Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '14

 
Kategori
Öykü
 

Kasım'ın Son Günleri

Kasım'ın Son Günleri
 

Hava gri... Yağmur yağdı. Tekrar yağacak gibi... Elimde bavul içinde az biraz öteberi. Planlanmış bir yolculuk değil, öyle aniden çıkılan üç günlük bir tatil. Ama yıllardır beklediğim ve düşündüğüm bir hayalin gerçekleşmesi gibi.. Ne çok tanıdık yolcu var. Bir kongre var herhalde, beni de oraya gidiyor sanıp,nasıl olsa kongrenin yapıldığı otelde görüşürüz kanısıyla selamlıyorlar. Oh! diyorum içimden ben gitmiyorum iyi ki! Bıktım hep aynı  yüzlerden sanki...

Soğuk bir hayli, üstüme bakıyorum giyindiklerim çok ince.. Bavula koyduklarım da öyle. Kasım'ın son günleri, adamakıllı soğuk oysa.. Yanıma oturan adam ''iyi yolculuklar'' diyor kibarca..''teşekkürler, size de..''diyorum aceleyle. Çeviriyorum başımı bulutların üstüne, hallacın elinden çıkmış pamuk gibi serilmişler bulutlar gökyüzüne, güneş de batmak üzere..

Niyeyse her yolculukta hayatım gözlerimin önünden geçer film gibi...Nerden gelip nereye gidiyorum hissi mi? Bilmem ki! Kısa sürecek yol, yeter mi bu süre pek uzun olmasa da katettiğim ömrümün üzerinden geçmeye. Ya da değer anlar var mı durup düşünmeye?.. Kendimden ziyade hayatıma dokunanları düşünüyorum. Çok aklı başında insan yok gibi. Bu rolü hep ben üstlendiğim için mi?...

Bir ara yanımdaki adam kalkıyor, küçük bir kız çocuğuyla gözgöze geliyorum.Yanımdaki adamın kızı olmalı; pek tatlı. Bana gülümsüyor güneş gibi.. Adını soruyorum; '' Özge '' diyor. Daha bir seviyorum minik kızı. Birden bir soru geçiyor aklımdan; ''Rüzgar canlı mıdır?'' ..

Gözleri de gülüyor, öyle tatlı.. Bilip bilmeden dokunuyor yüreğime yüzündeki sıcaklık..'' Evet diyor, çünkü hareket eder.''

''Doğru di mi abla?'' diye soruyor. Ne demeliyim ki; yaşı çok küçük, zaten doğrusunu öğrenecek. Hayal dünyasında canlıysa öyle kalsın istiyorum. '' Sen öyle diyorsan..'' deyip geçiştiriyorum..

Babası geliyor. Eğilip babasının kulağına birşeyler söylüyor yer değiştiriyorlar.

''Daha sorsana, soruların çok güzel..'' diyor.. ''Olur sorarım ..'' diyorum. Üzerimdeki ince bluza bakıyor. ''Böyle üşümüyor musun? ''  diye soruyor. 

'' Üşüyorum; aslında üşümeyi de hiç sevmem ama bugün hissetmek istedim soğugu, rüzgarı.'' diyorum. '' Ne garip. Gerçi sorduklarından da garip biri olduğun anlaşılıyor..'' diyor

''Senin annen var mı? '' diyor.

 '' Hani ben soru soracaktım, ama senin sorularında güzel.'' deyip gülümsüyorum..

''Var, herkesin annesi vardır, bizi hayatla onlar tanıştırır. Rüzgarla, soğukla, ansızın beliriveren yolcularla...''

'' Yani canlı mı ? Rüzgar gibi, senin gibi, benim gibi..'' diyor. '' Evet..'' diyorum.. Boğazım da bir düğüm, küçük kızın başı bana sokuluyor, gözlerinde minik damlalar..

' Benim annem artık yok, cansız, sen iyisin, mutlusun tabi...'' diyor.

Kasım'ın son günleri; içimi daha bir üşütüyor minik kızın gözyaşları... Babası başını koltuğa yaslamış, gözleri kapalı,  elleri kızın dizlerinde, kızın başı benim omzumda..

Hayatıma dokunanları düşünüyorum. Şükrediyorum hepsi  canlı, yerli yerinde duruyor diye..

 

 

 

 

https://www.youtube.com/watch?v=hKr0XmNhQzY 

 
Toplam blog
: 110
: 1076
Kayıt tarihi
: 26.05.14
 
 

Dünyanın kirletemediği bir lotus... ..