Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Katil hobimiz...

Katil hobimiz...
 

Albert Fish, Karındeşen Jack, Richard Ramirez, Charles Manson, Behram, Herman Madgett, Earl Leonard Nelson, Ted Bundy, vs... İsimleri çoğaltabiliriz. İsimlerini saydığım bu şahısların ortak özelliği hepsinin seri katil olması. Peki ne demek seri katil? Sözlük anlamı üç ve üçden fazla cinayet işleyen kişiler için kullanılır diyor.
Seri Katiller üzerine pek çok kitap yazılmış, film çekilmiş ve hatta bu fillerden bazıları oskar heykelciğine layik görülmüş...

Peki neden? Neden seviyoruz seri katilleri yok neden sempati duyuyoruz sanırsam daha uygun bir kelime. Genelde çocukluk yıllarında geçirdiği bir hastalık yahut başına gelen bir olayın etkisinden kurtulamayıp kendilerini modern kasap zanneden bu arkadaşlara neden içimizden gıpta ile bakıyoruz. Arkadaş diyorum çünkü gerektiğinde onları yabanıl bir hayvan gibi görüp, gerektiğinde acıyıp, bazende yaşadığımız bazı olaylarda örnek teşkil edecek gibi kullanmıyormuyuz? Tabiki beynimizde...

Seri katiller yaptığım araştırmalar sonucu vardığım kanıya göre öyle bize sinema, kitap vs.. lerde verildiği gibi zeki, günün ötesinde ve alımlı değil. Birkaç istisna dışında genelde enbesil diye toplumdan dışlanan insanlar kimisi şeytan ile uyuduğunu idda ediyor, kimisi mesih olduğunu, kimisi de yaptığı şeyi bie meslek olarak görüp bundan son derece haz alıyor. Psikologlara göre bu arkadaşların ruh sağlıkları bozuk olup. Çevreye ayak uyduramayacakları için akıl hastanesinde tedavi görmesi gerekmektedir. Peki seri katillerin sonunu biliyormusunuz? İDAM...
Bir insan yakalanacağı zaman öldürüleceğini bildiği halde neden suç işlemeye devam eder? Bunu hemen Albert Fish'in bir sözü ile açıklayayım "Gerçek acının son aşaması olarak gördüğüm ölüm fikrini çok sevdim." Bu insanların hemen hepsi ölümü bir sonuç olarak görüyor ve sonuca yaklaşmak için çabalıyorlardı.
Tekrar dönelim bize. Bu insanlara neden yeri geldiği zaman gıbda ile bakıyoruz? Ted Budy' mahkemesinin bitiminde hakimin yaptığı açıkma: "... idamınıza kara verilmiştir. Ölene kadar vücudunuza mevcut sistemde elektrik verilecektir. Genç adam, kendinize iyi bakın. Bunu samimi olarak söylüyorum kendinize iyi bakın. Şu anda yaşadığımız gibi, bu mahkeme salonunda insanlığın tamamiyle heba olduğuna tanık olmak bu salondakiler için bir trajedidir. Zeki, genç bir adamsınız. İyi bir avukat olabilirdiniz. Arkamda çalıştığınızı görmek beni mutlu ederdi. Fakat ortak yanlış yoldan gittiniz. Kendinize iyi bakın size düşmanlık beslemiyorum. Bunu bilmenizi isterim. Kendinize iyi bakın".

Bu insanlara yakınlık duymamızın sebebi acaba azda olsa onların bazen bizim yapmak istediğimiz fakat bastırdığımız duyguları bastırmayıp günyüzüne çıkarmış olmaları olamazmı...

Sadece biraz düşünce...

 
Toplam blog
: 9
: 451
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Merak eden olursa adım Serdar, 25 yaşındayım. Bir reklam ajansının grafik tasarım bölümünde çalışıyo..