Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '09

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Kaş, Kaya ve Kral mezarları.

Kaş, Kaya ve Kral mezarları.
 

Kaş’a girerken ilk dikkatimi çeken dağlara oyulmuş mezarlar oldu. Sarp kayalara kurulmuş yerleşimin hemen üzerinde kalan mezarlar tüm yöreye hâkim bir konumda.

Merkezde indiğim andan itibaren hedefim mezarları yakından görmek oldu. Yön bulma sistemi ile yukarılara tırmanmaya başladık arkadaşımla. Oldukça dik yollarda yürümek ayrı bir güzellik. Çeşitli renklerdeki begonviller, yediveren limon ve portakal ağaçların arasında yorucu ama zevkli bir tırmanışa geçtik.

En kötüsü de bu geziye hazırlıksız çıkmış olmamdı. Ayağımda tırmanışa uygun olmayan terlikler ile. Ama mezarları mutlaka görmek istiyordum. Terlikler beni tırmanıştan caydıramadı. Bende olabildiğince dikkatli davranmaya çalıştım riske girmemeye çalışarak.

Mezarlara giden yolu bulmak zor oldu çünkü hiç bir tabela konmamış. Girdiğim birkaç merdivenli yol ise evlerin bahçesine çıktı. Artık ümidimi kesmiş inişe geçtiğimde tüm ihtişamı ile karşıma çıktı mezarlar. Yüksek merdivenlerin sonunda adeta ben buradayım diyordu.

Burada size kısaca tarihinden bahsetmek istiyorum bu yörenin;

Kaş arazi kesiminin batısında ve denize bakan bir tepede kurulmuştur. Lykia medeniyetinin en önemli bölgesidir. Arkeolojik çalışmalar M.Ö 6 bin yıl öncesinden beri yerleşim olduğu gösteriyor. Kentin en eski adı Habesos olduğu biliniyor. Kaş’ın doğu ve batısında yer alan dağlarda pek çok kaya mezarı bulunmaktadır. Lykia yazılarını taşıyan kaya mezarları “İonik” tarzda yapılmıştır.

Bu bilgilerden sonra yolumuza devam edelim. Belediye ilk girişi bölgeye uygun taş merdivenler ile belirli yere kadar onarmış. Oldukça rahat çıkabiliyorsunuz. Daha sonrasında ise doğal taş merdivenlerle yolunuza devam ediyorsunuz. Üç katlı bir mezar sizi karşılıyor. İçinde bir set var, tavan belli bir yere kadar siyah katran gibi bir madde ile sıvanmış. Maalesef halkımız burasını da kirletmiş çöpleri ile. Bundan sonra tırmandığım mezar daha ulaşılmaz sarp kayalar ile çevrilmiş. Düz bir yamaca oyulmuş bir mezar tüm ihtişamı ile kente ve denize bakıyor. Buradan güzel resimler alarak şehir merkezine iniyoruz.

Halk arasında Kral mezarı olarak bilinen, Uzun çarşıdaki Likya yazıtlı Anıt mezar M.Ö 4yy.dan günümüze ulaşan en güzel ve görkemli lahitlerdendir. Buradaki görüntü muhteşemdi. Mezar çatı bölümünde aslan kafa figürleri ile hala yerinde duruyor. Bu Kral mezarı şehir ile iç içe olduğundan herkes tarafından rahatlıkla ziyaret edilebiliyor. Onun kadar yaşlı bir çınar, dalları ile adeta onu koruyor. İkisi de bizlere örnek olurcasına güzel bir dayanışma sergiliyor. Ağaç yere tutunan kökleri ile adeta gelinde otun diye koltuk şeklini almış. Mezarın tabanı da gelin bir soluklanın diye sizleri çağırıyor.

Tarih yaşam bulmuş kent ile iç içe. Sizlerin gelip ziyaret etmenizi bekliyor. Güzelliklere ulaşmak kolay olmuyor. Zahmete değer bir tarih karşılıyor sizi çünkü.

Oralara kadar gidip de görmeden geldi iseniz yazık etmişsiniz derim. Yok, gitmediyseniz gittiğinizde mutlaka görün derim. Kaşı ve Akdeniz’i en güzel göreceğiniz yerin burası olduğunu açık yüreklilikle söyleyebilirim size.

 
Toplam blog
: 96
: 2224
Kayıt tarihi
: 13.06.06
 
 

Hayata güleryüzle bakmaktır felsefem ama polyannacı değil. 1961 Sivas doğumluyum, evliyim 2 kızım..