Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

30 Kasım '07

 
Kategori
Kültürler
 

Katı Yürekli "Papualar"

Katı Yürekli "Papualar"
 

Büyük Avustralya kıtasında yaşayan insanların hemen hepsi, uzun yıllar evvel kıtaya gelip yerleşmiş, Avrupa ve Asya' lıların torunlarıdır. Avustralya' nın yerli halkından bugün hayatta olanlar azınlık olmakla birlikte, çoğu ilkel yaşamlarını devam ettirmektedir.

Gerçek Avustralya' lıların soyu tükenmek üzeredir. Bu yerli halk, kıtaya akın eden Avrupa' lılar ile Asya' lıların beğenmeyip onlara bıraktığı çorak ve elverişsiz topraklar üzerinde ilkel bir hayat yaşarlar. Kabileler halinde gruplaşmış Avustralya yerlileri, yolları üzerinde yenebilecek ne varsa avlayıp toplamak suretiyle oldukça dar bir arazi üzerinde göçebe hayatı sürerler. Dingo adı verilen, sarı renkli Avustralya köpeğini evcilleştiren yerliler, av sırasında bu köpekleri kullanırlar.

Mevsimin kurak veya yağışlı olmasına göre değişik tarzda yapılan kulübelerde otururlar. Dinsel nitelikteki dansları çok çeşitli amaçlarla yapılır ve çok değişik anlamlar taşır. En basit ve en önemsizinden, en mükemmeline kadar yaptıkları herşey, kazıma veya boyama tekniğiyle işlenmiş geometrik desenler veya helezonlarla süslüdür.

Avustralya kıtasının kuzeyindeki Yeni Gine adasının iç kısımlarında, kazıklar üzerine kurulmuş kulübelerde yaşayan ve hayatlarını daha çok avcılık ve ilkel tarımla sürdüren zenci halk Papualar içerisinde hala, yeni yeni uygarlaşmaya başlamış birkaç kabile vardır.

Büyük Britanya kadar geniş bir ada olan Yeni Gine' de göz alabildiğine uzanan bataklıklar, balta girmemiş ormanlar ve aşılması çok güç dağlar, uygarlığın iç kısımlarda yaşayan halklara kadar ulaşmasını engellemiştir. Hala tarih öncesi devirlerin şartlarıyla yaşayan Papualar, taştan yaptıkları baltalarını yine taşa sürterek bilerler ve ele geçirdikleri düşmanlarının kafasını bu baltalarla uçururlar. Papualar arasındaki yaygın inanışa göre, düşmanın kafasını uçuran savaşçı, onun kuvvetini, cesaret ve kurnazlığını da kendine mal etmiş olur.

Birbirinden çok uzak ve bağlantısız bölgelerde yaşayan kabilelerden bazıları savaş aleti olarak ok kullandıkları ve daha kalkanı bile keşfetmedikleri halde, bazı kabileler ateşi tanır ve kuru ağaç parçasına bir sarmaşığı sürterek ateş yakmayı bilirler.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..