efendim.Nisan ve Mayıs aylarını vizeler,ödevler ve finallerle geçirdim.Çok yoğun ve gergin geçen iki aydı.Aynı zamanda çalışmak ve aile düzenini bozmamaya uğraşmak da cabası.İnsan 20 yıl sonra yüksekokul öğrencisi olunca bazı ödünler vermek zorunda kalıyor.Bende MB yazılarıma birazcık mola vermek zorunda kaldım o kadar.

Öğrencilik hikayeme gelince;sınavsız geçiş hakkımı kullanarak Sakarya Üniversitesi Adapazarı MYO(Adamyo)Mekatronik bölümüne girdim.Şirketten benim gibi üç arkadaşım daha var;Murat Avcılar,Mustafa İnanır ve Kasım Çevik.Biz kendimize “kart talebeler” diyoruz.Dördümüzün yaşının toplamı 100’den fazla.Hâl böyle olunca bizim talebelik de “kartlık” derecesine giriyor.

Başta biraz zorlansakda birinci yılımızı hepimiz çok iyi bitirdik.Benim ilk dönem sadece bir tane FF yani zayıf dersim var.İlk dönemi 2.10,ikinci dönemi 2.52 ortalama ile bitirdim.Ayıptır söylemesi İnkîlap tarihi dersinden AA bile aldım(acaba bu dersten AA alanları da darbeci,ergenekoncu olarak görürler mi?).

Uzaktan öğrenim aldığımız için okulun bulunduğu Sakarya Üniversitesi Esentepe kampüsüne sadece finaller için gidiyoruz.Biz “kart talebeler” bu yaşta bir diploma sahibi olmak ve yüksek okul bitirmenin telaşı içindeyken bazı “tazeler” hiç oralı değiller neredeyse.Kapıların açılmasını ben heyecanla beklerken gözünü ovuşturarak gelen bir genç kardeşim “<ı>bugün sınav varmış,beni falanca aramasa <ı>yataktan kalkamayacaktım”diyor daha önce tanıştığı bir arkadaşına.”<ı>Sen uyumaya <ı>devam et, taze kardeşim”dedim içimden.Bir diğeri “<ı>abi,ben ödev mödev yapmıyorum,uğraşamam bu saatten sonra ödev falan”diyor.Yahu biz 20 yıl sonra ödev yapacağız diye alnımızın derisini çatlatıyoruz,gencecik insanlarda bir miskinlik,bir adamsendecilik, kulaklarıma inanamadım.

Sınavlarda kurallar gereği ilk yarım saatten önce dışarı çıkış yasak.O yarım saat dolmakta sınıfta bir hareketlenme oluyor.En az üç dersten sınava girilse 25 sorudan 75 soru yapar.Mümkün değil bütün soruların bir süzgeçten geçirilip cevaplanması.O zaman geriye ne kalıyor?Sadece ve sadece kendisi ile ailesini de kandırdığını zanneden zavallı bir gençler topluluğu.Sınava giderke arkadan dua eden annesine,babasına acaba neler söylüyordur bu kardeşlerimiz.Jet hızı ile sınavdan çıktıktan sonra nereye gitmişlerdir acaba?

Bir ÖSS sınavını daha geride bıraktık.Onbinlerce öğrencinin geleceği bir-iki saatlik sınava göre belirlenecek.Yarın, öbür gün bu kardeşlerimin birçoğuda yukarıda bahsettiğim vurdumduymazlık sarmalına kapılacaklar.Umarım sonradan pişmanlık duyacakları birşey yapmazlar.

Sakarya Üniversitesi Esentepe kampüsü modern derslikleri ,sosyal tesisleri ile ilk andan itibaren “kart talebelerden” tam not aldı.Teknolojik altyapısının güçlü olması ve uzaktan eğitimde aldıkları mesafe, organizasyondaki kusursuzluk bizleri oldukça etkiledi.Kısaca okul yönetimi bir öğrencinin dönemi kayıpsız atlatması için herşeyi yapmış,geri kalanı öğrenciye bırakmış.Hani hep deriz ya”şimdik aklım olacaktı”diye.Kart aklımla taze bedenlerde olsam o Sakarya Üniversitesi beni tutamazdı herhalde.Gerçi hızına yetişemedikleri öğrencilerin sayısı da bir hayli fazla. Örneğin TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisi tarafından düzenlenen, Formula G yarışlarında Sakarya Üniversitesi SAGUAR X6 aracı 3. olarak büyük bir başarıya imza attı. "Formula- G” Güneş enerjisiyle çalışan araçların yer aldığı bir yarışma.

İnsan zıt kutupları birarada yaşayınca sendeliyor.Belki bizimkisi de biraz sersemleme,sendeleme sayılabilir.Aslında gençlerimize üzülüyorum.En kıymetli varlıklarını,zamanlarını boşa harcıyorlar.Küresel ısınma,kuraklık hikâye.En büyük felaket bence boşa harcadığımız aylar,yıllar.Boşa harcanan zamanı katma değere dönüştürebilsek ne küresel ısınma kalır,açlık,ne sefalet.Siyasi iktidarların eğitilmiş,sorgulayan,araştıran insanlar yerine neden evcilleştirilmiş,teslimiyetçi bir toplumu tercih ettiğini bir kez daha anladım.

Yarına karşı umudumun kırıldığını zannetmeyin.Bugün Mars’a 6 ayda ulaşan roketleri yarın uzay dolmuşları takip edecek,biliyorum.Kıtlık,yokluk,yoksulluk edebiyatına da inanmıyorum.Dünyadaki bütün kaynaklar bolca ve yeterli var,biz sadece israf ediyoruz,tıpkı boşa harcadığımız zamanımız gibi.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Blognot1:Tüm babaların,baba adaylarının,benim gibi babasını kaybetmişlerin babalar gününü tekrar kutlarım.

Blognot2:Milli takımımıza bize yaşattıkları heyecan ve gurur için teşekkürlerimi sunarım.

Blognot3: Tüm cep telefonu operatörlerinden 3919 YANGIN yazarak Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçağı alım kampanyasına 6 YTL katkıda bulunalım.6 YTL ormanlarımız için umut olsun.Ayrıntılı bilgi için :

http://www.thk.org.tr/2005/anasayfa.htm

Blognot4:Seveceğin bir iş seçersen,yaşamında birgün bile çalışmış olmazsın.(KONFİÇYÜS)

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..