Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '08

 
Kategori
Öykü
 

Kasımpaşa'da bir ikindi ezanı

Kasımpaşa'da bir ikindi ezanı
 

Kendim çektim.


Karlı günlerin ardından, güneşli, serin bir gündü. Gökyüzünde tek bir bulut yoktu.

Evde tıkılıp kalmaktansa, açık havaya çıkıp yürümeye karar verdim.

Önce ihtiyarlar kahvesinin yolunu tuttum.

4 kişilik bir masa boştu. Oturdum. Demli 1 çay söyledim.

Çay gelmeden 2 ihtiyar gelip, benden izin istemeden masaya çöktü.

Birincisi ikincisine, önce aylardır alamadığı alacak meselesini, sonra da silah bulundurma ruhsatını nasıl alacağını anlattı.

Parayı alan 500 YTL almış. 50-100 taksit geriye ödemiş. En son 100 YTL kalmış. Haftalardır, yok bugün, yok yarın, yok doğal gaz faturası ödemesi derken, bir türlü parayı vermiyormuş. Onun ortalıkta olacağını görünce de tüyüyormuş. Bugün, borçlusunun buralarda olmak zorunda olduğunu öğrenmiş, onu kıstırmaya uğraşıyormuş.

Silah bulundurma ruhsatı ise, astarı yüzünden pahalı bir iş: önce Makine Kimya’ya (MKE) 1.000 YTL yatırıyorsun. 100 YTL silahlık kuvvetleri güçlendirme vakfına, 100 YTL polis yardım vakfına, 150 YTL milli eğitim vakfına, diye paraları bayılıyorsun. Onlar da sana modelleri diziyorlar, sen seçiyorsun.

Çaylarını bitirdiler, namaz için abdest almaya camiye geçtiler.

Çayımı bitirdim. Kızılay Meydanı’na yürüdüm.

Bu meydan, 35x140 metre boyutunda bir dikdörtgen ve zemini taşla kaplı. Çepeçevre 5-10 tane, 1 metre küplük, tahta saksılarda, adam boyu ağaçlar var. Oturmak için epeyi taş bank var, insanın poposunu üşütüyor.

Onlardan birine çöktüm.

Sıradan insanların arasında görünmez olabilmek, çocukluğumdan beridir, sevdiğim bir duygudur. Aslında kendimi, dışarıdan açıkça görülebilen bir sakatlığı varmış gibi duyumsarım. Bu, benlerle toplumumuz arasındaki toplu bilisiz bir savaşın dolayımıdır.

Ortalık, her yaşta ve boyda çocuk ve onların anneleri ve büyükanneleri ile doluydu.

Çocukların bir bölümü daha büyük, okula gittikleri belli. Aralarında maç yapıyorlar ama 3-5 dakikada bir birbirlerine tekme tokat girişip, sonra yeniden maça devam ediyorlar, çocukların kavgalarına kimseler karışmıyor. Bu itiş-kakış, Kasımpaşa halkının tüm etnik gruplarının ortak özelliği. Otobüse bile, kadınlar bile, birbirlerini ite kaka biniyorlar.

Çevrede, 1 Kanada kurt köpeği, 1 oyuncakçı, 1 zerzevatçı, yem serpilen bol güvercin, 1 turuncu üniformalı çöpçü var. Sokağın 1 uzun kenarı tümüyle Kızılay Sağlık Merkezi. Öteki kenarlar 20’ye yakın dükkanla dolu.

Meydandaki anıtın kitabesinin fotoğrafını çektim. Kenardaki kafeyi ve oradaki insanları çektim.

Kadınların çoğu sıkmabaş. Başı açıklar da rahat. Arada gerilim yok.

Burası tam bir insanat bahçesi. Aslında hayvanat bahçesi ama öyle demek ayıp olur. Binlerce yıl böyle abidik gubidik yaşayabilirler, bir bitki gibi bilinçsizce...

O sırada ikindi ezanı okunmaya başladı, onlarca minareden birden, bol hoparlörlü, bol gürültülü... Kalktım, oradan uzaklaştım...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..