Kartal sorunları çözer mi?

Kartal sorunları çözer mi?

Beşiktaş’ta işler yolunda gitmiyor, Ankaragücü biraz daha yetenekli oyunculardan kurulu bir takım olsa idi maç farklı kaybedilebilirdi. Nitekim Ankaraspor, Sivasspor ve Fenerbahçe takımlarının oyuncu kaliteleri Ankaragücü’ ne göre daha üst seviyedeydi ve bu maçlarda puanlar kaybedildi, sadece Kayserispor , Bursaspor ve Trabzonspor kupa maçlarında savunma S.O.S vermedi, kaybedilen Kayseri maçı dahil takım savunması başarı ile yapıldı ancak ilginç olan Kayseri maçı kaybedildi, Bursa maçı berabere bitti, Trabzon maçı ise son dakika golü ve çok kötü bir futbol ile kazanıldı.

Tüm bu maçların özeti şu; Beşiktaş hem savunma hem hücum futbolunu aynı anda, birlikte oynayamıyor, çünkü ;

- İstikrarlı ve uzun vadeli programlar sürekli değişen teknik heyetler sebebiyle uygulanamıyor ya da yarım kalıyor!

(Altyapıdan oyuncu gelse bile A takımında tutunamıyor, Batuhan hala PAF takımı ile maça çıkıyor, Sergen 16 yaşında TSYD kupasında Sami-Yen’de Galatasaray’ı 4-1 yendiğimiz maçta hat-trick yapmıştı. Stad projesi belirsiz. BJK-Store mağazaları felaket yönetiliyor vb...)

- Takımın Guinti’den beri yani 2003’den beri ön libero problemi devam ediyor, hücum ile savunma arasında köprü görevi görecek kaliteli transfer yapılmıyor!

(Cisse Anadolu takımlarımızda bile direkt oynayamaz, bu adam alınacağına Kayseri’den Saidou yarı fiyatına alınabilirdi, Uğur İnceman benim kesin tercihim olurdu vb...)

- Sergen ve Tümer’den sonra oyun kurucu problemi doldurulamadı, takım baskı yediğinde ön tarafa çıkamıyor, baskı kurduğunda final paslarını atacak oyunucusu bir tane, o da gününde olacak?

(Delgado geldiğinden beri bunu birkaç maçta yapabildi, Ricardinho gibi bir futbol dehası Ertuğrul’un acemilikleri ve idari otoritesinin zayıflığı sebebiyle kaybedildi, bugün olsa Denizli’nin en büyük silahı olurdu vb...)

- Defans kurgusu; hem yeni gelen yabancı oyuncuların uyumu hem de sürekli değişen defans oyuncuları yüzünden birlikte oynama alışkanlığının olmaması sebebiyle zayıf!

( Zapo hücuma çok iyi çıkıyor, rakibi bozuyor, ancak inanılmaz kademe hataları yapıyor, oyun konsantrasyonu iniş çıkışlar gösteriyor, Sivok bir ön libero bir sarkık libero yerini bilmeden oynuyor, üstelik takımda ilk yılı, İbrahim Toraman asla Beşiktaş’ın oyuncusu falan değil, kısa, havadan zayıf, ağır, kademe yapmayı bilmiyor, markajındaki adamı kaçırıyor, yıllar geçtikçe de ben kötüye gittiğini görüyorum, Gökhan Zan neden hala bizim takımda onu anlamış değilim vb...)

Yukarıdaki problemleri Mustafa Denizli’nin bugünden çözmesi çok zor, takımın acil transfere ihtiyacı var, takımın yıldızlar topluluğu olduğu görüşüne kesinlikle katılmıyorum.

ANCAK! Beşiktaş bu takımdan daha kötü takımlarla da şampiyon olmuştur, burda önemli olan Denizli’nin oyun felsefesinin takımda hem mental hem de pratikte kabul görmesi gerektiğidir, tercih edilmesi gereken kesinlikle hücum futbolu felsefesinde ısrarcı olmak ve takıma özgüven aşılamaktır, ben Mustafa Denizli’nin bu takımı bile şampiyon yapabilecek yetkinliğe sahip olduğunu düşünüyorum, ama işi biraz da şansa bakar...