Kaşlarının karasına gül döktüm arasına...

Ayy… Ne çirkin kaşları var, doğulu kendinden ince kaş için, ayyy ne çirkin der doğulunun gür kaşları için beriki…

Çipil der birileri sarı ya da az kirpiklerle çevrelenmiş gözler için, bir diğeri allı pullu giyindi diye hoppa zanneder ötekini…

Kaşların var oluş nedenini kaç kişi düşünür ki?

Terlerin göze girip, yakmaması için Yaradan düşünmüştür kaşı, kalınlığı, inceliği, rengi, biçimi değildir ki var oluş nedeni!

Kirpikler toz gibi zararlı şeylerden korumak amaçlıdır gözleri, uzun yada kısa oluşu işlevini engellememektedir ki!...

Bunun ayrımında olan kişiler, birilerinin görünüşleriyle zaten ilgilenmezler, sahip oldukları ile de böbürlenmezler!

Avrupa’da bir kafeye gidin, bir elinde gazetesi diğerinde kahvesi vardır, kişinin, yalnız ise eğer…

İki arkadaş kafede oturduklarında kendilerinden söz ederler!

Bizde kafelerde insanlar etraflarını seyrederler!

Seyir ise amaç, sinemalar var, tiyatrolar… Hayvanat bahçeleri, müzikaller…

İnsanımız insan seyretmeyi seviyor!

Böyle eğleniyor!...

Ayyy kadına bak ne giymiş, aman yakışmış mı sanki o koca poposuna, ha ha ha!...

Gördün mü şekerim, adam saç ektirmiş!

Gözleri lenstir ay ayol, burun da estetiklidir mutlaka… Ha ha ha… Kurban olsun kirpiğimin kıvrımına!...

Adam çapkın, kadın aranıyor, besbelli!

Ay, iyi ki geldik kafeye, ne eğlendik ne eğlendik!

Aaa… Şu turist kadının koltuk altı kıllarını gördün mü, ne ayıp ne ayıp!

Ağda da mı bilmiyor ayol bunlar, bak bana, ayna ayna!...

Oysa… Koltuk altındaki lenf bezleri nedeniyle Avrupa’da ağda tarzı ürünleri uygulamayın diyorlar, sağlık amacıyla…

Ha ha ha…

Ne eğleniyoruz seyirler esnasında, içler çıfıt çarşısı…

Bak, komşu yeni ev aldı, kahrolasıca herif, otur sen yerinde, sünepe!

Elalemin kadını rakı içiyor kocasıyla balkonda, ulan bir duble içmedin ya karşımda!

Aaa… Bey, .rospularla karıştırdın beni zahar!

Çipil gözlü kadın kocasıyla meşk ediyor diye mi eziyetin, kara kaşıma kara gözüme kurban olsun!

Oyyy sürüp gider bu diyaloglar, laf olsun diye geldik laf olsun diye gidiyoruz diye düşünenlerin yaşadıkları zamanlara böyle ucuz mizansenler katma eğilimleri oldukça!...

Oysa… Her birimizin bir var oluş nedeni var, her bir uzvumuzun, her bir kılımızın, her bir börtünün, böceğin var olma amacı olduğunca…

Farkında olanlar, yaşıyorlar istediğince, olmayanlar…

Cebelleşiyorlar içten içe kendilerinle bilinçsizce, diğerleriyle bilinçlice…

Onları aşağıladıkça yükseldiklerini sanıyorlar, gariplerim, oysa üç günlük dünyada yaşadıkları cehennem azabından başka bir şey değildir!...

Kendini yargılamadan bir başkasını var mıdır ki yargılama hakkın!

Gülgün Karaoğlu

Haziran,02/08