Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '11

 
Kategori
Üniversiteler
 

Kastamano Üniversitesi öğrencisi Semih Arslan ile söyleşimiz...

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİSİ ELAZIĞLI SEMİH ARSLAN “ KİTAP İNSANA YOL GÖSTEREN KLAVUZDUR”

Semih Arslan Kastamonu’da okuyan ve Elazığ’lı zeki ve sevecen, sevgi dolu bir öğrenci. Gene Elazığ’lı olan ve ilimizde Edebiyat okuyan arkadaşı Semih Çelik’i i ziyarete gelince tanıştık ve öğrenciler ile röportaj yaptığımı öğrenince Bize olan sempatisi arttı. Bende “seninle de yapalım” dediğim zaman hemen cevapladı. Soruları yazılı olarak alan ve aylarca cevaplamayan öğrencilere nispeten Semih hemen 15 dakikada sorularımızı cevapladı. Bu tutumu da benim ona sempatimi artırdı ve hayatta bu kadar hızlı öğrencilerin olmasına sevindim. Her işi hızlı yapan, bu zamanın işini ertelemeyen gençlerin hayatta başarılı olacağına inancım da Semih’in hızını görünce arttı. Umarım Semih bizim röportajımızı cevaplama hızı ile derslerinde de hızlı olarak hayatı başarılarla dolu geçer.

SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? Nerelerde okudunuz bugüne kadar?

SEMİH ARSLAN- 1989 Elazığ doğumluyum. Babamın işi dolayısıyla eğitim hayatımı yurdun çeşitli yerlerinde tamamladım. Bunun bana avantajı olduğu kadar zararları da oldu Çünkü yurdun çeşitli bölgelerini görmek, farklı kültürleri tanımak oldukça güzel., ancak düzenli bir öğretim hayatımın olmayışı, bazen bocalamama sebep oldu. Şu anda Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 3. sınıftayım.

SORU- Neden bu okul? Bu okulu yazmadan önce ve şu an duygularınız arasında ne farklar var?

SEMİH ARSLAN- Hayat şartları maalesef istediğim mesleği seçmemem izin vermedi. Çünkü lisede okuduğum bölüm itibariyle çok fazla bölüm seçme imkanım yoktu. Öyle veya böyle bir bölüme yerleştim. Ve layiki ile okulu bitirerek vatana ve millete hayırlı bir vatandaş olmak hayatta en büyük hedefimdir. Üniversite tabii ki insanın hayatında çok büyük değişikliklere sebep olmaktadır Kişiliğinin ve karakterinin kök salmaya başladığı bir ortamdır. Nasıl ki sünnet olan bir çocuk erkekliğe ilk adımı atarsa, Üniversiteye giren bir gencin de hayatta kalma mücadelesi başlamış olur.

SORU- Bize ailenizden bahseder misiniz? Anne ve babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede okur ve onların sizin bu mücadelenize bakış açısı nasıldır?

SEMİH ARSLAN- Aile insanın var olmasının sebebidir. Hayattaki tüm başarısızlıklara rağmen bir dağ gibi insanın arkasında duran ailesidir. Benim ailemde tıpkı bir dağ gibidir. Dağın zirvesinde muhakkak ki fırtınalar, yağmur falan eksik olmaz.Ama yine de o dağ hep oradadır. Babam yıllarını bize feda etti. Bizim mutluluğumuz için çalıştı. Halen de çalışmaktadır. Devlet memurudur kendisi. Annem ev hanımıdır. Bir kız kardeşim var ve o da gece gündüz demeden önümüzde bir engel gibi koyulan sınavlarda başarı elde edebilmek için çalışmakta. Zamanın şartlarında okumak zor ve masraflı olduğu için, annem ve babam yeterince okuyamamış. Hep hayatlarında bunun eksikliğini hissettikleri için bana yeteri kadar destek vermektedirler. Her türlü çalışmalarımın arkasında durmuşlardır.

SORU-Okumak nedir? Okumayı sever misiniz? Okumanın size hayatta kazandırdıkları nelerdir?

SEMİH ARSLAN- Fırtınanın ve yağışın bol olduğu puslu bir gecede yolunu kaybeden bir gemiye, pusula nasıl yardımcı olup, doğru yolu bulmasını sağlarsa, okumakta insanın doğru yolu bulmasını sağlar. İnsanın da bir pusulası olmalıdır. Özellikle Üniversiteye geldikten sonra okumanın önemini daha iyi anladığım için, okumaya büyük bir önem vermeye başladım. Tabii ki insan okumaya başladığı zaman at gözlüğünü yavaş yavaş çıkarmaya başlıyor. Ünlü bir filozof der ki “ Önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zor” . İşte en önemli nokta bu. Önyargılarımızdan yavaş yavaş sıyrılmaya ve karşınızdaki insanı dinlemeye başlıyorsunuz .

SORU- Arkadaş kimdir? Arkadaş seçiminde neye dikkat edersiniz? İyi arkadaş sizce kimdir ?

SEMİH ARSLAN- Biraz komik olacak ama, arkadaş aslında karpuza benzer. Bazen görüntüsüne aldanarak aldığım karpuz, kelek çıkabilir. Bazen de görüntüsü bozuk olan, küçük olan bir karpuz alırsın ve kıpkırmızı çıkar. Bu yüzden arkadaş seçiminde zamana çok önem veririm. Kelek çıktığını anladığım anda terk ederim. Ama kırmızı olduğunu gördüğüm anda sımsıkı sarılırım . Arkadaşlar bir elmanın iki yarısı gibidir Birbirlerinin eksikliklerini tamamlamak, bir yanlışları olduğunda hiç çekinmeden söyleyip düzeltmekle yükümlüdürler.

SORU- Kastamonu’da öğrenci olmak nasıl bir duygu? Başak yerden okumaya gelmiş öğrenci olmak zor mu bu kentte? Kastamonuluların dışardan gelen öğrencilere bakış açısı nedir?

SEMİH ARSLAN- Kastamonu’da öğrenci olmak tabii ki zor. Şehir neresi olursa olsun hiç önemli değil. Önemli olan memleketimizden uzak olmak. Asıl mesele bu. Tabii ki her yerde olduğu gibi Kastamonu’da da dışarıdan gelen öğrencilere bakış açısı biraz temkinli. Çünkü birkaç öğrencinin yaptıklarından dolayı tüm öğrencilere mal edilen davranışlar var .Bu da beni oldukça üzüyor. Ama yine de doyduğum yeri vatanım olarak kabul ettiğimden dolayı Kastamonu halkına karşı daha ılımlı daha sıcak davranmak boynumun borcudur.

SORU- Kastamonu Üniversitesi’nin gelişimi için ne önereceksiniz?

SEMİH ARSLAN- Kastamonu Üniversitesi Kuruluş itibari ile genç bir Üniversite. Tabii ki gelişip serpilmesi için bayağı zaman gerekli. Zaten bu konuda rektörümüz ve öğretim elemanlarımızın üstün gayretini görmek mümkün. Bize düşen bu gelişme aşamasını sekteye uğratmadan aksine katkıda bulunmalıyız.

SORU- Üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğu kişisel gelişime önem vermiyor. Siz ise önem vermektesiniz. Bunu neye borçlusunuz? Üniversite öğrencileri ben dahil kişisel gelişim , ekonomi ve siyaset, kültürel gelişim ve değişmeler vs gibi konulara fazla önem vermezler. Çünkü derslerin ve derslerle ilgili projelerin bizim için daha önemli olduğunu hep düşünüp durmuşuzdur. Belki yanlış bir düşünce ama öncelikle hedefimizin bir an önce okulu bitirip mesleğe atılmak olduğu için kendimize pek zaman ayırmıyoruz.

SORU- Şiir hikaye ve romanda kimleri okumaktasınız? Neden?

SEMİH ARSLAN- Şiirde Necip Fazıl Kısakürek’i beğenirim. Çünkü hayatında yatığı dalgalanmalar neticesinde, yaptığı yanlışlar sonucunda, doğru yolu bulduğu ve bu yolu bulmadaki mücadelesi beni çok etkilemiştir. Romanda ise daha çok klasik eserleri okurum. Çünkü klasik eserlerden aldığım tadı hiçbir yerden alamadım. Hikaye tarzı kitaplardan çok, güncel meselelerle alakalı kitapları okumayı tercih ederim.

SORU- KPSS sistemi hakkında neler söyleyeceksiniz? Bu konuda alternatif önerileriniz var mı ?

SEMİH ARSLAN- Her kamu personeli bir yerde devletin sırtında bir kambur gibidir. Çünkü aldığı her memurun ailesine, çocuklarına, sağlık konusunda, eğitim konusunda vs gibi konularda ömür boyu bakmak zorundadır. Bu yüzden de memur alımını bir nebze olarak da olsa azaltmak için KPSS denen sınavı önümüze dayattılar. Bir yerde devlete da hak vermek lazım. Çünkü mezun olan her gence iş vermek gerçekten de zor. Bunun için büyük bir bütçe gereklidir. Ama bunu bir nebze de olsa azaltmak için her genci Üniversiteye almak yerine, devlet ihtiyacı kadar öğrenci almalı ve bunları mezun olur olmaz işe almaları bence daha iyi olur.

SORU- Lise ve Üniversite arasında ne gibi farklar gördünüz?

SEMİH ARSLAN- Lise resmiyetin daha fazla hissedildiği bir kurumdur. Aksine Üniversite bu resmiyetin daha az olduğu bir kurumdur.Bu yüzden öğrenci rahat olduğu ortamda kendini geliştirir ve murtlu olur. Araştırmaların yoğun olarak yaşandığı farkı mekanlarda farklı insanlarla tanışman gerektiği zamanlar olur. Bu yüzden de sosyalleşmenin daha fazla hissedildiği ortamdır Üniversite.

SORU- Memleketiniz ile Kastamonu arasında ne farklar var?

SEMİH ARSLAN – Tabii ki insan memleketini hiçbir yere değişmez insan. Havasını suyunu hiçbir memleketin havası ve suyuyla kıyaslamak istemez. Ama yurdumuzun her karış toprağı birbirinden güzeldir. Kastamonu ile Elazığ’ı kıyaslamak istersek Kastamonu küçük bir şehir. Ekonomisi tamamiyle öğrencilere ve memurlara dayalı ve bunlardan elde edilen gelirle ayakta duran bir şehir.Ama Elazığ çeşitli sanayi kuruluşları ve tarımın ve hayvancılığın halen ayakta durduğu ve bulunduğu konum itibariyle, çeşitli illerin birleştiği bir yer olduğu için turizmde de ileri seviyededir. Kastamonu bilimsel araştırmaların nadiren yapıldığı , dışardan gelen konuşmacıların da çok nadiren davet edildiği bir yerdir. Ama Elazığ, çeşitli festivaller ile şiir akşamlarıyla, sosyalleşmenin fazla olduğu bit ortamdır. Tabii ki çeşitli alanlarda sınıflama yapmak mümkündür. Ama ben sadece bu iki konuda anlatmak istedim.

Çok ağ ol Semih Kardeşim.

TURAN YALÇIN-TOKAT 

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..