Kategorize ilişkiler

"HER ŞEY O" DÖNEMİ: 

"Yeni biriyle tanıştım kızlar. Diğerlerinden çok farklı. Beni hiç üzmüyor. Evlilik hayalleri kuruyor. Evleneceğiz. Her şey o kadar yolunda ki. Daha önce kimseye böyle hissetmemiş." 

Aslında yeni tanıştığın o kişi tam da dediğin gibi yeni tanıştın. Diğerleriyle kıyaslamak için erken. Evleneceğiz ? Yalan! Şimdilik her şey yolunda. Daha önce herkese böyle hissetti. 

Kendimizi kandırmayalım. 

"Gün geçtikçe daha sağlam bir ilişki halini alıyor. Birlikte çok iyi vakit geçiriyoruz. Arkadaş gibiyiz bazen. Tam filmlerdeki gibi. Paris'e gideceğiz balayında. Rüya gibi bir düğün olacak. Hayallerimiz var. Annesine beni anlatmış. Resimlerimizi göstermiş." 

Kızlar böyle cümleler kurarken erkekler de olayın büyüsüne kendini kaptırmıştır. Güzel mesajlar, sevgi dolu konuşmalar. Arkadaşlardan uzak yaşantılar. Dünyada sadece kendilerinin yaşadığını sanmalar derken 1-2 ay böyle geçer. 

Tarihler telefonlara kaydedilir. Özel günlerde bir araya gelinip manevi değeri yüksek hediyeler alınır. Sevgililer bu dönemlerde birbirlerine biraz garip seslenirler. 

"Aşkım, sevgilim, hayatım, birtanem, çiçeğim, meleğim, böceğim, kelebeğim, aşk tanem, her şeyim, küçüğüm..." 

Abartısı yüksek dilde hoş durmayan ve komik hitap şekilleriyle birbirlerini sevdiklerini göstermeye çalışırlar. 

"ONDAN DA ÖNEMLİ ŞEYLER VAR" DÖNEMİ: 

Aylar geçer ve delikanlımız arkadaş grubuna dönmeye başlar. Kabuğuna çekilir. Artık eskisi kadar sık görüşülmüyor, sık haberleşilmiyordur. Kız bu durumdan rahatsızdır ancak belli etmez. 

Kız tarafında durum farklıdır. Kız kendini tamamen adamıştır ona. Hayatını o yapmıştır. 

Arkadaşlarıyla takılmaya başlar gözü onu arar. 

Arkadaşı bir şey anlatır. 

"Ya Meltem dedem öldü o yüzden gelemedim okula bu aralar." 

Kızımız delikanlının derdini kendi derdi benimsemiştir ve gözü başka bir şey görmüyordur. 

"Ya benimkinin de anneannesi öldü geçen onlardaydık çok üzüldük yaa." 

Bu fırtınalar koparken. Yavaş Yavaş çekilirler birbirlerinden. 

"SEN DEĞİŞTİN." DÖNEMİ: 

Kızımız delikanlının değiştiğini farketmiştir ve tepkisini koyar. 

"Sen değiştin. Artık eskisi gibi değilsin uzun mesajlar atmıyor güzel sözler söylemiyorsun. Bak Mehmet'e neler yaptı Cansu için. Ne güzel bakıyor kıza. Sen bir moronsun bu aralar." 

Oğlumuz pek umursamaz. İlişki için bir garantisi kalmamıştır. 

"KISA CEVAPLAR" DÖNEMİ: 

Kızımızın delirme, oğlumuzun gevşeme evresidir. 

Sayfalarca yazılmış tüm satırlara : 

"Hımmm. Öyle mi? Peki. Tamam. Sen bilirsin..." gibi cevaplar verilir. 

Kız kendini yerden yere vurmak ister. 

Oğlumuz gayet rahat. Terkedilmemenin inanılmaz hafifliğiyle, bir elinde birası diğer elinde kumandası yüzyılın en gereksiz maçlarını izliyordur. 

Kızımız ise kız arkadaşlarını eve çağırıyor, yorum yaptırıyor, ilişkiyi garantiye almaya çalışıyordur. Kimi zaman ağlayıp zırlıyor, odasına çekilip, melankoli şarkılar dinliyordur. 

"SEN UNUTAMADIN ZATEN ONU" DÖNEMİ: 

Her türlü suçlar yüklenmiştir. Sıra gelmiştir eski mevzulara. 

Ne olacaksa olsun. İnceldiği yerden kopsun mantığında ilerlenir. Ağıza gelen söylenir hiç gocunulmaz. 

"Sen unutamadın zaten o Çağla'yı. Bilmiyor muyum ben ? Onun en yakın kız arkadaşına selam verdin geçenlerde. Tatsızlık çıkmasın aman susayım dedim ama yeter." 

Tatsızlık çıkmasın diye söylenmeyip biriktirilen her şey bu evre de söylenir. 

"BİTTİYSE SÖYLE." DÖNEMİ: 

Bu dönemde her iki taraf kendini ayrılığa hazırlamış uygun pozisyonu bekliyordur gol atmak için. 

Nerede bir yanlışını görsem de bahane olsa durumu. 

O evlenilecek adam, onsuz olmaz diyen kız gitmiştir. Yerini zoraki insancıklar doldurmuştur. 

İlk cümleler gayet yerindedir ama samimiyet eksiktir. 

"Sen daha iyilerine layıksın. Her şey için teşekkürler. Çok iyi birisin. Ama denedik ikimiz olamadık. Hoşçakal." 

Ya da daha klişe. 

"Kendine iyi bak." 

Başlar ve biter. 

Her gördüğünüzü insan, her yaşadığınızı aşk sanmayın sevgili okurlar.