- Kategori
- Şiir
Kaskatı hasret
Kapısı penceresi olmayan yaşamın
İçerisinde
Ne zaman canım sıkılsa
Yalnızlığımın tuzağına düşüyorum…
Kazıdıkça kazıyorum
Üzeri kapatılmış ne kadar anı varsa
Ne cennet gözümde
Ne cehennem,
Sürüklenip gidiyorum çok uzaklara
Bazen aniden
Ölüm geliyor gözlerimin önüne
Sevmelerimizi bile
İçime çekmeye korkuyorum…
Aynalar yalancı
Bakışların yıpranmış resimlerde
İçi zehir dolu
Sanki içtiğim her kadehin içi…
Her geçen gün
Çoğalıyor gidip gelmelerim, çaresiz
Yıkılsa da içimdeki
Kaskatı kesilmiş “ürkek” hasretin
Her gece
Baş başa kalıyor aşk acılarımla…
Yine de
Bir türlü sevemedim bu yalnızlığı
Susuyorum
Silip atsam da tüm değerlerimi
Konuşmadan
Sindire sindire yaşıyorum ayrılığı…
İşte böyle sevdam
Son vurulduğum, vurgunumsun
Gitme!
Bu serin “sonbahar” akşamında
Tut ellerimden,
Tut!
Tut, hiç bırakma…
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 23.11.2015 22.00