Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '14

 
Kategori
Kitap
 

Kaşgar ve ötesi

Kaşgar ve Ötesi, Muzaffer Maden’in gezi notlarını,anılarını ve düşüncelerini içeren Kültür Bakanlığınca 2001’de yayınlanmış 160 sayfalık kaynak niteliğinde bir yapıt. Kitabın ilk baskısı,1994’te Eren Yayınlarınca yapılmış. Kitap,Kaşgar’a Doğru, Anılar Yumağı, Çin Üzerine Bazı Notlar, Uygur Türkçesi, Türk Dünyası Ortak Alfabesi, Yararlanılan Kaynaklar, Dizin, Haritalardan oluşuyor. Ana bölüm olan Kaşgar’a Doğru da şu alt başlıklara ayrılmış: Pekin, Çin Seddi, Dunhuang, Taklamakan Çölü, Turfan Yolunda, Turfan, İpek Yolu Denilen, Bezeklik, Astana, Karakoçu, Urimçi, Kaşgar, Kaşgarlı’nın Türbesine Doğru ve Türbe, Karagöl, Apak Hoca Türbesi, İper Han, Kaşgar Hoşça Kal, Son Gece, Dönüş.

Kitabın ön yüzünde Kaşgarlı Mahmut’un Türbesi arkasında Pamir Dağlarının yer aldığı görüntü yazarın çektiği fotoğraf. Arka yüzünde yazarın özgeçmişine yer verilmiş. Yazar,1929’da Dinar’ın İncesu Köyü’nde doğmuş. İlkokulu köyünde, liseyi Afyon’da okumuş; 1953’de İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Okulu’nu bitirerek diş doktoru olmuş. Aynı zamanda o bir gezgin, daha doğrusu günümüzün Evliya Çelebi’si,Marko Polo’su, hatta Mecellen’ı dünyada hemen hemen gezmediği yer kalmamış. Muzaffer Maden’de bu gezi tutkusu, babasından geçmiş. Babası,20 yılını yurt dışında geçirmiş.

Maden, bugüne dek Türkiye’nin komşu ülkelerini, Avrupa’nın kuzey ucundan güney ucuna kadar hemen hemen tamamını, Amerika Birleşik Devletleri’nin Hawaii’ye kadar büyük kısmını ( 4 kez),Bahama, Jamaika Adalarını, Kuzey Afrika, Kenya, bütün Güney Afrika’yı, Pakistan’ı, Hindistan’ı, Myanmar’ı, Tayland’ı, Kamboçya’nın belli başlı yerlerini gezip görmüş.

1988’de Moskova’nın doğusundaki yabancılara yeni izin verilen Novosibirisk, İrkutsk, Baykal Gölü, Almatı, Taşkent, Semerkant, Buhara gibi Orta Asya’nın, Batı Türkistan’ın önemli yerlerini;1990’da Kuzey Çin ve ünlü İpek Yolu’yla Doğu Türkistan’ın (Doğu Türkeli, Xinjiang, Uygur Özerk Bölgesi) yabancıların gezip görmesine yeni izin verilen yerlerini gezip gördü. Son olarak Moğolistan’ı da gezdi.

Maden, 1988’den sonraki gezilerinde, Türklerin kökenlerine inmeye çalıştı. Oralarda kendi kimliğine ilişkin izler aradı; belli oranda da buldu sanırım. On kişilik bir Alman gezi grubunda tek Türk’tü. Gezi süresince karşılaştığı Doğu Türkeli insanlarına Türk olduğunu söyledi, onlarla dostluk kurdu. Şöyle diyor:Bu gezim, şimdiye kadar yaptığım gezilerin en anlamlısıydı. Ufkumu açtı. Bütün içtenliğimle hissettiğim; en pahalı, en tehlikeli, en korkulu, en talihli, en öğretici olan büyük serüvendi.Yazarın bu geziyi tehlikeli ve korkulu görmesinin nedenleri var. O yıllarda, Moskova’nın doğusundaki yerlere yeni izin veriliyor. Nitekim yazara Kaşgarlı Mahmut’un türbesinin fotoğrafını çekmeye izin verilmemiş.

O dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talaysunu yazısında şöyle diyor:

Elinizdeki” Kaşgar ve Ötesi”nde,Orta Asya’ya yapılan bir gezide ,uzun yıllar Avrupa’da yaşamış,dünyanın birçok yerini gezmiş bir Türk hekimi ve aydınının bakışıyla, kapalı bir kültür yumağının renkli anlatımında ,Orta Asya’nın olduğu kadar Anadolu’nun figüratif görüntülerini bulmaktayız

IX Sayfada,Turfanlıbir şairin bölge insanının yaşam felsefesini yansıtan dört dizelik bir şiir

Güneş, batı dağlarının arkasından batar,

Sarı Nehir, doğudaki denize akar,

Ömrü yüz yıl bile olmayan insan,

Bin yıllık işlerle uğraşmaya kalkar.

Maden, Kaşgar’a Doğru” bölümünde; Çinve Doğu Türkistan’ı, genel hatlarıyla tanıtıyor.800 km. uzunluğundaki Kansu Koridoruüzerinde uçarken gördüklerini yalın bir dille aktarıyor: Altımızda, küme küme yeşillikler, sıra sıra koyu renkli tepeler, sonra bozkır, uçsuz bucaksız düzlük, kum tepeleri. Canlı, yeşil hiçbir şey yok. Yerle gök birleşmiş gibi. Ufuk nerede belli değil. Arada bir uzaklarda deniz izlenimi veren parlamalar görülüyor. Serap bu olsa gerek. Şu sağ tarafım İç Moğolistan’ın batısındaki ünlü Gabi Çölü.Sol tarafımda Taklamakan Çölü.Çok uzaklarda başları karlı Kunlun (Kaş)ve Altın Dağları.(s.11)

Maden, Kaşgar’daki insanların yaşantısıyla Anadolu’daki insanların yaşantıları arasında benzerlikler bulur:Kaşgarlı bir aileyiziyarete gittik. Aile reisi, Obul (Ebu’i) 65 yaşında ressammış. Evi kendisi yapıp boyamış… Ayakkabılarımızı eşik dışında çıkarıp güzel, temiz bir odaya girdik. Her taraf halı döşeli. Duvar ve tavanlar da çok güzel motiflerle boyanmıştı. Anadolu’daki bir köy zenginin evi gibiydi. Yer sofrası önceden hazırlanmıştı. Hepimiz yere oturduk.

Maden, gezisini belgelendirmek amacıyla video çekimi yapmak ister; ancak birkaç yerde çekimi görevlilerce engellenir.”Yasak, çekemezsin!”dedi. Sebebini sordum. Neymiş efendim, bir kamyon dolusu asker geçiyormuş da onların filmini çekmek yasakmış!(s.49)…Hemen türbenin bulunduğu yöne yöneldim. Filmini çekmeye başladım. Çinli yerel kılavuz önümü kesti Bana ,”Çekme, yasak! Yoksa makineni alırım, dedi.(s.56)

Maden, Kaşgarlı Mahmut’un türbesini çekmeyi kafasına koymuştur bir kez. Türbede görevli Uygur Türk’ü Yasin Kari’nin yardımıyla az da olsa türbeyi çekmeyi başarır.”Sanduka güzel, işlemeli bir örtüyle örtülmüştü. Sandukanın sağ tarafında, örtünün üstünde altın renginde eski yazıyla, UluğÂlim Mahmut Kaşgarî’nin kabri yazılıydı. Solunda iki kitap vardı.(Kaşgarlı’nın Divanü Lügâti’t Türk’üydü)sağ tarafında da bir demet çiçek…(s.57)

Maden, gezisini çektiği video,26 fotoğrafla ve belgelendirmiş.”Kaşgar ve Ötesi” bize; Pekin’i, ÇinSeddi’ni, Turfan’ı, Bezeklik’i, Astana’yı, Karakoço’yu, Kaşgar’ı, Karagöl’ü, Apak Hoca Türbesi’ni, İper Han’ı genel boyutlarıyla tanıma fırsatı veriyor. Doğu’nun gizemli dünyasına giriyor: Türk dilinin derinliklerine yöneliyorsunuz. 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..